Zaman geçtikçe, çevrenizdeki mimari konseptlerin sık sık değiştiğini fark etmişsinizdir. Peki acaba bu konseptlerden en ilginç olanları hangisi?
İlginç Mimari Yapılar
1. The Basket Building, Ohio – Amerika
Bölgedeki bir basketbol şirketinin ana merkez binası olarak kullanılan bu yapı, tasarımını tam olarak da şirketin yaptıkları sepetlerden alıyor.
Tam olarak taklit etme durumundan doğan bu mimari konseptte yapılar, ürünün aynı şekline göre inşa edilir. Pek çoklarına göre olumlu karşılanmayan bu durum, kullanıcılarını oldukça mutlu etmişe benziyor.
2. Hallgrimur Kilisesi – İzlanda
Başkent Reykjavik’te bulunan bu yapı, İzlanda’nın en uzun ve en değişik kilisesi olma unvanına sahip. Ayrıca yapımına 1945 yılında başlanan kilisenin tamamlanması ise tam 38 yıl sürdü. İzlandalı ünlü şair Hallgrimur Petursson anısına adlandırılan yapı, çarpıcı beton yüzeyleri ve iç mekanda bulunan orgu ile ziyaretçilerini etkilemeye devam edecek gibi duruyor.
3. Guggenheim Müzesi – İspanya
Titanyumdan oluşan heykelsi formlarıyla üne kavuşan Frank Gehry’nin tasarladığı bu çarpıcı yapı, içinde çağdaş sanatçıların özel eserlerini barındırıyor. Birbirine bağlı birkaç farklı mekandan oluşan bu kompleks yapı, mimarın değişik form oluşturmak için teknolojik arayışının doruk noktası olma özelliğini taşıyor.
4. Kansas City Kütüphanesi – Missouri
1873 yılında kurulan Kansas City Merkez Kütüphanesi, dünyanın en eski ve büyük kütüphanesi olma özelliğini taşıyor. Fotoğraftaki kısım ise daha sonradan bir garajın halk kütüphanesine dönüştürülmesiyle projesinin hayata geçirilmiş halidir. Dış cephede görülen mermer ve maun dekorasyonu, 20. yüzyıl mimarisini yansıtır.
5. Atomium – Belçika
1958 yılında Expo fuarı için yapılan bu yapı, 102 metre yüksekliğindedir. Demirin yapısından esinlenerek oluşturulan form Expo döneminden itibaren Brüksel’in modern mimarisinin sembolü haline gelmiştir.
6. La Pedrera (Casa Mila) – İspanya
Ünlü Katalan mimar Antoni Gaudi’nin eserlerine zaten ilgisi olan herkes aşinadır. İlhamını doğadan alan bu kıvrımlı hatlara sahip ilginç yapı, UNESCO’nun dünya mirası listesinde de yer alır. İsminin Katalanca karşılığının taş ocağı olması ise, mağaraları andıran durumuna bir göndermedir.
7. Lotus Tapınağı – Hindistan
Adını aldığı çiçeğin biçimini taşıyan bu tapınak, her yıl çeşitli dinlerden insanları kendine çekmektedir. Ana strüktürü mermer ve çimento ile yapılsa da prefabrik parçalarla oluşturulan yaprak kısımları bu yapıyı ilginç kılar. Çevresinde yer alan göletler ise tapınağa sanki yüzüyormuş hissi verir.
8. Taş Ev – Portekiz
Taş Devri çizgi filminden etkilenerek yapılan bu ev, gerçekten de bizim dünyamıza aitmiş gibi durmuyor, değil mi? İki devasa kayanın birbirine bir çeşit beton karışımıyla bağlanması ise bu hissin en büyük nedeni olsa gerek.
9. Çarpık Ev – Polonya
Hayır, merak etmeyin, gözlerininiz kesinlikle bozuk değil. Peri masallarında anlatılan stillerden etkilenerek inşa edilen bu yapı aslında alışveriş yapılan bölgenin bir parçası. Neredeyse dik hiçbir açısının olmaması nedeniyle gözlerimizin önünde eriyormuş hissi veren yapı, Polonya’nın en çok fotoğraflanan yerlerinden birisi.
10. Mind House – İspanya
Park Güell’in içinde yer alan bu yapı, parktaki diğer yapılarla birlikte yine bir AntoniGaudi eseri. Merkezinde ilginç bir çeşmeyi ve her köşe başından fırlayan ilginç heykellerle Mind House, daha da ilgi çekici hale gelmekte. Dünya genelinden bir sürü turisti de ağırladığından zaten bahsetmemize gerek bile yok.
Peki ya bu yapılardan en çok hangisi sizlerin ilgisini çekti?
Eğer siz de benzer ilginç örneklere rastladıysanız, Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşmayı unutmayın!
* Her Mimar Tarafından Mutlaka İzlenmesi Gereken 8 Film
* Mimari Tasarımların Doğrudan Etkilediği 6 Video Oyunu
Kaynak: The Mysterious World
Konu başlığını görünce, Sydney’deki ünlü opera evi kesin listenin üst sıralarındadır diye düşünmüştüm. Ancak sizin listenizde hiç yok. İlginç yapı denilince genelde akla bu ünlü opera evi gelir. Belki de çok ünlü olduğunu bildiğiniz için listenize almak istemediniz, daha az bilinen binalara yer vermeyi tercih ettiniz.
Listede 7. sırada yer alan “Lotus Tapınağı – Hindistan”, benim sözünü ettiğim Sydney’deki opera evine çok benziyor. Bir esinlenme durumu var gibi sanki. (Lotus Tapınağı 1986’da tamamlanmış. Sydney’deki opera evi ise ondan çok önce, 1973’te kullanıma açılmış)
“Sydney Opera House” diye anılan ve hem ilginç hem de ünlü olan yapının bazı fotoğraflarını ben buraya ekleyeyim:
(Danimarkalı mimar Jørn Utzon tarafından tasarlanmıştır)
İspanya’nın Bilbao şehrindeki “Guggenheim Müzesi” listenizde yer alıyor.
ABD’de, New York City’de de bir Guggenheim Müzesi bulunmakta. Resmi adı, “Solomon R. Guggenheim Müzesi”… Ve o da ilginç bir mimariye sahip. (İspanya’daki müze kadar ilginç olmasa da)
New York City’deki bu “Solomon R. Guggenheim Müzesi”, ABD’li meşhur mimar Frank Lloyd Wright’ın tasarımı imiş ve inşaatına 1953’te başlanmış. Mimarın ölümünden 6 ay sonra da 21 Ekim 1959’da açılışı yapılmış.
https://www.citysightsny.com/media/catalog/product/cache/26/image/9df78eab33525d08d6e5fb8d27136e95/s/r/srgm2008_ph01.jpg