in ,

The Kominsky Method İncelemesi: İhtiyarlığın Canlı ve Yaşayan Tablosu

The Kominsky Method incelemesi sizlerle! Michael Douglas ve Alan Arkin gibi usta oyuncuların taşıdığı Netflix dizisine dair yorumlarımız sizlerle!

The Kominsky Method inceleme
- Reklam -
- Reklam -

Chuck Lorre tarafından yaratılan ve henüz iki sezonu yayınlanmış olan The Kominsky Method adlı Netflix dizisini inceledik.

The Kominsky Method ile belki de ilk defa hayatımın son dönemlerinin nasıl olabileceğini düşündüm. Yer yer kaygı duyup hüzünlendiğim, yer yer umut ve neşeyle dolduğum dizi hakkında konuşmak istiyorum.

Yapıma çocukluk arkadaşımın tavsiyesi üzerine başlamaya karar vermiş, sonrasında da erteledikçe ertelemiştim. Tavsiyesine güvenmediğimden değildi de daha çok bugün yeni bir uğraşa olan çekingen ve şüpheci yaklaşımımızdandı diyeyim, siz anlayın. Erteleme dürtüme yenilmediğim bir gün ilk bölümü, neredeyse arkadaşımın dizi hakkında söylediklerini unuttuğum bir zamanda izledim ve tek kelimeyle bayıldım.

- Reklam -

The Kominsky Method Netflix İnceleme

Zaten takip eden birkaç gün içinde dizinin 2 sezonunu da bitirdim. Şimdi ise eve kapandığım şu günlerde, başkalarının da, bizim, hepimizin, ileriki yıllarımıza ait tablomuzla tanışması için bu incelemeyi yazıyorum.

Merak etmeyin diziye dair herhangi bir sürprizbozan (spoiler) olmadan aktaracağım fikirlerimi.

Ne Anlatıyor ki Bu The Kominsky Method?

Dizinin konusu için ünlü olduğu günleri geride bırakmış, şu an oyuncu koçluğu yapan Sandy The Kominsky ve arkadaşı Norman Newlander adında iki yaşlının hayatına odaklanıyor diyebiliriz.

The Kominsky Method ise Sandy’nin alametifarikası tekniği. Sandy rolünde Michael Douglas, Norman rolünde ise Alan Arkin gibi büyük isimler var. Yan rollerde ise düzenli kadroya ait olan Sarah Baker ve Nancy Travis.

The Kominsky Method Netflix İnceleme

Netflix’in sinema kültürünü öldürdüğüne, Oscar ödülleri için adaylık çıkartıp çıkartamamasına dair olan tartışmaları internette görmüşsünüzdür. Bu tartışmalara girmek bu yazının konusu değil ama Michael Douglas ve Alan Arkin gibi büyük isimleri bugün dizilerde görebiliyorsak dijital platformlarda orijinal içeriklerin önünü açtığı için bunu yine Netflix’e borçluyuz.

Diziye dönersek, dizinin yaratıcısı ise Chuck Lorre. Kendisi aynı zamanda The Big Bang Theory, Two and a Half Men ve daha birçok dizinin yaratıcısı. The Kominsky Method, Lorre’un benim izlediğim ilk işi oldu. Konu komedi dizileri olduğunda şu ana kadar en sevdiğim diziler Michael Schur’unkilerdi. (Brooklyn Nine-Nine, The Good Place) Gelin görün ki artık The Kominsky Method da favorilerimden biri.

- Reklam -

Bize Oldukça Yakın, Trajikomik

Bir kere bu dizi komedi üslubunda oldukça popüler olan ortam olarak dekorları ve sizden kibarca gülmenizi isteyen gülme efektlerini kullanmıyor. Bu yöntemin dizinin gerçekçiliğine yaptığı katkı yadsınamaz. Yapım size, sahip olduğu gerçekliğe yakınlığı sayesinde belki sizden kırk yaş büyük karakterlerle empati yaptırmayı başarıyor. Tabii ki bu gerçekçilik sadece gerçek mekanlar ve gülme efekti olmamasıyla kurulmuyor. Bu konudaki en önemli etken şüphesiz oyunculuklar.

The Kominsky Method Netflix İnceleme

Başlıkta da belirttiğim gibi, ortada bir ihtiyarlık hayatını betimleyen tablo var; Douglas ve Arkin’in karakterleri ise bu tablodaki hareket eden, yaşayan birer figür adeta. Ne anlatacağını bilmeden izlemeye başladığım bu dizide, bir insanın yaşının ölüme yaklaşması ile çevresinden ona ölümü andıran, hatırlatan her şeyi -hasta arkadaşlar, cenazeler gibi- nasıl da uzak tutmaya çalıştığını gördüm. Yine aynı adamın kendi hastalandığında bunu reddetmesini, kadınlarla ilişkisini, hatta prostatla mücadelesini bile gördüm. Bir adamın çağa ayak uydurmaktaki problemlerini, onu hayal kırıklığına uğratmış ve artık orta yaş diyeceğimiz sınırı da aşmış kızıyla ilişkisini izledim. Kendimi, bu gibi durumların ileride gerçekleşebileceği ihtimalini tahayyül ederken buldum.

Üstelik Altın Küre Ödüllü!

Bu bahsettiğim, aslında oldukça ‘insani anları’ oyuncular performanslarıyla şahane yansıtmışlar. Öyle ki Michael Douglas 2019 Altın Küre Ödülleri’nde Sandy rolüyle Komedi Dalında En İyi Aktör ödülünü de aldı. Dizinin yine aynı yıl Komedi Dalında En İyi Dizi ödülünü almasına da şaşırmamalı.

Bahsetmediğim bir nokta ise dizi bu ödülleri ve aldığı tüm adaylıkları komedi dalı için almış olsa da, yapım size sık sık kahkaha attıracak cinsten değil. Tahmin de edeceğiniz gibi, içinde oldukça dramatik anlar barındıran sahneler de var. Diğer yandan komedi unsurlarıysa genelde Sandy ve Norman’ın birbirleriyle olan iğneleyici diyalogları ve onların çevrelerindeki olup bitene tepkilerinden ibaret. Bu tepkiler ise yaşları gereği olsa gerek genelde bir inkar oluyor. Hastalığı, fiziksel ve psikolojik yorgunluğu, hayatlarındaki olumsuz gelişmeleri, kendi yetersizliklerini her daim önce reddetmeye çalışıyor, inkara başvuruyorlar. Ama bunları birbirlerinin yüzüne vurmaktan asla geri de durmuyorlar tabii.

the kominsky method yorum

En kötü anlarında da, en mutlu anlarında da -ki onlardan çok yok- birbirleriyle olan ilişkileri, o kadar içten, o kadar samimi ve gerçek geliyor ki onların, bu insanların dışarıda var olan insanlar olduğuna inanmamak mümkün değil.

Kısaca, biri seksen beş (Arkin) biri de yetmiş beş (Douglas) yaşında olan bu iki deneyimli aktör bize, insanın olumsal bir varlık olduğunu, sona yaklaştıkça ise bunun düşüncesine, fiziksel örneklerine ister istemez daha fazla zaman ayırmak zorunda olduğumuzu, bocalamaların kaçınılmaz olduğunu hatırlatıyor. Bu hatırlatma belki başta biraz karamsar duruyor ama, ben bol bol bocalayıp tökezleyeceğim bu dönemde, kesinlikle Sandy ve Norman’ın sahip oldukları arkadaşlık ilişkisi gibi dostluklar isterim hayatımda!

Peki siz The Kominsky Method ile daha önce tanışmış mıydınız? Diziye dair yorum ve eleştirilerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.

Doğancan Gedik

1997 Eskişehir doğumluyum. Şu an sahip olduğum karakterin ve zevklerin tohumunu ilk olarak birlikte büyüdüğüm Fox Kids çizgi filmleri attı diyebilirim. Şimdi ise, basketbol oynamak için göçtüğüm İstanbul’da sporsuz bir hayat sürüyorum. İstanbul Üniversitesi’nde Amerikan Kültürü ve Edebiyatı son sınıf öğrencisiyim. Okumayı, oyun oynamayı, çizim yapmayı, merak edip araştırmayı, yazmayı ve en çok da hayallerimden vazgeçmemeyi seviyorum. Yazmak ise vazgeçmediğim için beni en mutlu eden hayal.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

H.G. Wells Hakkında Bilmediğiniz 5 Gerçek

H.G. Wells Hakkında Bilmediğiniz 5 Gerçek

Türk Mitolojisinden 10 Kitap Önerisi: Koronavirüs Günlerinde Alternatif Kaçış Planı

Türk Mitolojisi Hakkında 10 Kitap Önerisi