“Hunter x Hunter”ın Merakla Beklenen Finali Yaratıcısı Tarafından Açıklandı

Hunter x Hunter finali sonunda belli oldu. Yoshihiro Togashi, uzun zamandır birçok izleyici ve okurun merak ettiği sorunun cevabını verdi.

Serinin yaratıcısı Yoshihiro Togashi, uzun bir aranın ardından çalışmaya devam etmesine rağmen, sağlık sorunları nedeniyle mangayı tamamlayamama ihtimaline karşı Hunter x Hunter’ın alternatif finallerinden birisini açıkladı. Togashi, okurların olası tepkilerini dikkate alarak ilk etapta üç farklı senaryo hazırladığını söyledi.

Togashi sözlerine şu cümlelerle başladı:

“Hunter x Hunter finali için A, B ve C olmak üzere üç senaryo hazırladım. Okurların memnuniyetten memnuniyetsizliğe kadar değişen oransal tepkileri göz önüne alındığında, A sonu %50 oranında tatmin edici, %20 oranında ise tatmin edici bulunmadı. Bu mutlaka yüksek bir oran anlamına gelmiyor. Ancak benim inancıma göre, aşırı eleştirilerle işleri zorlaştırmayacak bir şekilde o sonuca ulaşmak güvenli olacak.”

B senaryosunun da benzer şekilde memnuniyet ve memnuniyetsizlik arasında bölüneceğini belirten Togashi, C senaryosunun yüzde 10’luk bir memnuniyet ve yüzde 90’lık bir memnuniyetsizlik oranı beklediğini ifade etti. Ancak kendi tercihine rağmen bu seçeneği koruduğunu, temelde en keyif aldığı ve en ideal bulduğu bir son üzerine düşünmek istediğini ekledi.

Manganın yarım kalması durumunda paylaştığı alternatif finalin de D senaryosu olarak kabul edilmesini istediğini dile getirdi. Hayatının sona ermesi hâlinde bunun manganın finali olarak kabul edilmesini istediğini söyledi ve, “Bunun için beni affederseniz mutlu olurum,” diye ekledi.

İşte Merakla Beklenen “Hunter x Hunter” Finali

Yoshihiro Togashi’nin D planı olarak aktardığı ve ancak ölümüyle birlikte gerçeğe dönüşmesini tercih ettiği Hunter x Hunter finali şu şekilde:

Jin adlı bir kız gölün kenarında hareketsizce duruyor ve elinde olta tutuyordu. Aniden oltası şiddetle sallandı. Jin şaşkın bir şekilde, “Onu yakaladım! Gölün efendisini yakaladım!” diye bağırdı ve gölün efendisini ustalıkla omuzuna aldı. Bir kadının karşısına geçerek, “Söz verdiğim gibi gölün efendisini yakaladım, anne!” dedi. Jin, kadına yaklaşıp heyecanla, “Söylemeyi bırakıp bir avcı olmalısın,” dedi.

Kadın artık hiçbir mazereti olmadığını kabul ederek başını salladı. Jin, gölün efendisini omzunda taşıyarak uzaklaştı. Anne, kocasına Jin’in asla adadan ayrılmamak ve yerlerini devralmak istediğini söyledi. Baba gülerek aynı fikirde olduğunu, anne ise memnuniyetsizliğini dile getirdi ve, “Belki arzuları daha sonra değişir,” dedi. “Ama merak ediyorum, sen ve Jin, neden böyle davranıyorsunuz? Mito nine ve Noko ninenin kan bağı olduğu kesin.”

Kadın, büyükanne Mito ve büyükanne Noko’nun aslında akraba olmadığını bilmiyor gibiydi ve baba bu durumu bilerek gülümsüyordu. Kadın, bir anne olarak isteksizliğini ifade ederek ekledi: “Ama dede Gon ünlü bir avcıydı… ve bu kız bir gün adadan ayrılacak.”

Jin artık ormanın derinliklerine gitmiş olsa da anne babasının konuşmasını duydu ve meydan okurcasına cevap verdi. “Kesinlikle gitmeyeceğim!” diye ısrar etti. Babası eğlenerek, “Keskin bir gözün var,” dedi.

Sonra sahne, Mito’nun zamanından beri faaliyet gösteren dükkâna geçti. Gölün efendisi temiz bir şekilde kesilmiş ve iç organları ayıklanmıştı. Jin çalışırken kendi kendine şöyle düşündü: ‘Annem hiçbir şeyi anlamıyor.’ Büyükbaba avcılık anılarından neşeyle bahsederken büyükanne Noko sessizce koltuğundan kalktı. Büyükbaba Gon her onayladığında, onun inancı birinden duyulur oldu. Sonra, bıçağıyla kesme tahtasına sertçe vurdu: ‘Artık yeter! Aylar ve yıllar süren üzüntüyle birinin dönüşünü beklemek, kalbimi parçalıyor… Beni beklemesine izin vermeyeceğim!’ Kapı birden açıldı ve içeriden sıcak bir ses yankılandı. Tombul bir çocuk, elinde bir bitkiyle içeri girdi.

Çocuk, ‘Gerçekten göl efendisini yakaladım! Hadi onunla tüm adayı onurlandıralım!’ dedi. Jin, ‘Ben her zaman… her zaman olmak istediğim kişiyle birlikte olmak istedim. Hep birlikte!’ dedi. Çocuk, ‘Evet!’ diyerek kabul etti ve ikisi de yüzlerinde geniş gülümsemelerle yemek yapmaya başladılar. Bir kuş adadan uçtu, kasabanın ve insanların üzerinden geçti. Onlardan birinin oğlu, birinin kızı ve birinin torunu farklı yerlerde yaşayarak birbirlerine gülümsediler. Belki de bu karakterlerin çocukları ve şu karakterlerin torunları olabilirlerdi. Kuş, uzaklara doğru uçtu. Arka planda bir figür sahneyi izliyordu. SON.

Hunter x Hunter Gerçek Bir Finale Kavuşacak mı?

Togashi, mangasının uzun aralıklarının sebebini de açıkladı. Hunter x Hunter 3 yıl 10 ay gibi yakın zamana kadar tarihin en uzun ara veren mangasıydı. Daha da önemlisi yayıncı Shueisha ve Weekly Shonen Jump dergisinin böyle bir araya izin verdiği tek seriydi. Bu ayrıcalığın sebebi de Togashi’nin ciddi sağlık sorunları nedeniyle durmak zorunda kalmasıyla alakalıydı ve aşırı stres ve baskının yarattığı ciddi bel ağrılarıydı.

Togashi, bel ağrısının yataktan çıkmasını engellediği günler olduğunu ve bazen onun için “mutluluk, sadece tuvalete gitme veya bir sandalyeye oturabilme” anlamına geldiğini itiraf etti.

58 yaşında olması ve Kentaro Miura (Berserk) gibi trajik vakalar göz önüne alındığında pek çok kişi Togashi’nin çalışmalarına devam etmesini beklemiyordu. Ancak o zorluklara rağmen bunu yapmaya her zaman niyetliydi.

“Biliyorum ki ya hikâyenin biteceği ya da bitmeden önce benim bu dünyayı terk edeceğim bir nokta geldi. Ben ilkinin olmasını istiyorum.”

Paylaşılan alternatif Hunter x Hunter finalini sizler nasıl buldunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazla manga haberi için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.

Kaynak: Meri Station