Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, şair, yazar, tiyatro yönetmeni ve çevirmen Yılmaz Gruda, 93 yaşında hayata gözlerini yumdu. Bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele eden sanatçı, Özel Güngören Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Ancak, yakalandığı virüs sonrası böbrek yetmezliği ve yaşlılık rahatsızlıkları nedeniyle maalesef yaşamını yitirdi. Sanatçının ölüm haberini menajeri Tümay Özokur sosyal medya hesabından duyurdu.
14 Temmuz 1930 tarihinde İstanbul’da doğan Yılmaz Gruda, Ankara Ticaret Lisesi’nde eğitim gördü ancak devlet memurluğu için okulu yarıda bıraktı. Şairlik yeteneğiyle dikkat çeken Gruda, 1950’li yıllarda yazdığı şiirleri çeşitli dergilerde yayımlamaya başladı. 1956 yılında Cep Tiyatrosu’nda oyunculuk kariyerine başladı ve ardından Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Küçük Tiyatro sahnesinde yer aldı. Ankara Meydan Sahnesi ve Nisa Serezli topluluklarında da görev yaptı. Bir dönem sahnelerden uzaklaşıp muhasebecilik yaparken, tiyatro yönetmenliği de üstlendi ve Muammer Karaca Tiyatrosu’nu yönetti.
Sanatçı, oyuncu Tolga Tiğin ve Ayşen Gruda’nın eski eşi olarak biliniyordu. Aynı zamanda Attilâ İlhan ile beraber “mavi hareketini” yaratan şairlerden biri olarak da edebiyat dünyasında önemli bir yere sahipti. Gruda, geleneksel Türk tiyatrosu ve Çehov etkisini işlediği eserlerle tanınıyordu.
Yılmaz Gruda Farklı Alanlarda Birçok İçerik Üretti
Usta oyuncunun özel hayatı da medyanın ilgisini çekiyordu. İlk evliliğini 1957 yılında Tolga Tiğin ile yapan Gruda, bu evliliği 1963 yılında boşanma ile sonuçlandı. Daha sonra, Türk sinemasının efsane isimlerinden 2019 yılında kaybettiğimiz Ayşen Gruda ile 1965 yılında evlendi ve bu evlilikleri 1976 yılında boşanmayla noktalandı. Son olarak, 1985 yılında Türkan Gruda ile evlendi ancak bu evlilikleri de diğerleri gibi 2014 yılında boşanma ile sonuçlandı.
Gruda, eserleriyle de birçok ödül kazanarak sanat dünyasında saygın bir konuma sahipti. Çerçi Zeus adlı eseriyle Behçet Aysan Şiir Ödülü’ne, Marathon “Bir Uzun Koşu” adlı eseriyle Yunus Nadi Ödülü’ne layık görüldü. Ayrıca, Altın Portakal Film Festivali’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü ve Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri’nde Onur Ödülü gibi birçok prestijli ödülün sahibi oldu.
Türk tiyatrosu ve sinemasına katkıları, yazdığı şiirler ve oynadığı unutulmaz karakterlerle hafızalarda iz bırakan Yılmaz Gruda, sevenleri tarafından büyük bir özlem ve saygıyla anılacak. Hayata veda eden usta oyuncu, Türk sanatına bıraktığı mirasla hatırlanmaya devam edecek.
Sizler de Yılmaz Gruda ve eserleriyle ilgili düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, ayrıca tüm içeriklerimizden anında haberdar olmak için bizi Google News’ten takip edebilirsiniz.
Bir İşler Güçler hayranı olarak çok üzüldüm bu habere.
Huzur içinde uyusun.
Al Pacino paçalarından akıyor…
Yıllar boyunca canlandırdığı rollerin hakkını fazlasıyla veriyordu bana göre, mekanı cennet ruhu huzur içinde olsun. Üzüldüm
Duyduğumda gerçekten üzüldüm, yaptığı işlerin hakkını veren usta bir sanatçıydı.
Ben onu hep “Sene altmış dokuz!” diyen Rüstem abi olarak hatırlayacağım.
Güzel insanlar tek tek ayrılıyor aramızdan.