in ,

Titus Groan: Olağan Bir Fantazi

Mervyn Peake’in ünlü fantazya serisi Gormenghast’ın ilk kitabı “Titus Groan”ı sizler için inceledik.

titus groan ust
- Reklam -
- Reklam -

“Titus Groan’da bizimkine yakın bir dünya neredeyse paranoyakça bir ayrıntı yoğunluğuyla betimlenmiştir. Ama bu delilik aldatıcıdır ve kontrol asla elden bırakılmaz. Akıl tarafından tam uygun dereceye gelene dek soğutulmuş kaliteli bir hayal gücü şarabıdır. Nesir edebiyatımızın tamamında ona yakın bir başka yapıt yoktur. Eşsiz ve dâhicedir. Onu modern bir klasik olarak tanımlamakta haklıyızdır.”
– Anthony Burgess

Titus Groan, Mervyn Peake’in 1946-1959 yılları arasında yayınlanan Gormenghast üçlemesinin ilk kitabıdır. Bildiğimiz dünyadan pek de farklı olmayan, doğaüstü olayların var olmadığı bir dünyada geçen öykü, yüzyıllardır katı kurallar ve değişmeyen ritüellerle yönetilen devasa bir şatonun gizemli havası ve entrikacı karakter Steerpike’ın maceraları ile dikkat çeker. Bu öyküde fantastik romanlardan alıştığımız yaratıklar, büyücüler ve kahramanlar olmasa da şatonun kendine has tuhaf karakterleri de en az onlar kadar ilginçtir.

titus groan ithakiÜçlemenin ilki, bu bölüme adını veren veliaht Titus Groan’ın doğumundan iki yaşında tahta çıktığı zamana dek geçen dönemi kapsar. Ancak kucakta geldiği vaftizi, doğum günü ve henüz emekleme safhasında olduğu taç giyme törenleri dışında kendisinin öyküde pek bir rolü yoktur. İlk kitapta hikâye ilginç karakterlerin oluşturduğu bir fonun önünde daha çok bir kişinin serüvenlerine bağlı olarak gelişir: Melankolik, içine kapanık ve kitaplarından başka avuntusu olmayan lord Sepulchrave. Sürekli üstünde ve çevresinde gezen kuşları ve kedilerinden başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen hatta çocuklarını bile bakıcıya terk eden eşi leydi Gertrude. Anne ve babasının ilgisinden uzakta kendisine bir hayal dünyası kuran Titus’un ablası, safdil ve şımarık Fuchsia. Sürekli kendisine yüklenen işlerden yakınan, Fuchsia ve Titus’un bakıcısı yaşlı ve ürkek Nannie. Lordun ikiz kız kardeşleri olmalarına rağmen Gertrude’un gelişinin ardından unutulan ve dışlanan yarım akıllı ve kıskanç Cora ve Clarice halalar. Şatonun aklı başında kişileri arasında olsa da kendisinden başkasının anlamadığı şakaları ve kahkahaları olmadan konuşamayan Doktor Prunesquallor. Doktorun evde kalmış histerik kız kardeşi İrma. Şatonun kurallarının ve ritüellerinin uygulayıcısı yaşlı ve katı Sourdust. Fazla konuşamayan, lordun baş uşağı olması sebebiyle kendini diğer tüm çalışanların üstünde gören Flay ile Şatonun baş aşçısı, despot ve acımasız Swelter… Bu isimler öykünün arka planın oluştururken, 17 yaşında bir aşçı yamağı olmasına rağmen keskin zekâsı, oyunculuğu, fırsatçılığı ve entrikaları ile şatonun düzenini bozan Steerpike hikâyenin merkezindedir.

- Reklam -

Gormenghast üçlemesi önemine karşın, fazla tanınmaması ve uzunluğu sebebiyle kararsız okuyucuda bir soru işareti olabilir. Böyle bir kitabı kısa tanıtım yazılarıyla anlatabilmek mümkün olmadığından, ilk ciltteki öykü ve kurgunun okuyucuya tattırılması hem ilk cilde hem de bütün olarak üçlemeye ilişkin merak duygusu uyandırması açısından gereklidir. Bu sebeple aşağıda ilk cildin konusu ayrıntılı anlatılacaktır. Kitabı okumaya karar veren ve konusunu kendisi keşfetmek isteyen okurun aşağıdaki kısımları geçmesi tavsiye olunur.

Gormenghast, Orijinal el yazması. Çizimler yazara ait
Gormenghast, Orijinal el yazması. Çizimler yazara ait.

Öykü, aşçı Swelter’ın uyruğundan olduğu kadar sıcak ve boğucu mutfaktaki ayak işlerinden de kurtulmak isteyen Steerpike’ın, Flay ile aşçı arasındaki husumeti sezip bundan yararlanma çabası ile başlar. Şatonun dolambaçlı koridorlarında gizlice takip ettiği Flay’i Swelter’a olan sözde nefretiyle etkileyen Steerpike, ondan kendisini zalim Swelter’dan kurtaracak bir çare bekler. Fazla konuşmayan ve ne yapacağı kestirilemeyen Flay’in peşine düşen kahramanımız birlikte gittikleri bir gözetleme odasında ilk kez şatonun lordu ve kızını uzaktan görme şansı yakalar. Ancak efendilerine saygısızlığa tahammülü olmayan Flay, onlar hakkında yaptığı yorumlara öfkelenerek onu bir odaya hapseder.

Odada ne kadar kalacağını bilmeyen kahramanımız cesur bir kararla şatonun yüksek bir kesiminde, hapsedildiği odanın penceresinden çatıya tırmanmaya karar verir. Hayatını tehlikeye attığı bu endişeli yolculuk, devasa şatonun karmaşık çatılarında geçirdiği birkaç maceralı günün ardından kendisine ait gizli bir yer yaratmış olan Fuchsia’nın oyun odasında son bulacaktır. Fuchsia için büyük bir mahremiyet taşıyan bu odada hoş karşılanmayacağını sezen Steerpike keskin zekâsı ve rol kabiliyeti ile kendini acındırır. Soğuk ve şımarık Fuchsia’nın hayalperest karakterini kullanan kahramanımız onu yardıma muhtaç olduğuna ikna ederek yeni bir iş bulmasında yardım ister. Fuchsia’dan beklentisi onu birazdan yanına gideceğini öğrendiği doktor ile tanıştırmasıdır.

Zeki olduğu kadar şamatacı da olan doktor bir anda ortaya çıkarak kendisini hizmetine sunan bu atılgan genci eğlenceli ve ilginç bulur. Doktorun kardeşi İrma ise kendisinden oldukça genç olan bu delikanlının iltifatlarından büyülenir. İkisini de etkileyen Steerpike böylece doktorun yardımcısı olur. Doktorun yanında şatonun ileri gelenlerine yaklaşma fırsatı bulan Steerpike doktoru ziyaret eden kişiler içinde özellikle Cora ve Clarice halaları Leydi Gertrude’a olan öfkeleri ve yarım akıllılıkları sayesinde oldukça kullanışlı görür. Onları eski ihtişamlı günlerine geri döndürüp aslında hak ettikleri ilgi ve saygıyı kendisi sayesinde yeniden elde edebileceklerine ikna edecektir. Bunun için halaların tek yapmaları gereken onun direktiflerini izlemektir.

Halaları kolaylıkla avcunun içine alan kahramanımız sansasyonel bir olay ile ortalığı karıştırıp kendisine yeni bir fırsat yaratmak için onları kullanmayı düşünür. Böylece yeni planı için yapılabilecek en sarsıcı eylemi düşünürken Lord Sepulchrave’in zamanının çoğunu geçirdiği kütüphanenin onun için taşıdığı büyük önemi fark eder. Eşini ve çocuklarını sadece törenlerde gören Lord Sepulchrave’in yaşamında şatonun ritüelleri dışında hiçbir şey yoktur. Melankolik ve depresif mizacı yaşamı onun için anlamsız kılmakta, hayatta sadece kitapları ile baş başa olmayı, onların içinde kaybolmayı düşünmektedir. Bu yüzden kütüphaneye karşı yapılacak bir eylemin çok sarsıcı olacağına şüphe yoktur.

Kütüphaneyi ortadan kaldırmayı kafaya koyan Steerpike için halaların lorda öfkesi biçilmiş kaftandır. Böylece hem onları intikam aldıklarına inandıracak hem de şatonun düzenini bozup ortaya çıkacak karışıklıktan kendisine bir pay arayacaktır. Bu yüzden kütüphaneyi yakacağı zamanı özellikle herkesin burada olacağı özel bir akşama denk getirir. Bu sayede aslında kendisinin içeriye kilitlediği insanları yangından kurtaran kişi rolüne girebilecektir. Ayrıca bu işi Cora ve Clarice’e yaptıracağından onlara karşı önemli bir koz elde edecek ve onlar aracılığıyla daha iyi bir konuma yükselme fırsatı da arayabilecektir. Sonuçta Steerpike her ayrıntısını incelikle düşünerek hazırladığı planını başarıyla uygular. Bununla birlikte bu eylemin tahminin ötesinde sonuçları olur. Yangın sırasında rahip Sordust ölür. Lord Sepulchrave ise aklını yitirir. Steerpike adını duyurmakla birlikte Lady Gerthrude ve özellikle Doktor Prunesquallor’un şüphelerini uyandırmıştır. Ancak Steerpike’ın uğraşı meyvelerini de verir. Lordu arama çalışmalarında önemli rol oynayarak, bu sırada yakınlaştığı Sordust’un oğlu ve yeni rahip Barquentin’in yanına girmiş ve şatonun en önemli görevi olan ritüel idaresinin kurallarını öğrenme şansı yakalamıştır.

Lordun özel uşağı Flay
Lordun özel uşağı Flay

Bütün hikaye boyunca Steerpike’ın yükselişinin ardındaki karakterin şaşırtıcılığını merakla izleriz. Gördüğü, bildiği veya yaptığı her şeyden nasıl faydalanabileceğini düşünen ve bir şeyin şu anda ne işe yarayacağını bilmese bile gelecekte doğuracağı faydaları sezebilen bir fırsatçı karakteridir bu. Doktorun yanında çalışırken kimyevi maddeler ve özellikle zehirler hakkında bilgi edinmeye gayret etmesi bu açıdan bir örnektir. Her kalıba uyan, doğruları ve duyguları olmayan, hırs ve menfaat duygusuyla hareket eden bir karakterin bütün hikâyenin en ilgi çekici kişisi olması belki de Gormenhast’ın en ayrıksı yönüdür.

- Reklam -

Bununla birlikte hikayede dikkat çeken ve ana kahramandan bağımsız olaylar da vardır. Flay ve Swelter arasındaki düşmanlığın giderek artması ve sonunda bir düelloya dönüşmesiyle sonuçlanan olaylar kendi içinde bir öyküdür. Aralarındaki güç çekişmesinin fiziksel şiddet ve tehditlere dönüşmesiyle çığırından çıkan bu olaylar komplo teorileri ve karşılıklı planlar ile ilgi çekici bir boyut alacaktır. İkinci dikkat çekici öykü ise Titus’un yardımcı bakıcısı olarak saraya giren Keda’nın etrafında kurulmuştur. Aynı anda iki kişinin aşık olduğu Keda’nın, aşıklarının sebep olacağı olaylardan çekinerek saraya girmesiyle başlayan olaylar, Keda’nın çocuğunun gelecekte önemli olaylara sebep olacağının iması ile sona erer. Bu öykü içinde de düellolar, nefret ve inzivaya çekilme vardır.

Üçlemenin ilk cildi akılda bıraktığı sorularla sona erer: Ritüelleri öğrenmeye başlayan Steerpike’ın sonraki atılımları, iki baskın karakter olan doktor ve leydi Gerthrude’ın şüphelerinin sonucu ve gelecekte Steerpike’a karşı alacakları tavır, Steerpike’ın halalarla olan ilişkisinin geleceği, Fuschsia’nın Steerpike’a artan ilgisinin akıbeti, şatonun efendisi olarak büyüyecek olan Titus’un hikayeye dahil oluşu ve diğer karakterlerin bundan sonra oynayacakları role ilişkin sorular diğer ciltlerde cevap bulacaktır.

Baş aşçı Swelter
Baş aşçı Swelter

Titus Groan, okuyucusuna doğaüstüne yönelmeyen bir fantazinin de ilgi çekici olabileceğini gösterir. Bu dünya okuyucunun ilgisini büyüler ya da ejderhalara değil, Shakespearevari bir tutumla ele aldığı hırs, tutku, kıskançlık ve öfkeyle uyandırmaktadır. Sadece ana karakter Steerpike’ın öyküsünde değil, Flay ve Swelter’ın güç mücadelesi, halaların egosu ve kıskançlığı, Sordust’un her şeyden önemli gördüğü kuralları, doktorun övgü ve yergiyi şakayla karıştıran eleştirelliği ve Keda’nın aşıklarının rekabetinde de görülen yoğun insani duyguların olaylara yön verişidir. Öte yandan Steerpike tiplemesi bir anlamda gerçek dünyadaki politik yükselişin de bir karikatürüdür. Belki de politik dünyada olduğu gibi hedefi uğruna vazgeçemeyeceği bir doğrusu olmayan, her an fırsat arayan, girişken, vicdansız ve gözü kara bir karakteri kahraman olarak benimsememizin ardında yatan tutum eleştirilmektedir.

İyi okumalar.

gormenghast kitaplar

Onur Şenel


Neil Gaiman’dan Gormenghast Dizisi Geliyor!

4 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for nymeria nymeria dedi ki:

    Hortlatmış olayım. Bu seriyi okumuş olan var mı? Nasıl bir kitap? İlk kitabın baskısı tükenmiş, İthaki tekrar baskı yapacak mı acaba bilen duyan?

  2. Avatar for _OZ _OZ dedi ki:

    Olağan değil olağanüstü kitaplar.

  3. Avatar for nymeria nymeria dedi ki:

    Seriyi edindim. Kendim karar vereceğim artık nasıl kitaplar olduğuna, beklentim yüksek. Edebi anlamda doyurucu olacağını umuyorum. Okuduktan sonra güncelleme girerim.

  4. Avatar for _OZ _OZ dedi ki:

    Om yayınlarından okumuştum ben, ithaki aynı çeviri ama yeniden düzeltilmiş. İlk sayfalarda bocalamıştım sabrederseniz müthiş bir edebi tat alacaksınız en azından benim için öyle olmuştu.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Baba Yaga'nın Yumurtası - İnceleme

Tabut ve Rahim: Baba Yaga’nın Yumurtası

Mad Max: Fury Road

Mad Max: Fury Road’un Temellerinin 1999’da Atıldığını Biliyor muydunuz?