Cem Altınışık
Mike Mignola tarafından 1993 yılında çizgi roman dünyasına kazandırılan Hellboy, gerek huysuz kişiliği ve ironik mizah tarzıyla gerekse de yaratıcısının kendine has çizimleriyle yarattığı atmosferiyle birçok okuyucuyu kısa sürede kendine bağlamıştı. Öyle ki sadece çizgi roman dünyasıyla sınırlı kalmayıp Guillermo del Toro tarafından yazılıp yönetilen ve hayranlarını üzmeyen iki filme de kavuşmuştu zamanında.
Gelin görün ki, del Toro ve Ron Perlman ikilisi çok istemelerine rağmen Hellboy 3‘ü bir türlü çekemedi sizin de bildiğiniz gibi. Ve geçtiğimiz aylarda bambaşka bir kadro tarafından hazırlanan, her şeyi başa saran (reboot) yeni bir film serisi için düğmeye basıldı. Hellboy rolü ise Stranger Things dizisinde oynayan David Harbour‘a verildi. Bu da pek çok tartışmayı beraberinde getirdi çünkü birçok kişi Ron Perlman’ın role uyumunu ve karakteri canlandırış biçimini çok sevmişti. Harbour’un aynı başarıyı yakalayıp yakalayamayacağıysa merak konusuydu.
Ama görünüşe bakılırsa David Harbour‘un çok daha farklı planları var. MTV’nin Happy Sad Confused programına konuk olan ünlü oyuncu oynayacağı role olan yaklaşımının, Perlman’ın yorumundan daha farklı olacağını açıkladı:
“Ron, oynadığı filmlerde hem kendisinin hem de Hellboy’un içindeki maço kişiliği benimsemişti ve ben de bunu çok sevmiştim. Çok eğlenceliydi ve harika bir performans sergilemişti. Ama bence Hellboy arada sırada kendisinin bir aslan olduğunu kanıtlamasını, kükremesini gerektiren belirli bir psiko-dinamiğe sahip ve kendi maskülenliğiyle çatışma yaşıyor. Ancak diğer filmlerde bunlara o kadar ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Benim karakterin kapasitesi veya becerisi üzerine farklı bir yaklaşımım olacak. Benim için kendisi kişiliğini inşa etme konusunda daha az beceriye sahip biri.”
Sizin anlayacağınız sorunlu, daha karamsar bir Hellboy olacak karşımızda. Harbour’un bu demeci, yeni filmin öncekilere nazaran daha karanlık ve yetişkinlere yönelik olacağıyla ilgili açıklamalarla da örtüşüyor.
Lionsgate ve Millenium Films ise kadroyu güçlendirme çalışmalarına devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Ian McShane (Professor Broom) ve Milla Jovovich‘in ardından (Nimue the Blood Queen) son yılların parlayan genç oyuncularında Sasha Lane de Alice Monaghan rolüyle kadroya katıldı. Bakalım yeni film eskilerle aşık atmayı ve kalbimizde en az onlar kadar iyi bir yer edinmeyi başarabilecek mi? Bekleyip göreceğiz.
