in ,

Halil Babilli ile Ölümsüz Gelincik Theo’nun İzini Süren “Prensesin Tebaası” Romanı Üzerine Söyleşi

Halil Babilli ile yeni romanı “Prensesin Tebaası” üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Babilli, İstanbul ile büyüyen ve değişen karakteri Mösyö Theo’nun yeni macerasını anlattı.

Halil Babilli Söyleşi - Prensesin Tebaası
- Reklam -
- Reklam -

Halil Babilli 2015 yılında ilk romanı Bin Yıllık Hemşehri ile okurların karşısına çıktı, kısa sürede de özellikle tarihi kurgu, mikro tarih meraklıların büyük beğenisini kazandı. Şimdi elimizde ikinci romanı var: Prensesin Tebaası.

Halil Babilli bir kez daha kadim toprakları, İstanbul’u, sırlarla dolu dehlizleri, sarayları, sarnıçları kendine mekân seçiyor, başrole unutulmaz kahramanı Mösyö Theo’yu koyuyor. Peki kim bu esrarengiz karakter? Theo, henüz delikanlıyken ölümsüz bir gelincik bedenine hapsedilmiş bir Bizanslı. Çelebi, görmüş geçirmiş, nüktedan, kitap kurdu bir dedektif. Şehir Konstantinopolis iken doğuyor, yüzlerce yıllık başkentin binlerce halini yaşıyor. Koca kentin her noktasını avcunun içi gibi biliyor ve İstanbul’da yaşanan doğaüstü vakaları kendine özel yöntemlerle ustalıkla çözüyor. İstanbul’un gizemlerinin hepsine vâkıf Theo’nun ölümsüzlüğünün sırrı belki de hemşehrilerine asırlar boyunca yardım etmesi ve bu toprakların binbir halini yaşamış olması…

Halil Babilli ile Theo evrenini, yeni romanı Prensesin Tebaası’nı konuştuk.

- Reklam -

SÖYLEŞİ | Kerim Soysaldı


Halil Babilli ile “Prensesin Tebaası” Romanı Üzerine

“Prensesin Tebaası”nın fikri nasıl oluştu?

Kitabın ana konusunu birkaç sene evvel bir hikâye olarak yazmıştım. O hikâyede bu kadar çok çeşitli karakter yoktu ve birkaç olay aynı anda akmıyordu. 2019 senesinde Kurtuluş Savaşı’nın 100. yılı münasebeti ile çıkan bazı yayınları okurken aklımda, “Acaba Gelincik Theo o zamanlarda yaşasa ne olurdu?” sorusu belirdi. Bu konu üzerinde düşünmeye başladım ve süreçte bu fikri Prensesin Tebaası hikâyesi ile harmanladım. Sonuç 300 sayfalık bir roman olarak şekillendi.

Peki Theo karakterini nasıl şekillendirdiniz, ölümsüz gelincik Theo nasıl oldu da romanlarınızın başrolü oldu?

Theo aslında yazması hem zor hem de kolay bir karakter. Zor, çünkü yazdığınız dönemi göz önüne alıp karakterdeki değişimleri, gelişimleri ve yaşadığı travmaları bir araya getirerek hikâyeyi kaleme almanız gerekiyor. Bunun için de tutarlılığa önem vermek şart. Kolay, çünkü çok maharetli, her şeyi becerebiliyor. Bu da hikâyede sizin için çok güzel kapılar aralıyor. Gelincik Theo, biraz benden çokça da hayranlık duyduğum kişilerden mürekkep bir karakter. İlk aklımı gelişi, eğer yanlış hatırlamıyorsam, validemden eski İstanbul’daki ahşap evlerin çatı katlarını mesken tutmuş gelinciklerin yaptıkları yaramazlıkları dinlememle olmuştu. Validem ahşap evlerde büyümüştür ve eski İstanbul’u iyi bilirdi. Ben de, bu gelincikler acaba ne tür sırlara vakıf olmuştur diye düşünürken yavaş yavaş Theo karakteri ortaya çıkmaya başladı. İstanbul ile büyüyen ve değişen bir karakter Theo.

Prensesin Tebaası - Halil Babilli
Halil Babilli, “Prensesin Tebaası” April Yayıncılık, Mart 2024, 304 s.

“Prensesin Tebaası”, “Bin Yıllık Hemşehri”yle hangi noktalarda buluşuyor, hikâyeyi nasıl sürdürüyor?

Arada yaptığım ve keşfini okuyucuya bırakmak istediğim göndermeler hariç aslında çok fazla ortak noktası yok. Gördüğümüz biraz daha görmüş geçirmiş bir gelincik. Theo’nun eski yeteneklerinden bir şey kaybetmediğini, hatta kendisine yeni yetiler kattığını bu kitapta göreceğiz.

Gelincik Theo ile İstanbul’un Sırlarının İzinde

Kitabın başrolünde bir yönüyle İstanbul var. İstanbul sizin için ne anlama geliyor?

İstanbul benim doğduğum ve büyüğüm bir şehir ve hep büyülü olacak kalacak. Dokuz senenin ardından İstanbul’a ilk kez 2020 senesinde gitmiştim. Gördüklerimi hatırlamayı reddediyorum, içinde yaşamadığım için de hep çocukluğumun İstanbul’u olarak kalacak benim için. Yine de şehirde eskiyi bize anımsatan küçük adacıklar mevcut.

Tarihe merakınız, mikrotarihe özel ilginiz ile ilgili neler söylemek istersiniz? Nasıl bir okuma, araştırma, çalışma dönemi geçirdiniz roman için?

- Reklam -

Mikro tarih okumalarının, genel tarih okumaları için çok ilginç vektörler sağladığını düşünüyorum. Örneğin tuzun, alabalığın ya da tavukçuluğun mikrotarihi size bambaşka bir bakış açısı kazandırır. Hatta tarihi pek yazılmayan sıradan insanlar hakkında önemli ipuçları verir. Ben sıkı bir çalışma dönemi geçirdim çünkü her ne kadar hayal gücümü kullansam ve romandaki bazı olayları yazarken gerçeklerden bilerek bir nebze sapsam da, hikâyenin geçtiği zamanı olabildiğince öğrenmek istedim. Belki de bir cümlenin arkasında duran ve kaleme alınmamış bir tarihi gerçeğin özünü anlamak için birkaç saat okuma yaptığımı biliyorum. Bunların hepsi belki okuyucuya yansımayacaktır ama benim için yazarken eğlenmenin önemli bileşenlerinden biri bu.

Bin Yıllık Hemşehri - Halil Babilli

Kitapta pek çok konu, pek çok grup var. Türk entelijeansıyası da sayfalar arasında anılıyor, “Prensesin Tebaası”nda kendini nasıl gösteriyor bu karakterler?

Her zamanki gibi: Kendi içinde suni sınırlarla bölünmüş, dayak yemiş, horlanmış, memleketi için bir şeyler yapmaya çalışan, iki dünya arasında kalmış ve naif.

Peki kapağa da konuk olan Prenses kimdir?

Kayta Hanımefendi bir Beyaz Rus asilzadesi. Bolşevik Devrimi sonrası birçok Beyaz Rus gibi o da ailesiyle İstanbul’a kaçmış ve hayata tutunmaya çalışıyor.

Sırada ne var, Theo’yu başka hangi maceralarda okuyacağız? Yoksa tamamen farklı bir roman fikriniz mi var?

Sırada Theo’nun 17. yüzyılda geçen bir macerası var. Cin beyleri, buharlı denizaltılar, gergedanlar, yeniçeriler ve daha birçok renkli karakterle dolu bir roman olacak. Onun dışında bu sefer Theo’nun olmadığı, farklı bir iş üzerinde çalışıyorum ancak onun hakkında bilgi vermek için henüz çok erken.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Halil Babilli Röportajı: Bin Yıllık Hemşehri Üzerine


Halil Babilli’nin yeni kitabı hakkındaki yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizi Google News’ten takip edebilirsiniz.

Konuk Yazar

Siz de Kayıp Rıhtım'da konuk yazar olabilirsiniz!

İletişim: [email protected]

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Black Mirror 7. Sezon Yayın Tarihi - Detayları

“Black Mirror” 7. Sezon 2025’te Yayınlanacak: İşte Yeni Sezona Dair Son Detaylar

Kinds of Kindness Filmi Hakkında - Yorgos Lanthimos - Emma Stone

Yorgos Lanthimos, Yeni Filmi “Kinds of Kindness”ta Bir Kez Daha Emma Stone ile Çalışıyor: İşte Yapıma Dair Tüm Detaylar