Stanley Grauman Weinbaum, ilk öyküsü Temmuz 1934’te yayımlanan ve bir buçuk yıl içinde akciğer kanserine yenilen bir bilimkurgu titanı. Bilimkurguyu, homo sapien merkezci olmaktan kurtarandır ve Campbell’ın, yazarlarından istediği “insan gibi veya daha üstün biçimde ama insandan farklı düşünebilen” varlığın tanımını ondan önce, “Mars Serüveni” öyküsünde, Tweel adındaki Marslıyla yapar.
Efsanevî editör John W. Campbell, Astounding Stories’in başına geçmezden ve Bilimkurgunun Altın Çağı’nı başlatmazdan önce Weinbaum vardı ve Asimov’a göre, “Weinbaum, bu dünyadan çok erken yaşta göçmeseydi de öyküler yazmaya devam etseydi, Campbell Devrimi yerine Weinbaum Devrimi olacağı gibi, Campbell’ın yazarları da bu titanın gölgesinde kalırlardı.
Weinbaum’un “Mars Serüveni” öyküsü, Campbell’ın “Twilight”ından bir sene önce çıktı, onun için Campbell’a hiçbir şey borçlu olmayan tek yazardır. Yaşasaydı, şüphesiz tarihin en iyi bilimkurgu yazarları listesinin en üstünde adı yazardı.” Bunlara ek, bilimkurgunun İkinci Nova’sı sayar (birinci ve üçüncüsü: E.E. Smith ve Robert A. Heinlein).
Weinbaum’un düşünce yapısı, onunla aynı dönemde yazan bilimkurgu yazarlarından hayli farklı. Kendisi bilimkurgunun sınırsız imkânlarının ayırdındaydı. O devrin yazarları bilimi bir kurtarıcı, bir yargıç yahut Tanrının adaleti olarak görüyordu. Weinbaum ise buna karşıydı. Ona göre bilim tarafsızdı ve karar vermezdi, sadece mevcut ihtimalleri söylerdi. Bilimkurgu ise bilim değildi çünkü bilimkurgunun sosyal, ahlâkî, siyasî, teknik ya da entelektüel şartları eleştirmek hakkı vardı ve bilimin prensibi değil; yazın sanatının parçası olmalıydı. Poe, Conan Doyle, Shelley ve Lovecraft’ın yazımındaki sosyal gerçekçilikten uzaklaşarak metal sutyenli kadınlara, kertenkele adamlara, mor ve pembe ve yeşil ışın tabancalarına yönelen bilimkurgudan da hazzetmiyordu. Çağdaşı olan bilimkurgu yazarlarının yaptığı bu evrensel hatalardan memnun değildi, ama kendisi bu denklemin neresindeydi? Cevabı, Türkçeye ilk defa tercüme edilen Weinbaum’un bu antolojisinde saklı:
Stanley G. Weinbaum, bilimkurgu edebiyatında kısa ama etkili bir yeri vardır. Bu kısa ve etkili kariyeri on sekiz ay sürmesine rağmen üretken bir yazar olmuştur. Kendinden sonraki birçok bilimkurgu yazarını etkilemiştir.
Asimov, Mars Serüveni’ni John W. Campbell’den önce yazılan Campbellian bir bilimkurgu öyküsü olarak değerlendirmiştir. Ve öyküyü bilimkurgu türünü değiştiren üç öyküden biri olarak görür. Öykü, Amerika Bilim Kurgu Yazarları tarafından The Science Fiction Hall of Fame Vol. I- 1929-1964’te seçilen en eski kısa öyküdür. 1970 yılında, tüm zamanların en iyi bilimkurgu öyküsü seçilen Isaac Asimov’un Nightfall’dan sonra ikinci olan öykü Mars Serüveni’dir.
Gezegen Serisi (The Planetary Series) Stanley G. Weinbaum’in on öyküsünden oluşuyor. Bu cildinde ilk beş öyküsü bulunuyor.
Bilimkurgudaki yeri yadsınamayacak öykülerin toplandığı Mars Serüveni, Toprak Deniz Odabaşı ve Doğan Hezer tarafından Türkçeleştirildi. 21. yy. bilimkurgusuna yön veren bu titan, Laputa Kitap etiketiyle sanal ve fiziksel mağazalarda yerini aldı. Şimdiden keyifli okumalar.
Neden böyle bi kapak ya. çerçeveli filan
Yazar ve eser adının oturtulması da hoş gözükmüyor ama önemli olan çeviri ile düzenlemesi nihayetinde
İllüstrasyon olarak iyi kötü bir şey yapmaya çalışmışlar ama yazı yerleştirmeler hiç olmamış. Keşke çizim daha sanal, daha bilgisayar yapımı olabilseymiş. Ama en azından kitabı tamamen bir renge boyayıp ortaya da mars koyup geçmemişler.
Yayınevi büyük bir yayınevi değil ve yeni kurulmuştu sanırım. Desteklemek gerekir diye düşünüyorum. Güzel yoldalar. İleri için umut verici.