Hepimizin başına gelmiştir; çok sevdiğimiz bir yazar, şarkıcı ya da sanatçı hayata gözlerini yumduğunda en az bir yakınımızı kaybetmiş kadar üzülürüz. Çünkü hiç tanışmasak da, hiç konuşmasak da bizi kâh güldüren kâh hüzünlendiren o kişinin çok özel bir yeri vardır hayatımızda. Ama bazen de ölümünün ardından yarım kalmış, yayımlanmamış işleri çıkar ortaya. Mesela Douglas Adams’ın Kuşkucu Somon’u. Ya da J.R.R. Tolkien’in Hurin’in Çocukları…
Eğer şanslıysak emin ellerdedirler ve çok fazla kurcalanmadan, aslına sadık bir şekilde buluşturulurlar bizlerle. Ama bazen de paragöz yayıncıların ve kapitalist düzenin kurbanı olurlar. Sonra ver elini geliştirilmiş evrenler, aslında devam olmayan devam kitapları, yan sanayiiler, yarım kalmış öyküler, yarım kalmış öykülerin öteki yarısı, süper düper maksi edisyon… diye gider.
Ancak görünen o ki Terry Pratchett ve Diskdünya böyle bir şeyi hiçbir zaman yaşamayacak. Çünkü merhum yazarın yarım kalmış hikâyelerini içeren sabit disk, kendisinin son arzusuna uygun şekilde “bir silindir tarafından ezilerek” yok edildi. Evet, doğru okudunuz. Silindir.
2007 yılında Alzheimer teşhisi konulan, 2015 yılındaysa hayata gözlerini yuman Terry Pratchett ölmeden önce yakın dostu Neil Gaiman’a yarım kalan işlerinin devam ettirilmesinden veya kendisinden sonra başka birinin Diskdünya romanları yazmasındansa, “yayımlanmamış tüm çalışmalarının bilgisayarıyla birlikte bir yolun ortasına konulmasını ve üstlerinden bir silindir geçmesini” tercih ettiğini söylemişti. Ve aynen de öyle yapıldı.
Pratchett’ın uzun süreli asistanı Rob Wilkins geçtiğimiz günlerde merhum yazarın sabit diskini alıp bir buharlı araçlar fuarının yolunu tutmuş ve Lord Jericho isimli bir silindirle eski dostunun son arzusunu yerine getirmiş.
Bu olayın hem hüzünlü hem de Pratchett’ın mizah anlayışına uygun bir yanı olduğu yadsınamaz bir gerçek. Dünyanın yeni bir Disdünya’yla buluşamayacağını bilmek üzücü elbette ama Pratchett’ın son arzusunun yerine getirildiğini bilmek insanı bir parça mutlu etmiyor değil. Silindirle ezilen disk önümüzdeki eylül ayında yazarın şerefine düzenlenecek bir müze etkinliğinde diğer eşyalarıyla beraber Salisbury Museum’da halka açılacak.
Tabii bu Diskdünya ya da Pratchett hakkında bir daha hiçbir eserin verilmeyeceği anlamına gelmiyor. Her şeyden önce önümüzde bizi bekleyen bir Kıyamet Gösterisi dizisi var. Pratchett bu görevi bizzat Neil Gaiman’a devretmişti hatırlarsanız. Onun dışında Küçük Özgür Adamlar filmi, Pratchett Belgeseli, Mort için bir film uyarlaması ve Diskdünya evreninde geçen “The Watch” adlı bir fantastik-polisiye dizi bekliyor bizleri. Hepsi yazarın vasiyeti ve arzusu üzerine…
Biz Türk okurlar da Delidolu Kitap’ın özenli çalışmaları sayesinde sadece iki cilt sonra yazarın daha önce hiç okumadığımız Diskdünya ciltlerine kavuşacağız. Ne demişler? Bir yazar ancak insanları onun eserlerini okumayı bıraktığı zaman ölür…
Ne tuhaf adamdı ve hala ne tuhaf adam Pratchett 😀 Yaşarken okumamış olmak büyük kayıp :/
Okumadan ölmek daha da büyük bir ayıp ve de kayıp olabilir 😉