in

Yerli Fantastik-Korkunun Son Meyvesi: Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil!

İthaki Yayınları, Hacettepe Üniversitesi akademisyeni Bülent Ayyıldız’ın zamanı büken yeni romanını okurlarla buluşturuyor. Ön okuması haberimizde.

hicbir sey gorundugu gibi degil ust
- Reklam -
- Reklam -

Bülent Ayyıldız’ı daha önce çeşitli dergilerde yayımlanan yazılarından ve 2017 yılında kaleme aldığı “Durun Yanlış Anladınız” isimli öykü kitabından tanıyoruz. Hacettepe Üniversitesi’nde Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nde ders vermeye devam eden Ayyıldız, çeşitli öykülerin anlatıldığı ve sohbetlere de yer veren Hepsi Hikaye isimli bir de YouTube kanalının sahibi.

İlk kitabında da deneysel bir yol çizen Ayyıldız, mayıs ayının son günlerinde İthaki Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil’in adlı yeni romanıyla tekrar okurlarla buluşuyor. Fantastik-korku türündeki eser Murat ve Gül adındaki bir çiftin terk edilmiş bir köyde başından geçen gizemli olayları konu ediniyor. Olaylar Bulgaristan ve Sırbistan topraklarında geçerken ıslahat sonrası Osmanlı’nın son dönemleri ve imparatorluk savaşları da romanın arka planını oluşturuyor.

Kitap, aşağıdaki tanıtım bülteniyle de okurun merakını uyandırmayı başarıyor:
hicbir sey gorundugu gibi degil“Zamanı düz bir çizgi gibi düşünmeyi bırakmalısın. Hayır, o ilerlemiyor. Tam tersine, bizi hapseden bir zindandan ibaret. Geçmiş, gelecek ve şimdi aynı anda buradalar. Vakit, bir kavanozdaki balığın içinde dönüp durduğu sudan ibaret. Balık istediği yöne doğru gidebilir: İlerlediğini zanneder, sonsuzlukta kaybolmaktan korkar; fakat görebileceği en son nokta kavanozun cam duvarlarıdır. Bir görünmezliğe toslar kendini. Zamanı anlamak istiyorsan, kavanozun dışında nefes almayı öğrenmelisin.”
Hamdi Akçay’a ait başarılı kapak tasarımına sahip olan, Burak Albayrak tarafından yayına hazırlanan ve tanıtımıyla akıllara Proust’u, Joyse’u veya Woolf’u getiren bu yerli fantastik-korkunun ön okumasına ise buradan ulaşabilirsiniz.

- Reklam -

Lineer zamanın dışına çıkmak isteyen okurlar ise en yakın kitapevlerine gidip Bülent Ayyıldız’ın zaman kapsülüne binip, onun kalemin savurduğu yerlerde dolaşabilirler.

- Reklam -

Seray Soysal

Okumayı ve yazmayı öğrendiğimden beri bir şeyler yazıyorum. Daha çok da okuyorum. Sosyoloji okuduğum için inceleme alanım bu dünyanın insanları olsa da ilgi alanım başka dünyalar olduğu için artık MSGSÜ Felsefe Bölümü'nde yüksek lisans öğrencisiyim. Bir Bellatrix, Auri kadar olmasa da ben de pek buralardan sayılmam zaten.

1 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for Karahayalci Karahayalci dedi ki:

    Bu kitabın yorumunu Türkçe Edebiyat serisi altında yazacaktım üşenmediğim zaman benden önce davranmışsınız. Nasıl klişe olmadan türkçe fantastik yazılır sorusunun cevabı bu kitap. Okuyup bitirdiğim zaman karşılaştığım herkesin eline tutuşturmak istemiştim “bunu oku” diye :smiley: Daha fazla şey yazmak istiyorum ama ne yazsam spoiler olacak gibi. Ben bu kitabı hiçbirşey bilmeden rastgele almıştım ve okuyacaklar da sıfır bilgiyle okusun istiyorum.

    Bir de konu Korku/Gerilim bölümüne açılmış ama bana pek korku, gerilim kitabı gibi gelmedi. Gerçi düşününce biraz korkutucu ögeler olduğu doğru ama ben korkmadım okurken. Fakat benim korkmamam diğerlerinin de korkmayacağı anlamına gelmez tabii ayrıca son sahne cidden… Napıyorum kendi kendimi çürütüyorum resmen!!

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

farkli bir acidan star wars ust

40. Yılında 40 Öyküyle Farklı Bir Açıdan Star Wars Raflarda

gurultulu masa jonathan carroll

Gürültülü Masa | Jonathan Carroll