Türker Beşe
Gün geçmiyor ki Patrick Rothfuss’la ilgili bir gelişme olmasın ve biz de üçüncü kitabının gelmediğini tekrar hatırlayıp üzülmeyelim. Biz yıllardır “Patrick Rothfuss üçüncü kitabını neden yazamıyor?” diye düşüneduralım, o da tüm sempatikliğiyle mümkün olan her yerde kendini göstermeye devam ediyor. Yakın zamanda kendini gösterdiği Emerald City Comic-Con‘da yaptığı açıklamalar ise bir yandan heyecanlandıracak gibi olurken, bir yandan da “Yok yahu, ne ara yazacak?” diye düşündürüyor.
Rothfuss, yaptığı söyleşide bir okurunun sorduğu “Asıl kahramanın ozan olduğu senaryoya sahip bir oyun oynatan DM misiniz?” sorusuna verdiği yanıt, yazarın kurduğu evreni kolayca terk etmeye niyeti olmadığını gösteriyor:
“Bundan çok daha beter. Sizi milyonlarca kelimeden oluşan bir üçleme şeklindeki giriş bölümünü okumanız için kandıran bir yazarım.”
Aslında bu cevap Rothfuss’un yarattığı Temerant’ta geçen daha fazla şey anlatacağına dair verdiği ilk ipucu değil. Hem sevilen hem kızılan yazar 2017’nin başlarında Twitch kanalı üzerinden yaptığı bir canlı soru-cevap etkinliğinde bu konuyla ilgili şunları söylemişti:
Üçüncü kitap bu hikâyeye bir son verecek, ama bu dünyada geçen son kitap olmayacak. Arada büyük bir fark var! Hâlâ cevaplanmamış bir ton soru var ki bu iyi bir hikâyenin göstergesidir ve ben bu soruların bazılarını cevapsız bırakacağım. İşin aslı, siz de cevaplamamı istemeyeceksiniz, isteyeceğinizi düşünüyor olabilirsiniz, ama istemeyeceksiniz. Olur da isterseniz, yine de cevaplamayacağım, çünkü bu mümkün değil.
Patrick Rothfuss’un dünyasını genişletmeyi istediğini aslında biliyorduk, çünkü Lin Manuel-Miranda’nın yapımcılığını üstlendiği dizinin kitaptan bir nesil öncesini anlatacağı açıklanmıştı. Zaten hikâye içinde hikâye anlatmayı seven bir yazarın para birimleri arasındaki kurlardan büyü sistemine kadar incelikle kurduğu evreni tek bir seriyle terk etmesi de pek mümkün görünmüyordu.
Umarız üçüncü kitabı çocuklarımıza, diğer serileri de torunlarımıza okumak zorunda kalmayız.
Sanırım bu daha olası bir varsayım. Artık yazıp yazmama mevzusunu geçtim. Bu kadar yıl okurlarını bekletmesini geri alamaz.
Heyecanlanmıyorum. 3. kitabı fiziken görmeden de neyin ne kadar büyük olduğuyla ilgilenmiyorum. Hayal tacirliği gibi gelmeye başladı bu iş bana.
Yazar elbet istediği zaman yazacak kitabı. Sadece sürekli umut vermesi beni bıktırdı artık.
Yarım olduğu için bir türlü başlayamadım bu seriye, uzun bir süre daha da başlayamayacam gibi duruyor. Keşke bu kadar çok demeç vereceğine yazım sürecini hızlandırsa da hem ilk iki kitabı bitirip üçüncüyü bekleyenleri hem de başlamak için serinin tamamlanmasını bekleyenleri mutlu etse.
Umarım görmeye yaşımız yeter.
Çiftlik Bank bu kadar kandırmadı milleti bee…