Günümüzde çoğu makbuz kâğıt üzerine yazılırken ve hatta bu durum dijital ortama taşınmışken, yaklaşık 2.000 yıl önce önemli bir finansal kayıt taş üzerine kaydedilmişti.
Arkeologlar, bu yazılı satın alma belgesini Kudüs’ün Davud Kenti arkeolojik alanında buldular. El büyüklüğünde olan taş, bir kemik sandığı kapağı olan bir oyuk tabanının parçasıydı ve içerisinde kısmen korunmuş yedi satır metin bulunuyordu. Bu metinlerdeki harfler ve rakamlar, büyük olasılıkla finansal işlemlerin kaydıydı ve muhtemelen işçilere yapılan ödemeler veya borçlu kişilere ait bilgileri içeriyordu.
Araştırmanın yazarları, Bar-Ilan Üniversitesi’nde profesör olan arkeolog Esther Eshel ve İsrail Eski Eserler Kurumu’nda arkeolog olan Nahshon Szanton yaptıkları açıklamada, bu isimler ve rakamların ilk bakışta isim ve rakamlardan oluşan bu listenin heyecan verici görünmeyebileceğini belirtiyor. Ancak geçmişte de ticari amaçlar için makbuzların kullanıldığını ve böyle bir makbuzun günümüze ulaşmış olmasının nadir ve sevindirici verici bir keşif olduğunu ifade ediyor. Bu buluntu, kutsal şehir Kudüs’ün geçmişindeki günlük hayata bir pencere açma fırsatı da sunuyor.
Kudüs’te Bulunan Taş Makbuz Bölge İçin Türünün İlk Örneği
İsrail Eski Eserler Kurumu Yayınları’nın çıkardığı Atiqot dergisinde yayımlanan bu araştırmaya göre, makbuzun okunabilir bölümleri isimler ve yanlarında yazılı rakamlar içeriyor. Örneğin, bir satırda Antik Roma döneminde popüler olan bir İbrani erkek ismi olan Şimon yer alıyor. İsmin yanında ise İbranice “para” anlamına gelen “ma’ot” kelimesinin kısaltması olan “mem” harfi bulunuyor.
Bu taş, 2016 yılında Haç Yolu üzerinde yapılan bir kurtarma kazısı sırasında moloz yığını içinde bulundu. Kudüs ve çevresi, Roma İmparatorluğu’nun bir eyaleti olduğunda bu yol ticari bir merkez olarak hizmet veriyordu. Daha önce bulunan taş ağırlıklar ve ölçü tabloları da eski çağlardan kalma ticaretin bir parçası olduğunu gösteriyor. Yol, Kudüs’ün şehir kapısını Tapınak Tepesi ve Romalılar tarafından M.S. 70 yılında yıkılan İkinci Tapınak’ın kapılarına bağlıyordu.
Bölgede taş üzerine yazılmış ve isimlerin ardından sayıların gelmesi bakımından benzerlik gösteren dört İbranice yazıt bulunmuş olsa da, bu Kudüs’ten bulunan türünün ilk örneği olarak kayıtlara geçti. Yazı türü ve taşın yanı sıra diğer taşlarla olan benzerlikleri, arkeologların bu yazıyı M.Ö. birinci yüzyıl ile M.S. birinci yüzyıl arasına tarihlendiği konusunda ipucu sağlıyor.
Araştırmacılar, İbranice el yazısı oymayı yapan kişinin tebeşir taşı kapak üzerinde keskin bir alet kullanmış olmasının muhtemel olduğunu ekledi.
Konu hakkındaki düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, yeni gelişmeler için bizi Google Haberler üzerinden takip edebilirsiniz.
Kaynak: Live Science
Senede enaz dört kere İsrailli araştırmacıların kendi ülkelerinde yaptıgı keşifleri çesitli platformlardan okuyorum.Bızde ise youtube trendlere mezar hırsızları girsin.