Avatar: The Last Airbender dizisi Netflix ekranlarında yayınlanmak için gün sayıyor. Yapımın oyuncuları, verdikleri son demeçte animasyonla live-action uyarlama arasındaki farklardan birisine dikkat çekti.
Nickelodeon imzasıyla 2005 yılında izleyicilerle buluşmaya başlayan Avatar: The Last Airbender çizgi dizisi kısa süre içerisinde popüler bir markaya dönüşmeye başladı. Spin-off diziler, çizgi romanlar, yemek kitapları, oyuncaklar, romanlar, video oyunlar derken 2010’da M. Night Shyamalan seri için live-action ateşini yakan yönetmen oldu.
Son Hava Bükücü serisinin geleceği ise 2021’de ViacomCBS çatısı altında kurulan Avatar Studios ile yeni bir rotaya doğru şekillenmeye başladı.
Yeni sinema filmleri, başka yan diziler ve ana serinin live-action uyarlaması da dahil olmak üzere Avatar: The Last Airbender evreni böylelikle tekrar ele alınmaya başlandı. Bu projeler arasında bitişe ilk ulaşan ise live-action dizi uyarlaması oldu.
Avatar: The Last Airbender Dizisi Sokka Karakterini Yeniliyor
Entertainment Weekly’ye konuşan oyuncular Kiawentiio (Katara) ve Ian Ousley (Sokka) Sokka’nın cinsiyetçiliğinin dizinin geliştirme aşamasında tartışma konusu olduğunu ve yeni versiyonda bu konuyu daha farklı ele aldıklarını açıkladı.
Kiawentiio, “Sokka’nın cinsiyetçiliğini diziden çıkardığımızı hissediyorum. Ana yapımda şüpheyle yaklaşılacak pek çok an vardı,” şeklinde konuştu.
Ousley ise rol arkadaşına, “Evet, kesinlikle. Live-action versiyonda biraz farklı oynanabileceği için yeniden düzenlenen şeyler var,” sözleriyle katıldı.
Yapımın animasyon versiyonunda Sokka’nın “kadınların pantolon tamirinde erkeklerden daha iyi olduğu, erkeklerin de avlanma ve dövüş gibi konularda kadınlardan üstün olduğu” gibi görüşlerine yer veriliyordu. Karakterin zaman içerisindeki gelişimi, bu açıdan Reddit dahil birçok platformda tartışma konusuydu.
Netflix Uyarlaması, Animasyon Versiyonundan Farklı Bir Noktada Başlayacak
Sokka karakterinin cinsiyetçiliğinin azaltılması kaynak materyalle tek farklılık olmayacak. Dizinin showrunner’lığını üstlenen Albert Kim daha önce dizinin animasyonla aynı şekilde başlamadığını da kaydetmişti. Yeni uyarlama animasyon dizisinde sadece bahsi geçen Hava Bükücü halkının uğradığı soykırımı ve Ateş Ulusu’nun yükselişini de gösterecek.
Kim değişikliklere dair şunları kaydetmişti:
“Bu, insanlara dizinin animasyonla aynı olmadığını göstermek için bilinçli bir karardı. Diziye uyarlanmış bir dramaya anlam kazandırmak için hikâyeleri çözmek ve yeniden yapılandırmak zorunda kaldık. İnsanların bu duruma vereceği tepkinin nasıl olacağını çok merak ediyorum.”
Son Hava Bükücü’nün Yaratıcıları Projeden Ayrılmıştı
Netflix ilk etapta dizi uyarlaması için Avatar: Son Hava Bükücü’nün yaratıcıları Bryan Konietzko ve Michael Dante DiMartino ile anlaşmıştı. Ancak iki yıllık ön geliştirmenin ardından ikili “yaratıcı farklılıklar” nedeniyle projeden ayrılma kararı almış, yerlerine de Albert Kim getirilmişti.
Kim bu değişimin kendisi için de ürkütücü olduğunu kabul ederek şöyle konuşmuştu:
“Biraz da olsa gözünüzün korkmaması için aptal olmanız gerekir. İşi kabul ettikten sonra ilk tepkin, ‘Kahretsin! Bunu gerçekten istiyor muydum?’ oldu. Ana hikâyeyi geliştirmenin bir yolu var mı? Hâlihazırda milyonlarca hayran tarafından sevilen bir işe giriştiğinizde kendinize bu soruları sormanız gerekir.”
Netflix imzalı Avatar: The Last Airbender dizisi 22 Şubat 2024 tarihinde Netflix’te yayına girecek.
Siz bu düzenlemeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takibe alabilirsiniz.
Kaynak: Variety
Sokka da öyle bir isim ki, espri yapmamak için kendimi zor tutuyorum
Sosyal adalet uğruna yapılanlar!
Dizinin başında Sokka cinsiyetçi olabilir ancak bu kararı verenler ya animasyon serisini hiç izlememiş ya da izlediği şeyi zerre kadar anlamamış. Kaynak mataryellerin sırf günümüzün politik ortamına uymuyor diye değiştirilmesini saçma buluyorum. Kaynak mataryeli hazırlayan insanlar da salak değil sonuçta.
Neyse, çıksın göreceğiz bakalım.
Cinsiyetçilik, homofobi, transfobi, ırkçılık bunlar toplumların ideolojik temellerine yer etmiş şeyler. Bunlar değişsin, içerikler buna göre üretilmesin tamam ama bunların üstünü örtüp bastırmaktan bir işe yaramıyor şu yapılan. Yarın öbürgün daha fenası, görünümde farklı olanıyla karşı karşıya kaldığımızda kanıtlayacak bir şey de olmayacak, görünüşü farklı gelecek önümüze çünkü. Saçmaladılar iyice.