Jules Verne’i Haklı Çıkartan Keşif: Yüzeyin 660 Kilometre Altında Gizemli Bir Okyanus Keşfedildi

Dünya hâlâ sayısız sırrı bünyesinde barındırıyor. Uluslararası bir bilim ekibinin imza attığı yeni keşif, akıllara Jules Verne eserlerini getiriyor. Yüzeyin 600 kilometre altında oluşmuş nadide bir elmas, gezegenin iç yapısı hakkında yeni bilgiler sunuyor.

Dünya’nın yaklaşık 660 km derinliğinde oluşmuş son derece nadir bir elmas, gezegenimizin geçmişi ve iç yapısı hakkında bilgiler sunuyor. Botswana’daki bir elmas madeninde yakın zamanda ortaya çıkarılan elmas, ringwoodite, magnezyum/demiroksit, enstatit (farklı bir bileşime sahip başka bir magnezyum silikat) ve diğer minerallerin izlerini içeren kusurlarla dolu. Ancak bundan daha ilginç olanı, oluştuğu ortamın süreksizlik (veya daha basit olarak geçiş bölgesi) olarak adlandırılan üst ve alt manto arasındaki ayrımının, su açısından zengin olduğu öne sürüldü.

New York Gemological Institute ve Purdue Üniversitesi’nden mineral fizikçisi Tingting Gu tarafından yönetilen bir araştırma ekibi, hakemli bilim dergisi Nature Geoscience’ta yayımlanan makalelerinde “Sulu fazlar ile birlikte ringwoodite oluşumu bu sınırda ıslak bir ortamı işaret ediyor,” diye yazdı.

Peki bu neden ilginç? Bilindiği gibi Dünya yüzeyinin çoğu okyanusla kaplıdır. Yine de yüzey ile gezegenin çekirdeği arasındaki binlerce kilometreyi düşünürsek, okyanuslar birer su birikintisinden ibaret sayılabilir. Gezegenin en derin noktasında bile okyanus, dalga tepelerinden zemine kadar sadece 11 kilometredir. Ancak Dünya’nın kabuğu, birlikte öğüten ve birbirlerinin kenarlarının altından kayan ayrı tektonik plakalara sahip, çatlak ve parçalanmış bir şeydir. Bu bölgelerde su, gezegenin derinliklerine sızarak alt mantoya kadar ulaşır.

Zamanla volkanik aktivite yoluyla yüzeye geri döner. Bu bulamaç ve püskürme döngüsü, yüzeyde aktif olan su döngüsünden ayrı olarak ’derin su döngüsü’ olarak bilinir. Nasıl çalıştığını ve aşağıda ne kadar su olduğunu bilmek, gezegenimizin jeolojik aktivitesini anlamak için de önemlidir. Suyun varlığı, örneğin bir volkanik patlamanın patlayıcılığını etkileyebilir ve sismik aktivitede rol oynayabilir.

Dünya’nın Derinliklerindeki Gizli Okyanus Elmas Sayesinde Keşfedildi

Yine de henüz o kadar derinlere inemediğimiz için, aşırı ısı ve basınçta kristal kafesler oluşturan elmaslar biçiminde olduğu gibi, suyun bize gelmesi beklemek zorundayız.

Tingting Gu ve meslektaşları son zamanlarda böyle bir cevheri ayrıntılı olarak inceleyerek önemli bir bulguya ulaştılar. Araştırmacılar, mikro-Raman spektroskopisi ve X-ışını kırınımı kullanarak, elmasın doğasını belirlemek için bu kapanımları araştırdılar. Araştırma esnasında magnezyum /demiroksit  ve enstatit ile temas halinde olan bir ringwoodite (magnezyum silikat) topluluğu buldular.

Geçiş bölgesindeki suyun yer aldığı daha önce kanıtlanmıştı. Ancak bu kanıt, aşağıda ne kadar su olduğunu ölçmek için yeterli değildi. Küçük, lokalize bir su cebi miydi, yoksa dahası mı vardı? Son araştırmayla birlikte yüzlerce kilometre altımızda bir okyanusun yattığını gösteren devasa bir su kaynağının olduğu ortaya çıktı. Bu nihayet bize gezegenimizle ilgili bazı cevaplar verebilir.

Yeni keşif konusunda sizler neler düşünüyorsunuz? Sizce önümüzdeki yıllarda daha ne gibi şaşırtıcı bilgiler gün ışığına çıkacak? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşabilirsiniz. Bizleri ayrıca Google Haberler üzerinden de takip edebilirsiniz.

Kaynak: Science Alert