James Patterson‘ı ülkemizde de yayınlanan Melek Deneyi (Maximum Ride), Yaşamak İçin Kaç ve Afrika Kaplanı gibi kitaplarından tanıyoruz. Kendisi bunun yanı sıra yurt dışında farklı yazarlarla yapmış olduğu iş birlikleriyle de tanınır. Patterson imzasını taşıyan son projesiyle oldukça deneysel bir işe girişerek, dijital dünyanın nimetleriyle hikâyeciliği farklı bir boyut taşımanın imkânlarıyla araştırıyor.
Ünlü yazar, bu deney kapsamında yazdığı son kısa romanı The Chef’i basılmadan önce Facebook Messenger uygulamasında yayınlattı. Hikâyesi gündüzleri New Orleans polis dedektifi Caleb Rooney’nin, geceleriyse cinayetle suçlanan yemek kamyonu şefinin etrafında şekillenen bu kısa romana hem Messenger uygulaması üzerinden hem de kitabın resmi Facebook sayfasından bıçak emojisi gönderilerek ulaşılabiliyor. Günümüzde internet üzerinden hikâye yayınlamaya ve e-Kitap uygulamalarına aşina olan bizler için, haberin bu kısmı pek de yenilikçi sayılmaz; sonuçta, dijital ortamda kitap paylaşımı zaten yürürlükte olan bir uygulama.
Projeyi ilginçleştiren asıl husus, kısa romanın sunuluş biçimi. Patterson okuma deneyimini kelimelerin bağlamından çıkartıp interaktif bir oyuna dönüştürmüş. Okurların hikâyede neler olup bittiği öğrenmek için metinlerle yetinmeyip ipuçlarını aramaya koyularak karakterlerin sosyal medya hesaplarını araştırması ve resim, video ve ses dosyası gibi başka materyallerle haşır neşir olması gerekiyor. Yani kısa romanı takip edebilmek için sadece yazılı iletişimden değil, sosyal medya becerilerinden de olabildiğince faydalanmak lazım.
James Patterson’ın bu sıra dışı deney hakkındaki görüşleri şöyle:
“Kitapların da modern çağa ayak uydurmaları önemli.
Kitabı orada [Facebook Messenger] okuduğunuzda, video ve ses klipleriyle, fotoğraflarla vb. içeriklerle karşılaşarak tam anlamıyla 360° bir deneyim elde edeceksiniz.
Hayranlarla bağ kurabilmek adına yeni yollar keşfedebilmek benim için oldukça mühim ve Messenger’daki The Chef deneyimi, bana sadece yeni nesilden okurlara ulaşabilme imkânı vermekle kalmıyor, aynı zamanda da daha önce eşine rastlanmamış bir çekiciliğe ve heyecanlandırıcılığa sahip okuma deneyimi vadediyor.
Şimdiye kadar kimse böyle bir şey denemedi. Bundan on yıl önce, romanlarımdan birinin mesajlaşma vasıtasıyla anlatılacağını söyleseydiniz sizi ciddiye almaz, güler geçerdim.”
Kısa roman Şubat 2019’da fiziksel olarak da satışa sunulacak. Bu vesileyle Facebook deneyimine katılan okurlar, kişisel araştırmaları neticesinde hikâyedeki hakikatin ne kadarını çözebildiklerini ilk elden öğrenmiş olacak.
Bu projenin arkasında sadece farklı anlatım teknikleri aramak yatmıyor elbette. Deney aynı zamanda kitapların pazarlanabilmesi için yeni yollar arayışının da bir sonucu. Aslında James Patterson, pazarlama konusunda bu gibi arayışlara yabancı olunmayan bir isim. Dijital ortamda 4 dolarlık kitaplar yayınlayarak e-kitap pazarının yaygınlaşmasında öncüllerden biri olmuştu. 2005 tarihli romanı Private Vegas’ı, 1000 okuyucuya özel gönderilen “24 saat içerisinde kendini imha eden” kitap formatıyla sunarak, ilginç bir pazarlama hamlesinde de bulunmuştu. Şimdiyse merak duygusuna katılımcı olma dürtüsünü de katarak, pazarlamanın yanı sıra okurun tecrübesini yeni yöntemlerle sınamaya çalışıyor gibi.
Kitabın fragmanını izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Şu an için Patterson’ın küçük deneyinin ne sonuçlar getireceğini bilemeyiz; okurların bu ufak deneyi nasıl karşılayacağı ve deneyin klasik hikâyecilik sunumuna tesir edip etmeyeceğini bize zaman gösterecek.
Kaynaklar:
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!