in ,

Çataldili Konuşan Son İnsan: Kendine Ait Bir Ütopya

Fantezi edebiyatının Eston temsilcisi Andrus Kivirahk’ın Çataldili Konuşan Son İnsan kitabı hakkında kaleme aldığımız inceleme sizlerle.

Çataldili Konuşan Son İnsan - Andrus Kivirahk
- Reklam -
- Reklam -

Eston yazar Andrus Kivirahk’ın İthaki Yayınları tarafından dilimize kazandırılan Çataldili Konuşan Son İnsan eseri hakkında kaleme aldığımız inceleme sizlerle.

Benim “yılan” kelimesine tikim var… Ama başkarakterinin yılanla dost olduğu, kapağında insan yüzüne dolanmış bir yılan görselinin bulunduğu kitap, kitaplığımın enlerinde yer alıyor.

Sütü sağılan, at gibi üstüne binilen kurtlar, insan kızlara aşık olan ve onları kendine çekmeyi başaran ayılar, yüzmeyi çok seven kuzu büyüklüğünde dev bir bit, başkarakterimizin yakın arkadaşı olan oldukça havalı bir engerek yılanı, nesillerinin son örneği olan iki primat ve çataldili konuşan son insan: Leemet…

- Reklam -

Kitaptaki birkaç canlıdan bahsettiğim şu paragraftan okuyabileceğiniz en fantastik kitabı okuyacakmış gibi hissediyorsunuz ama gerçekliğe bu kadar yedirilmiş, gerçekliğinden neredeyse tereddüt dahi etmeyeceğiniz bir kitaptan bahsedeceğim.

Çataldili Konuşan Son İnsan: Distopya ve Ütopyanın Buluşması

Kitap iki ütopik ve iki distopik mekanın çatıştığı bir zaman diliminde geçiyor. Yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermek istemem, kitapta dört değil iki mekân var. Her mekân zaman zaman ütopya zaman zaman distopya olarak gösteriliyor. Ütopyanın hangisi olduğu hakkında bir fikriniz oluyor. Fakat kitap bitene kadar bu fikri sorguluyorsunuz. Bu bahsettiğim iki mekan köy ve orman.

Köyde yeni yeni yayılan Hıristiyan dini mensupları, ormanda ise çataldili adı verilen kadim geleneği sürdüren -günümüzdeki tabiri ile ilkel insanlar- yaşamaktadır. Orman halkı çataldilini kullanarak hayvanlarla konuşabilmekte hatta onlara emir verebilmektedirler. Fakat köydeki kazma, kürek gibi yeni aletlere ilgi ve hayranlık duyan orman halkı -kendi inançlarındaki orman perilerine ihanet edip başka bir tanrıya tapınmayı, ormandaki kutsal ve üstün yaşamlarını bırakıp üstün sandıkları başka bir hayatta tarlada çalışmayı kabul ederek- köye göç etmeye başlamışlar. Başlamışlar ne kelime, ormanda yok denecek kadar az insan kalmış durumda.

Çataldili Konuşan Son İnsan - Andrus Kivirank

Orman halkı kurtarıcı olarak gördüğü ejderhayı çağırmaya güçleri kalmamış derece zayıflar. Çünkü ejderhanın uyanıp gelebilmesi için bin kişinin aynı anda çataldili konuşarak ejderhadan yardım istemesi gerekiyor. Baş karakterimiz Leemet’in çocukluğundan beri de bu sayıyı karşılayacak kadar kişi yok ne yazık ki.

Orman halkı oturup, “Ne yapsak da köye göç sıfıra inse?” diye düşünmesi gerekirken bu konuda bir şey yapmamış hatta yobazlaşarak bunu teşvik edici hale bile getirmişler. Rahip diye tanımlayabileceğimiz ormanın en yaşlısı saçma sapan nedenler bulup perilere kurban verilmesi gerektiğini söylüyor hatta karşı çıkanlara diretiyor, son yedi sekiz ormanlıyı da kışkırtıp zor kullanarak onu dinlemelerini sağlıyor.

Olağanüstünün Olağanlığı

Daha önce dile getirdiğim ‘gerçekliğinden tereddüt etmeyeceğiniz bir kitap’ sözümün arkasındayım. Okurken bizim bilmediğimiz bir zaman diliminde bilmediğimiz diyarlarda gerçek olabilir mi, diye hayallere dalmadım değil. Tarih öncesi dönemdeki insanların telepati yeteneğinin çok gelişmiş olduğundan şüphe duyulmuyor. (telefon gibi teknolojik aletler buna gerek duymamızı bitirdiği için bu özelliklerin köreldiği düşünülüyor çeşitli bilim insanlarınca) Bu bilgi benim kucağıma pimi çekilmiş bir bomba gibi düşmüştü okurken. Acaba bu yetenek ne kadar büyük bir yetenekti? Hayvanlara emir vermeye yeter miydi?

Birimiz daha da fantastik olan zaman makinesini icat etmediği sürece bunu yalnızca delice bir hayal olarak kendime saklayacağım.

“Yine mi Son İnsan Ey Yazar?” Demeden Önce Biraz Sabredin!

Kitabın adı olan ‘Çataldili Konuşan Son İnsan’ karakterimiz Leemet’in bir sıfatı ama tek sıfatı değil. Kendisinin birçok tasviri var, bunların en çarpıcı yanı Leemet’in her zaman son kişi olması. Bu son insan olma olayı bir yerden sonra kabak tadı verip, kör göze parmak kıvamına geliyor. Her son kelimesini gördüğümde iç geçirmeye başladığım bir nokta vardı. Olsun, bana güvenin, bekleyin, bütün sonları unutturacak bir son (yine) karşılayacak sizi.
Ne diyebilirdim ki? Artık son olmayı kanıksamıştım. Her yerde ve her zaman.”

Yılanlar Hakkında Bazı Hatalı Kararlar

Kitabın bir bölümünde yılanların kış uykusu konu alınıyor. Bu bölümde yılanların kışın açlıktan ölmemesi mermere benzer, bal tadı olan bir taşı yalaması ile açıklanıyor.

- Reklam -

Yılanların bir şeyi yalaması fiziksel olarak imkânsızdır. Hatta çiğneyemezler bile. Avlarını bütün bir halde yutmalarına olanak sağlayan anatomik yapıları vardır. Yılanları kurgunun orta merkezine oturtan bir yazarın bilmesi gerektiğini düşündüğüm bir konu.

Nedir Bu Ejderha Merakı?

Fantastik eserlerde çok fazla ejder/ejderha görüyoruz. Evet, insanlığın hayal ettiği en ünlü fantastik yaratık ejderha ama biraz fazla okumaya, izlemeye başladık bu yaratığı. Mesela bu kitapta ejderhanın yeri o kadar da mühim değildi, yerini daha sağlam bir şekilde dolduracak yaratıklar olabilirdi. Benim aklıma devasa boyutlarda kanatlı bir yılan gelmişti. Kurguya daha çok yakışacağını düşünmekteyim.

Andrus Kivirank

Yazar Andrus Kivirahk Üzerine

Eston yazar Andrus Kivirahk’ın Türkçeye çevrilmiş tek eseri Çataldili Konuşan Son İnsan. Kivirahk 17 Ağustos 1970 doğumlu. 1996 yılından beri de Eston Yazarlar Birliği’ne üye. Yazar aynı zamanda Estonya’nın en sevilen çağdaş yazarları arasında yer alıyor. Senaristlik de yapan yazarın asıl mesleği gazetecilik ve geniş kitlelerce takip edilen köşe yazıları da bulunuyor. Andrus Kivirahk aynı zamanda Sevimli Köpek Lotte ve Kasım adlı iki filmin senaristliğini de yapmıştır.

Çataldili Konuşan Son İnsan eseri ise büyük bir ilgiyle karşılaşınca kitap temel alınarak bir de masaüstü oyununa uyarlanıyor.

Çeviri, Editörlük ve Kapak

Çevirmen Burcu Uluçay’a şükranlarımı bir kez daha iletirim. Ortaya çok iyi bir iş çıkarmış. Anlaşmazlığa sebebiyet veren tek bir cümle okumadım. Kitabın editörlüğü Alican Saygı Ortanca’ya, redaksiyonu Ömer Ezer’e, yayıma hazırlığı ise Emirhan Burak Aydın’a ait.

Mees, kes teadis ussisõnu

Kapak illüstratörü Hamdi Akçay bize çok güzel bir kapak ile sunmuş kitabı. Yazarın adının ülkemizde duyulmaması neticesinde çok göz önünde tutulmayacak bir kitap olma ihtimali varken kapağı görüp ,“Acaba olabilir mi?” diye düşündürüyor insanı. Tabii ki de önemli olan iç güzellik ama içi ayrı dışı ayrı güzel olan bir kitap çoğumuzun hoşuna gidiyor.

İşte Çataldili Konuşan Son İnsan hakkında söyleyeceklerim bu kadardı. Peki siz kitabı okuma fırsatı buldunuz mu? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.

M. Uygar Bayar

Mersin’de doğdum ve büyüdüm. Sağlık meslek lisesinin hemşirelik bölümünden mezun oldum. Şu an Atatürk Üniversitesi’nde radyo, televizyon ve sinema okumaktayım. Hayatımın ilk yıllarında okuma-yazma öğrenmeden kitaplarla tanıştım. O zamanlar sadece resimlerine bakardım ama artık kelimeleri aklımda resmediyor ve bunları sizlerle paylaşıyorum.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gaspçı - Ed McBain - 87. Bölge Polisiyesi 2

Gaspçı: Ed McBain’in 87. Bölge Polisiyesi Serisinde 2. Kitap Çıktı

Avatar The Last Airbender: Verilen Söz

Avatar The Last Airbender: Verilen Söz Çizgi Romanı Raflarda