Mersin’deki Kelenderis Antik Kenti’nde 2.300 Yıllık Tanrıça Hekate Figürini Bulundu

Mersin’in Aydıncık ilçesindeki Kelenderis Antik Kenti’nde gerçekleştirilen arkeolojik kazılar, büyüleyici bir keşfe ev sahipliği yaptı. Helenistik döneme ait seramiklerle aynı katta bulunan üç başlı ve üç vücutlu tanrıça Hekate figürini, antik kentin zengin geçmişine ışık tutuyor. Bu buluntu sadece antik eser açısından değil, aynı zamanda Kelenderis’in Lagina kutsal alanıyla olan bağını da somutlaştırarak tarihsel kanıtlar sunuyor.

Kazılar 36 yıldır devam eden bir sürecin ürünü. Batman Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mahmut Aydın liderliğinde yürütülen sezon kazıları, Kelenderis Antik Kenti’nin zenginliğini gün yüzüne çıkarmayı hedefliyor. Roma dönemine ait birçok yapının yanı sıra hamam, odeion (müzikal etkinliklerin düzenlendiği alan), bazilikal planlı kilise ve mozaikler, bu kazılar sayesinde gün yüzüne çıkarıldı.

Kelenderis Antik Kenti’nde Bulunan Hekate Figürini, Tanrıçanın Lagina Şenlikleri ile Bağlantısını Açığa Çıkarıyor

Ancak asıl büyüleyici keşif, antik kentin hikâyesini daha da derinleştirdi. Bulunan figürin, yaklaşık 2 bin 300 yıl öncesine tarihleniyor ve bu buluntu, Kelenderis’in Lagina Antik Kenti ile olan bağını net bir şekilde ortaya koyuyor. Kelenderis, Lagina’da düzenlenen tanrıçaya adanmış şenliklere katılan kentler arasında yer alıyordu. Bu figürin, antik kentin Hekate kültüne olan katkısını ve tarihini gözler önüne seriyor.

Doç. Dr. Mahmut Aydın, Hekate figürünün anlamını şu şekilde açıklıyor:

“Seramiklerin bulunduğu tabakadan 3 başlı Hekate figürini ele geçirildi. Yaklaşık 20 santimetre. 3 başı da tama yakın bir figürin. Hekate kimdir ve Kelenderis’le ne alakası var diye baktığımızda, Muğla’da Lagina Antik Kenti’nde bir tapınağının olduğunu ve orada geçen bir yazıtta Hekate için 5 yılda bir düzenlenen yarışmalara katılan kentler arasında Kelenderis’in de sayıldığını biliyoruz. Ayrıca Hekate kutsal alanına saygı gösteren, oraya saldırmayacağını belirten kentler arasında Kelenderis’in de olduğunu biliyoruz. Bundan dolayı figürinin bu kazı alanında ele geçirilmesi anlamlıdır. Yaklaşık 2 bin 300-2 bin 400 yıllık eser, Helenistik döneme ait olduğunu değerlendiriyoruz.”

Kelenderis Antik Kenti’nin Gizemli ve Zengin Geçmişi Ortaya Çıkmaya Devam Ediyor

Bu keşif sadece antik eserlerin değerini vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda Kelenderis Antik Kenti’nin turizme açılma hedefini de güçlendiriyor. Doç. Dr. Aydın, antik kenti turistlerle buluşturmayı amaçladıklarını belirterek, bu amaç doğrultusunda çevre düzenleme projesinin hazırlandığını ve çalışmaların hızla sürdüğünü vurguluyor. Kelenderis’in yüksek turizm potansiyeli, yakın gelecekte bölgenin kültürel ekonomisine katkıda bulunacağını öngörüyor.

Kelenderis Antik Kenti’nin derinliklerinde gün ışığına çıkan bu figürin, tarih ve mitolojiyi buluşturarak bize antik dünyanın sırlarını anlatıyor. Antik kent, sadece taş yapılar değil, aynı zamanda binlerce yıllık hikâyelerin de taşıyıcısı olarak günümüzü aydınlatıyor.

Yeni keşif hakkındaki yorumlarınızı sizler de Kayıp Rıhtım Forum‘da paylaşabilir, arkeoloji dünyasından yeni gelişmeler için bizi Google News‘ten takip edebilirsiniz.

Kaynak: AA