in ,

Pan’ın Labirenti İncelemesi: Tekinsiz, Gerçekçi ve Acımasız Bir Masal

Pan’ın Labirenti roman incelemesi sizlerle. Guillermo del Toro’nun bol ödüllü filmi, Cornelia Funke’nin kalemiyle beyaz perdeden raflara başarılı bir geçiş yaptı mı?

Pan'ın Labirenti İncelemesi
- Reklam -
- Reklam -

Guillermo del Toro tarafından 2006 yılında sinema dünyasına kazandırılan Pan’ın Labirenti 2019 yılında Alman yazar Cornelia Funke tarafından romana uyarlandı. Geçen aylarda Epsilon Yayınları etiketiyle ve Aslı Dağlı çevirisiyle de Türkçe olarak raflardaki yerini aldı. Genelde kitaplardan filmlere uyarlanan eserlere aşinayız. Ancak bu sefer tam tersi bir durum söz konusu. Nasıl olduğuna gelin birlikte göz atalım.

2006 yılında sinema salonlarında gösterime giren film aynı yıl Oscar Ödülü’ne de layık görüldü. Ayrıca film o yıl için kazandığı gişe hasılatı ile Guinness Rekorlar Kitabı’na bile girdi.

“Bu kitap zayıf ya da ruhu kırılgan olanlara uygun değildir. Peri masallarına ya da iyiliğin gücüne inanmayanlara da. Bu kitap sadece, kötülüğü her türlü suretinin doğrudan gözlerinin içine bakabilen, senin gibi cesur ve korkusuz ruhlar içindir.”

- Reklam -

Cornelia Funke Kimdir?

Fantastik ve macera türlerinde eser veren Alman yazar dünya çapında genellikle Mürekkep Yürek üçlemesiyle tanınıyor. Hamburg Üniversitesinde Pedagoji okudu. Eğitiminin bitmesinden sonra sosyal hizmet uzmanı olarak çalışmaya başladı. “Almanya’nın J. K. Rowling’i” olarak anılan yazar çocuklarla çalışmaya odaklandıktan sonra çocuk kitapları yazmaya başladı. Son olarak 2020 baharında Mürekkep Yürek serisine The Color of Revenge adında dördüncü bir kitap yazacağını duyurdu. Kitabın 2021 yılı içerisinde Almanya’da basılması planlanıyor. Adı geçen serinin son kitabının ülkemizde basılıp basılmayacağı ise henüz belli değil.

Guillermo del Toro Kimdir?

Pan’ın Labirenti ve Suyun Sesi filmleriyle Oscar ödülüne layık görülen Guillermo del Toro film yönetmeni, yapımcı ve senaristtir. Hellboy, Blade II, The Devil’s Backbone (Şeytanın Belkemiği) gibi bilinen filmlerde çeşitli görevlerde yer aldı. Pan’s Labyrinth filmi de The Devil’s Backbone ile bağlantılı olduğu bilinmektedir.

Pan’ın Labirenti Romanı Ne Anlatıyor?

Pan'ın Labirenti - Cornelia Funke Guillermo Del Toro

“Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; yalanın da acının da var olmadığı bir yeraltı krallığında insanların dünyasının hayalini kuran bir prenses yaşarmış.”

Pan’ın Labirenti üç bölümden oluşuyor; masal, Ofelia’nın yaşadıkları ve savaş.

Masalsı bir öyküyle gerçekliğin iç içe geçtiği tekinsiz bir hikâye bu. 1944 yılındaki İspanya İç Savaşı’ndan sonra 10 yaşındaki Ofelia, hamile annesiyle üvey babasının yanına taşınır. Savaş henüz tam olarak bitmemiştir ve asiler direnmekte kararlıdır. Öykü bizi bu iki kişinin yolculuğuyla karşılıyor.

Terzi olan babasının ölmesi ve geçim sıkıntısı yaşayan annesi Carmen’in Yüzbaşı Vidal ile evlenmesiyle Ofelia, büyüdüğü yerden koparılarak kendisini bir anda ormanın ve savaşın ortasında buluyor. Taşındıkları bu değirmenin yanı başında bulunan labirent de zaten filmin ve kitabın ana mekanlarından birisi. Ofelia’nın labirentte dolaşırken Pan ile karşılaşması ve Pan’ın ona verdiği bir kitapla birlikte olaylar daha da karanlık bir hal alıyor. Ofelia’nın yerine getirmesi gereken üç görevi var. Eğer başarıyla bunları yapabilirse o zaman hayalini kurduğu o masallar gerçek olabilecektir.

Ofelia’nın okumayı çok sevmesi ve masallara olan hayranlığı kitabın fantastik bölümünü oluşturuyor. Savaşın yarattığı dehşet Ofelia’nın gözünden sarsıcı bir şekilde aktarılıyor okuyucuya. Köylülerin, masumların ve çocukların savaşta yaşadıkları tüm gerçekliğiyle aktarılıyor.

Kötü karakterlerin, özellikle Vidal karakterinin acımasız havası gerçekten etkileyici. Hem filmde hem de kitapta insanın kanını donduran sahneler genelde Vidal’in içinde bulunduğu kısımlar.

“Vakti zamanında ormanlar henüz körpecikken, her yer sihre ve türlü türlü kerametlere sahip yaratıklarla doluydu.”

- Reklam -

Filmle Kitap Arasındaki Farklılıklar

Film ve kitap neredeyse aynı olmakla birlikte filmlerde bulamadığımız en önemli şey karakterin düşündükleri. Filmlerde içsel düşüncelerin verilmesi mümkün olmadığından, okuduğunuzda Ofelia’nın çaresizliğini ve savaşını daha iyi anlıyorsunuz. Ayrıca olmayan bir şey de mekanların öyküleri. Labirentin, ağacın, gölün ve değirmenin bütün öyküsünü masal anlatısıyla kitapta bulmanız mümkün. Böylece aslında hikâyenin kökünün ne kadar derinlere ulaştığını da görüyorsunuz. Filmdeki Pan figürü kitaba göre biraz daha yumuşak kalıyor.

Çeviri, Tasarım ve Yapısal Bütünlük

Filmden kitaba uyarlanan Pan’ın Labirenti kapak ve iç sayfalar tasarımı olarak oldukça dikkat çekiyor. Şömizli, ciltli olmasının yanı sıra iç sayfaların tamamının ağaçlarla çevrili olması ve bölüm aralarındaki eşsiz görselleriyle okuyucuya adeta bir şölen sunuyor.

Aslı Dağlı tarafından çevrilen kitabın editörlüğünü Su Akaydın, düzeltisini ise Tuğçe Nida Gökırmak üstlenmiş. Çeviri, editörlük ve düzelti açısından tam anlamıyla kusursuz diyebilirim. Okuma zevkinizi baltalayacak, yüzünüzü ekşitecek hatta gözünüzü tırmalayacak tek bir kelime yok. Özellikle mekanların masalsı anlatımları o kadar güzel çevrilmiş ki bu acımasız öykünün içinde bir anlığına çocukluğunuzdaki o güzel günlere yolculuk yapıyorsunuz.

Pan's Labyrinth
Tasarım: Ise Ananphada

Pan’ın Labirenti’ndeki Göndermeler ve Bilinmeyenler

Pan’ın Labirenti’nde Yüzbaşı Vidal’in Ofelia ile tanışmasında yaşanılan el sıkışma geriliminde Charles Dickens’ın klasik eseri David Copperfield’e bir gönderme bulunuyor.

Guillermo del Toro filmin İngilizce çekilmesine izin vermeyip İspanyolca olmasını istemişti. Bu şekilde öykünün dokusunun ve büyüsünün daha iyi korunacağını düşündüğünü açıklamıştı.

Asıl adı El Laberinto del Fauno olan yapıt aslında Pan’ın Labirenti değil Faun’un Labirenti’dir. Faun da tıpkı Pan gibi mitolojik bir karakter. Yarı keçi yarı insan olan bu karakterin doğayı temsil ettiği düşünülür. Pan da keçiye benzemesine rağmen Faun’dan daha vahşi bir yaratıktır. Bu sebeple Ofelia ile olan iletişimi Faun için daha uygundur. Kitabın adında ve filmde Pan olarak anılmasının sebebi yayınlanan ülkelerde bu adın daha çok bilinmesidir. Bu sebeple filmde de Pan adı hiç geçmemektedir.

Son sözler

Hikâye küçük bir çocuğun bakış açısından anlatılsa da kesinlikle çocuk kitabı olarak değerlendirilmemeli. Öykünün içindeki Çocuk Yiyen, Yüzbaşı Vidal’in yakaladığı asilere uyguladığı işkence ve kitabın geneline yayılan tekinsiz hava pek de çocuklara uygun değil. En azından belli bir yaşın üstündekiler için daha uygun. Zaman zaman Pan figürünün hırçınlığı ve sarsıcı sahneler de düşünüldüğünde karanlık bir atmosferde geçen bir hikâye Pan’ın Labirenti.

Kitap bitiminde insanlığa dair ince bir mesaj var aslında. Her ne kadar klişe gibi görünse de düşünüldüğünde insanlığın ne durumda olduğunu da gözler önüne seriyor.

Peki ya sizler kitabı okudunuz mu? Filme göre nasıl buldunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum‘da paylaşabilirsiniz.


Kapak arka plan illüstrasyonu: Dan Mumford

Agape Khaven

Fantastik, gotik, korku ve bilimkurgu okumayı sevmekle birlikte yorumlamak da en zevk aldığı şeydir. Okuduğu kitaplardaki özellikle düzelti hatalarıyla başı derttedir. Boş zamanlarında cadılık yaparak hak edenleri kurbağaya dönüştürür.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Dungeons & Dragons Çekimleri Başladı

Dungeons & Dragons Çekimleri Başladı: Zindanlar ve Ejderhalar Macerası Geri Dönüyor

The Crown 5. ve 6. Sezon Olivia Williams

The Crown 5. ve 6. Sezonlarında Olivia Williams, Cornwall Düşesi’ne Hayat Verecek