İsveç Akademisi, Peter Handke’nin Nobel’ini Savundu

Geçtiğimiz günlerde Avustralyalı yazar Peter Handke’nin Nobel Edebiyat Ödülü alması büyük bir tartışmaya sebep olmuştu. Geçmişte savaş yanlısı paylaşımlarda bulunan Peter’ın ödül alması toplumun bazı kesimleri tarafından hiç hoş karşılanmadı.

İsveç Akademisi, açıkça savaş suçlusu, savaş ya da soykırımı inkar eden birini ödüllendirmek niyetinde olmadıklarını; insanların, medyadan sanki durum böyleymiş gibi etkilendiğini savundu.

İsveç gazetesi Dagens Nyheter’da yazar ve Akademi üyesi Mats Malm ve Eric M. Runneson Handke’nin kesinlikle siyasetle ilgili provokatif, uygunsuz ve şüpheli yorumlarda bulunduğunu itiraf ediyor. Fakat Akademi üyeleri, Peter’ın yazdıklarında sivil topluma saldırı ya da insanların ortak değerlerine karşı saygısızlık olmadığını da söylüyor.

Akademi’nin asıl merak ettiği şey ise eleştirilerin hangi kaynaktan çıktığı ve Hanke’nin kendi savunmasının neden göz ardı edildiği oldu.

Handke’nin Balkan Savaşı sırasında Boşnakların gördüğü zulmü görmezden gelmesi ve savaş suçlusu Slobodan Milosevic’in cenazesine katılması büyük eleştiri kaynağı olmuştu. Yazar, A Journey to the Rivers kitabında Sırbistan için adalet yazarak Srebrenista soykırımı gerçeğini inkar etmişti.

Handke, Bosnalı yazar Aleksandar Hemon tarafından soykırım savunucularının Bob Dylan’ı olarak tanımlandı.

38.000’den fazla kişi ise Handke’nin Nobel ödülünün geri alınması için imza topladı. Remembering Srebrenica kurumu Peter’ın ödülünün, etnik ve dini düşmanlığının, Sırbistan milliyetçiliğinin ve soykırım inkarını onayladığını söyledi.

Edebiyat dalı Nobel komitesi üyelerinden adayları değerlendiren ve İsveç Akademisi’ne ödül kararı için öneriler sunan Henrik Petersen ve Rebecca Kärde da, Handke’nin ödülünü savunmaktan geri durmadı. İsveç gazetesi Svenska Dagbladet yazarı Petersen, Handke’yi anti-milliyetçi barış savunucusu olarak tanımladı.

İsveç Akademisi, Peter Handke’nin 50 Yıl Sonra Anlaşılacağını Düşünüyor

Petersen, Peter Handke’nin ödülü almasının 50 yıl içinde, tıpkı Samuel Beckett’in aldığı Nobel gibi, Akademi’nin verdiği en haklı kararlardan birisi olarak anılacağını düşünüyor.

Peterson ayrıca Handke’nin radikal olarak apolitik olduğunu ve Sırpları savunmasının yanlış anlaşıldığını söyledi. Onun argümanının asıl dayandığı şey Sırp bakış açısının Almanya ve Avustralya medyasını yanılttığı üzerineydi.

Dagens Nyheter’da yazan Kärde, ödülü Handke’ye verilme sebebini; edebiyatın toplumun ahlak olarak doğru olduğuna inandıklarını onaylamaktan çok başka bir görüş ya da bakış açısıyla söyleme rolüne de sahip olması olarak gösteriyor.

Akademi bunları konuşurken Handke de gazetecilerle asla konuşmayacağını ve politik görüşüyle alakalı herhangi bir açıklamada bulunmayacağının altını çizdi.

Bahçesinin kapısında bekleyen 50 gazeteciye değinen yazar, onların sadece sorular sorduğunu ancak buna karşın; soruları soran gazetecilerden hiçbirinin kitaplarını okumadığını dile getiriyor. Soruların kaynağının sadece tepkiler olduğunu belirten Handke, kendisinin ise sadece bir yazar olduğunu söylüyor.

Tolstoy’dan, Homer’dan ve Cervantes’ten geldiğini öne süren Handke, kendisinin huzuruyla baş başa bırakılması gerektiğini ve bu tarz sorular sorulmamasını istedi.