in ,

Özlem Ertan: “Hekate Kadınlığın Tüm Evrelerini ve Kadim Anadolu Bilgeliğini Taşıyan Çok Yönlü Bir Tanrıça”

Özlem Ertan, yeni kitabı “Hekate Bize Ne Mesaj Veriyor?”un ortaya çıkış sürecini Kayıp Rıhtım okurları için anlattı.

Hekate - Özlem Ertan | Yazarının Kaleminden
- Reklam -
- Reklam -

Kayıp Rıhtım’daki yazılarıyla da tanıdığımız yazar ve arkeolog Özlem Ertan, kısa süre önce yayımlanan Hekate adlı yeni kitabının ortaya çıkış hikâyesini ve gelişimini anlatıyor.


Her kitabın bir hikâyesi vardır, ama benim Tanrıça Hekate ile ortak hikâyem tek kitaplık değil. Onu tanımaya başlamamın üzerinden yıllar geçti. Anadolu’nun, Karya’nın kadim Tanrıçası Hekate’yi bana ilk tanıtan İngiliz ozan William Shakespeare olmuştu. Nasıl mı? Anlatayım.

Lisedeyken tiyatro ve edebiyat sevgim beni William Shakespeare’in piyeslerini okumaya yöneltmişti. Kral Lear’i, Macbeth’i, Hamlet’i, III. Richard’ı, Coriolanus’u ve diğerlerini okumam hep lise yıllarıma tekabül eder. Shakespeare oyunları arasında beni en çok etkileyen Macbeth olmuştu. Yıkıcı hırsın insanı nasıl geri dönüşsüz bir noktaya götürdüğünün evrensel ve zamansız anlatısıdır Macbeth tragedyası.

- Reklam -

Hekate’yi Shakespeare’in Macbeth Tragedyasında Tanımak

Macbeth’in karakterleri arasında üç cadı ile Hekate de vardı. Üstelik de Shakespeare onun için uzun bir tirat kaleme almıştı. Hekate bu tiradında üç cadının kendisinden habersiz Macbeth’e kehanetlerde bulunmasına sinirleniyordu. Evet, Shakespeare’in Macbeth tragedyasına göre, Cadıların Tanrıçasıydı Hekate. Günümüzde de pek çok kişi onu Cadıların Tanrıçası olarak tanımıyor mu zaten?

Hekate Bize Ne Mesaj Veriyor? - Özlem Ertan

O yıllarda Hekate’nin Anadolulu bir Tanrıça olduğunu bilmiyordum. Bunu öğrenmeme daha yıllar vardı. Ancak zaman geçti ve ben Ege Üniversitesi’nde arkeoloji eğitimi almaya başladım. Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünde okurken en büyük tutkum başta Hititler ve Luviler olmak üzere Antik Yunan öncesi Anadolu halkları ve uygarlıklarıydı.

Malum Antik Yunan’ın demokrasinin beşiği ve Batı Medeniyetinin temeli olduğu söylenir. Kimse de çıkıp sormaz ki “Bu Antik Yunan gökten zembille mi indi? Nereden geliyor bu gelişmişliğin temeli?” diye. Konuyu dağıtmak istemem tabii, ama Antik Yunan kültürünün kendisinden önceki medeniyetlerden, özellikle de Anadolu’nun eski halkı Luvilerden çok şey aldığını eklemeden geçmeyeyim.

Hekate’nin Anadolu’daki Kökleri ve Hesiodos’un Tanımladığı Ana Tanrıça

Bu yazının okurları arasında “Luvilerle Hekate’nin ne alakası var?” sorusunu aklından geçiren varsa hemen söyleyeyim; çok alakası var. Zira Hekate sanılanın aksine bir Yunan Tanrıçası değildi. O, Anadolu’nun Antik Yunan öncesi kadim ilahelerinden biriydi ve tam da bu yüzden Yunan kültürünün Anadolu’da iyiden iyiye hâkim olmasından sonra cadılıkla, büyücülükle, karanlık yeraltı diyarıyla, Ay’ın gizemleriyle alakalı gösterilmişti. Oysa Milattan Önce 8. Yüzyılda yaşayan ve Batı Anadolu’daki Kyme kentinden Yunan ana karasına göç etmiş bir ailenin evladı olan Antik Yazar Hesiodos, Yunan Tanrı kuşaklarının doğumunu ve birbirleriyle mücadelelerini anlattığı Theogonia adlı eserinde Hekate’yi doğanın her unsuruna hâkim, kuşatıcı, kapsayıcı bir Ana Tanrıça olarak tanıtmıştı.  Hekate için yazdığı 46 dizelik övgüde Yunanların Baş Tanrısı Zeus’un ona çok saygı duyduğunu, gökten, yerden, denizlerden pay verdiğini söylemişti. Kısacası Hesiodos Hekate’yi tam bir Ana Tanrıça olarak tarif etmişti.

Hekate Anadoluluydu ve Yunan mitolojisine göre Zeus’un karısı, sevgilisi ya da kızı değildi. Tek başına ayakta duran, sırtını güçlü bir erkeğe yaslamayan bağımsız bir Tanrıçaydı Hekate. Tam da bu yüzden ataerkil Yunan toplumu zaman içinde Hekate’yi Ana Tanrıçalık mevkiinden Ay, cadılık ve büyücülük Tanrıçası düzeyine indirdi. Zaten cadı denerek aşağılanan kadınlar da doğanın gizemlerini ve dilini, hangi bitkinin neye iyi geldiğini bilen bilge, şifacı kadınlardı ve bu yüzden karanlıkla özdeş kılınmışlardı.

Bununla birlikte Hekate’nin Antik Yunan aristokrasisi nezdinde ötelense de halk arasında her daim saygı gördüğünü anlıyoruz. Anadolu’nun güneybatısındaki Karya bölgesinin Tanrıçası olan ve zaman içinde geniş bir coğrafyada tanınır hale gelen Hekate’nin en büyük tapınağı da Karya’da bulunuyor. Muğla’nın Yatağan İlçesi yakınlarındaki Lagina, tamamen onun tapımına adanmış bir kutsal alan. Karya bölgesinin Hititler dönemindeki adı Karkişa’ydı ve Karkişa’da Luviler yaşardı. Hitit İmparatorluğu’nun ortadan kalkmasından sonraki yüzyıllarda ise Yunan kavimleri Karya’nın da dahil olduğu Batı Anadolu bölgesine yerleşti ve bölgenin yerli halkı olan Luvilerin de katkısıyla zengin bir kültür yarattı. Dilbilimcilere göre, Antik Çağ’da Anadolu’da konuşulan Karya, Likya, Psidia, Side dilleri, Hitit döneminde Anadolu’nun batı ve güneybatısında konuşulan Luviceden türemişti. Bu durumda Karyalıların Luvi kökenli olduğunu söyleyebiliriz. Neticede bu kadim Tanrıça’nın kökleri Antik Yunan öncesi Batı Anadolu’ya yani Luvilere uzanıyor.

Hekate

Yazının en başında da söylediğim gibi Hekate ile ortak öykümüz tek kitaplık değil. Zira onun hakkındaki bilgim arttıkça ona duyduğum sevgi ve ilgi de arttı. Ve 2021 yılında Hekate’den yola çıkarak yazdığım Dolunay Ayini romanım yayımlandı. Romanın kurgusu içinde Hekate’den de bahsetmiştim tabii, ama neticede Dolunay Ayini bir mitoloji kitabı değildi.

- Reklam -

Destek Yayınları’ndan çıkan Hekate Bize Ne Mesaj Veriyor’u ise paganizm, İstanbul tarihi ve mitolojiyle ilgili çalışmalarından ve kitaplarından tanıdığımız Erhan Altunay’ın çağrısıyla yazdım. Destek Yayınları’nın mitoloji serisinin editörlüğünü üstlenen Altunay, bu serinin ilk kitabı olan Dionysos’u da kaleme almıştı. Bana mitoloji serisi kapsamında Hekate hakkında bir kitap yazmamı önerdiğinde hissettiğim heyecanı ve mutluluğu tarif edemem. Hemen çalışmaya ve Hekate ile ilgili kaynakları taramaya başladım. Hekate’nin iyi tanıdığım bir tanrıça olması çalışma sürecini kolaylaştırdı. Erhan Altunay da kitabın editörü olarak yazım aşamasında bana sonsuz destek verdi. Sık sık konuştuk, fikir alışverişinde bulunduk, kitaba son şeklini birlikte verdik. Ona müteşekkirim.

Hekate kitabımda bu kadim Anadolu Tanrıçasını arkeolojik ve yazılı kaynaklara dayanarak anlattım. Bununla birlikte Hekate’nin tıpkı diğer mitolojik tanrı ve tanrıçalar gibi içimizde yaşamayı sürdüren bir arketip olduğunu özellikle vurguladım. Daha önce de belirttiğim gibi Hekate, yalnız ve güçlü bir tanrıça. Mitolojiye göre, evli değil, çocuğu yok. Biraz da bu yüzden Ay’ın karanlık yüzü ona düşmüş. Sırtını güçlü bir erkeğe yaslamadan, tek başına ayakta durmasını bilen bu kadın arketipi üzerinde çalışmak ve Hekate’nin izini sürmek benim için çok geliştirici oldu.

Hekate’nin Değerinin Anlaşılması ve Mitolojinin Önemi

Kitabımda Hekate’nin zaman içinde geçirdiği değişimi gerek yazılı ve arkeolojik verilerin gerekse sembollerinin ışığında anlatırken, mitolojinin ne kadar önemli bir külliyat olduğunu bir kez daha fark ettim. Mitoloji, bazılarının sandığı gibi eski insanların zaman geçirmek için uydurduğu öyküler değil. Mitoloji, binlerce yıllık insanlık deneyimini geleceğe taşıyan bir rehber. Atalarımız doğayla ilişkilerini, deneyimlerini, insana ve evrene dair gözlemlerini mitoloji yoluyla bizlere aktardılar. Tam da bu yüzden mitoloji bilmek insanı, doğayı ve evreni bilmektir.

Hekate Bize Ne Mesaj Veriyor? Özlem Ertan'dan Yeni Kitap

Hekate… Siyah köpekleriyle yerde, gökte ve yeraltında dolaşan, yeraltının anahtarlarını elinde tutan, yılanlarıyla birlikte ölümün ve yaşamın sırlarını koruyan, meşalesiyle geceyi aydınlatan, Antik Dönemde İstanbul’u işgalden kurtaran, günümüzde paganların en sevdiği Tanrıça olan Anadolulu Hekate…

Hekate sanat eserlerinde çoğunlukla üç başlı ve vücutlu resmedilir. Neden biliyor musunuz? Kadın hayatının üç ana evresini yani genç kızlık, olgun kadınlık ve bilgelik süreçlerini bünyesinde barındırır da ondan. Aynı zamanda Ay Tanrıçası olan Hekate’nin üçlü tasvirleri Ay’ın fazlarını da simgeler. Zaten Ay pek çok kültürde kadınlıkla ve dişil enerjiyle ilişkilidir. Ay, hilalken genç kızdır, dolunayken olgun kadın, küçülen Ay’ken ise yaşlı ve bilge kadın…

Ben bu güçlü, çok yönlü ve Anadolulu Tanrıça üzerinde çalışma fırsatı bulduğum için çok mutlu ve gururluyum. Umarım sizler de Hekate kitabımı severek okursunuz.

Kadınlığın tüm evrelerini, deneyimlerini, doğanın gizemlerini ve kadim Anadolu bilgeliğini varlığında taşıyan Hekate’ye selam olsun!

Özlem Ertan


Özlem Ertan ve yeni kitabı hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz. Sitemizdeki diğer yazar maceralarına ulaşmak için buraya tıklayabilir, yeni içerikler için bizi Google Haberler üzerinden takip edebilirsiniz.

Özlem Ertan

Ankara’da doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları memleketi İzmir’de geçti. 2005 senesinde Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünden bölüm ve fakülte birincisi olarak mezun oldu. Diyarbakır Kavuşan Höyük, İzmir Ulucak Höyük ve Van Ayanis Urartu Kalesi kazılarında çalıştı. Anadolulu tanrıça Hekate’yi tüm yönleriyle anlattığı kitabı "Hekate: Bize Ne Mesaj Veriyor?" 2023’ün haziran ayında; Hitit döneminde geçen fantastik roman serisi "Bir Hitit Masalı"nın ilk kitabı "Kanatlı Güneş" ise 2024’ün ocak ayında; Destek Yayınları’ndan çıktı. "Âşık Kadınlar Denizhanesi", "Benim Güzel Ölülerim" ve "Dolunay Ayini" adlarında yayımlanmış üç fantastik romanı daha bulunan yazar, pek çok antolojide öyküleriyle yer aldı. YouTube’da arkeoloji ve mitolojiyle ilgili videolar hazırlamayı, Instagram sayfasında antik medeniyetlerle ilgili içerikler üretmeyi, farklı etkinliklerde arkeoloji ve mitoloji anlatmayı sürdürüyor. Aynı zamanda kitap editörü, kültür – sanat gazetecisi ve müzik yazarı. Çeşitli basın organlarında klasik müzik, opera, arkeoloji, mitoloji ve edebiyatla ilgili yazılar yazıyor, söyleşiler yapıyor. Hititleri tutkuyla seviyor.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Barbie 2 Olacak mi

“Barbie 2” Hakkında İlk Ciddi Sinyal Mattel CEO’sundan Geldi

OceanGate Venüs Planları

Titanik’te Yeni Bir Faciaya Sebep Olan OceanGate Şirketinin Kurucusu, Venüs’e 1.000 Kişilik Koloni Kurmak İstiyor