Güneş tutulmaları, birçok doğa olayında olduğu gibi eski zamanlarda pek çok insan için korku ve endişe kaynağıydı.
Dünyanın önemli bir kısmı, Türkiye saatiyle dün akşam gerçekleşen 2024’ün ilk tam Güneş tutulmasını konuşuyor. Kuzey Amerika’da; spesifik olarak ise Meksika, ABD ve Kanada’da gözlemlenebilen tutulma; yılın ses getiren doğa olayları arasındaki yerini aldı. Birçok şehir ve eyalette gündüzü geceye çeviren tutulma; beraberinde çeşitli batıl inanışları da getiriyor.
Tarih boyunca insanlar yıldırım, şimşek, yağmur gibi doğa olaylarını çeşitli yorumlarla ele alarak bu olayları bazı eylemlerin alametleri saymıştı.
Güneş Tutulmaları Hakkında En Eski Kayıtlar Çin’e Ait
Güneş tutulmalarına dair en eski kayıtlardan bazıları ise birçok olayda olduğu gibi Çin kaynaklı. 4.000 yıllık geçmişe sahip bu kaynaklara göre tutulmalar, imparatorların kaderini önceden haber veren kehanetler olarak kabul ediliyordu. Eski Çin’de Güneş tutulmaları kraliyet çevrelerinde oldukça ciddi bir şekilde ele alınıyor, hatta kimi zaman bazı idari açmazlara da neden olabiliyordu.
Bu tutulmalara dair düzenlemeler o kadar keskindi ki İmparator Chung K’ang’ın emrinde çalışan iki saray astronomu, M.Ö. 22. yüzyılda bir tutulmayı doğru tahmin edemedikleri için başları kesilerek idam edilmişlerdi.
Öte yandan eski Çin’de sıradan halk arasında tutulmalara bir ejderhanın güneşi yemesinin neden olduğu düşünülürdü. Bu nedenle tutulmaları ifade etmek için “yemek” anlamına da gelen “shi” kelimesi kullanılırdı. İnsanlar ejderhayı korkutup kaçırmak ve gün ışığını kurtarmak umuduyla bu olaylara davul çalarak ve yüksek sesler çıkararak tepki verirlerdi.
Çinliler gibi Antik Yunan uygarlığı da tutulmaları tahmin etmede oldukça ustaydılar. Bazı kaynaklara göre yöneticiler ve hükümdarlar tutulmalar sırasında tanrıların gazabından korkarak saklanırlar, hatta bazıları göklerin yanlış kişiyi cezalandırması için kandırmak amacıyla tahta halktan sıradan insanları oturturlardı.
Büyük İskender’in M.Ö. 323’te bir dizi kısmi tutulma öngörüldüğünde bu stratejiyi uyguladığı söylenir. Öte yandan Büyük İskender’in aynı yıl hayatını kaybettiği düşünülürse bu “aldatma”nın pek de işe yaramadığı düşünülebilir.
Amerika Kıtasında Farklı İnanışlar Hakimdi
Bununla birlikte Amerika kıtasında Mayalar göksel döngüler konusunda oldukça ileri bir anlayışa sahipti. Ünlü Maya el yazmalarında kaydedilen bir dizi almanak ve çizelgeyi kullanarak tutulmaları tahmin edebiliyorlardı. Ancak bu astronomik yetkinliğe rağmen Mayalar Güneş tutulmalarını hâlâ Güneş’in “bozulduğu” şeklinde yorumluyor ve yöneticilerin Güneş’i tam sağlığına kavuşturmak ve durumu düzeltmek amacıyla kan akıtma ayinleri yapmalarına neden oluyordu.
Bu sırada Aztekler ise Güneş’in yenildiğini düşünüyor ve tutulmalar meydana geldiğinde kargaşaya kapılıyorlardı. İspanyol misyoner Fray Bernardino de Sahagún, M.S. 1596’da tam tutulmaya verilen genel tepkiyi anlatırken insanların histerik hâle geldiğini, açık tenli ya da açık renk saçlı bulabildikleri herkesi kurban ettiklerini ve bunun şeytanların gökyüzünden inip herkesi yutmasını engelleyeceğini umduklarını yazmıştı.
Aşağı yukarı aynı dönemde William Shakespeare de bir tam Güneş tutulması gözlemleme fırsatı bulmuştu. 7 Mart 1598’deki bu gözlemden birkaç yıl sonra Kral Lear oyununda, “Şu son günlerdeki güneş ve ay tutulmaları hiç de hayra alamet değil,” (Çev. Özdemir Nutku) ifadesine yer vermişti.
İlginizi çekebilir: Çok ve Tek Tanrılı İnanışlara Göre Ay ve Ay Tutulması
Güneş tutulmaları hakkında sizin görüşleriniz neler? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takibe alabilirsiniz.
Kaynak: IFL Science
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!