Arkeologlar, Mısır’ın Sakkara bölgesinde insanlar ve hayvanlar için kullanılan iki antik mumyalama atölyesi keşfetti.
Mısır, her geçen gün yeni ve heyecan verici keşifleriyle gündem olmaya devam ediyor. Kısa süre önce Ramses tapınağında keşfedilen binlerce mumyalanmış hayvan kalıntısı sonrası şimdi de bunların yapıldığı yer olan tarihi atölyeler gün yüzüne çıkarıldı.
Tarihi atölyelerin, yaklaşık 2.300 yıl öncesine dayanan dönemlerde, 30. hanedanlık döneminin sonlarından Ptolemaios Krallığı döneminin başlarına kadar kullanıldığı ortaya çıktı. Bu süre zarfında, Mısır önce Persler tarafından ardından da Büyük İskender’in Makedon ordusu tarafından fethedilerek bağımsızlığını kaybetti. İskender’in M.Ö. 323 yılında ölümünden sonra, generallerinden biri olan I. Ptolemaios Mısır’ın kontrolünü ele geçirdi ve onun soyundan gelenler ülkenin yönetimini yaklaşık üç yüzyıl boyunca sürdürdü.
Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, insan mumyalama atölyesinin kerpiçten yapıldığı ve insanları mumyalamak için kullanılan iki yatak içerdiği ve mumyalama işleminde kullanılan alet ve reçine kalıntılarının keşfedildiği belirtildi.
Hayvan mumyalama atölyesinde ise birçok çömlek kap ve mumyalama için kullanılan aletler bulunuyordu. Antik Mısır’da, tanrılarla ilişkilendirilen kediler, köpekler ve kuşlar gibi hayvanlar düzenli olarak kurban edilir, gömülerinde ve ritüellerinde mumyalanırdı. Açıklamaya göre, burada bazı hayvan gömüleri bulundu ve atölye, eski bir Mısır tanrıçası olan Bastet gibi tasvir edilen bir kedi ile ilişkili hayvanların mumyalanması için kullanılmış olabilir.
Arkeologlar ayrıca atölyelerin yakınında, atölyelerden çok daha önce inşa edildiği anlaşılan iki mezarı da ortaya çıkardı. Eski Eserler Bakanlığı, bir mezarın, hiyeroglif yazıtlara göre yaklaşık 4.400 yıl önce yaşamış ve “kâtiplerin yöneticisi” de dahil olmak üzere birçok unvana sahip bir adam için inşa edildiğini belirtti. İkinci mezar ise yaklaşık 3.400 yıl öncesine tarihleniyor ve bir rahip için yapılmış. Bu iki mezarda, eğer varsa, hangi insan kalıntılarının bulunduğu belli değil. Ancak en az bir lahit ele geçirildi.
Mısır’da Keşfedilen 2.300 Yıllık Antik Mumyalama Atölyeleri Oldukça Önemli Bir Keşif Olarak Nitlendiriliyor
Arkeologlar ayrıca atölyelerin yakınında, bir duvarın içindeki nişte, muhtemelen Sakkara bölgesindeki gömüleri denetlemekle görevli bir kişiyi tasvir eden yaklaşık 1 metre uzunluğunda bir kaymaktaşı heykeli de buldu.
Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nde Mısırbilim profesörü olan Salima Ikram, keşfin “çok heyecan verici bir bulgu” olduğunu söyledi ve “mumyalama sürecinin farklı adımlarını, kullanılan malzemeleri ve araçları daha iyi anlamamıza ve belki de hayvanlara değil insanlara yapılanlar arasında karşılaştırmalar yapmamıza yardımcı olacak,” dedi.
Ikram, ülkede çok az sayıda mumyalama atölyesi bulunduğunu söyledi. Tarihi metinler ve arkeolojik buluntular, hayvan mumyalama atölyelerinde “muhtemelen bir dereceye kadar seri üretim” yapıldığını, insan mumyalama atölyelerinin ise muhtemelen daha yavaş bir tempoda çalıştığını gösteriyor. Tüm ailelerin mumyalayıcı olarak çalışmış gibi göründüğünü ve farklı mumyalama seviyeleri için farklı fiyatlar olduğunu düşünüyorlar.
Daha önce eski eserler bakanlığı da yapmış olan Zahi Hawass, bunun “çok önemli bir keşif” olduğunu belirtti. Hawass, 2016 yılında Sakkara’da başka bir insan mumyalama atölyesi bulunduğunu da hatırlattı. Arkeolog Ramadan Badri Hussein liderliğindeki bir ekip tarafından keşfedilen bu atölye 26. hanedan dönemine (yaklaşık M.Ö. 688 – M.Ö. 525) tarihleniyor. Hawass, yeni bulunan insan mumyalama atölyesinin 2016 yılında keşfedilenden daha büyük olduğunu belirtti.
Yeni bulgular hakkındaki yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilir, yeni arkeoloji haberleri için bizi Google News’ten takip edebilirsiniz.
Kaynak: Live Science
Düşüncelerimde tam olarak çözemediğim şey, neden sadece bu kadim Mısır Uygarlığı ile bu kadar yoğun uğraşılıyor ve sadece bu uygarlıkla ilgili sayısız kitap - dizi -belgesel - film hazırlanma gereği duyuluyor ? Çünkü bana göre şimdilik aklıma ilk gelen; en az bu uygarlık kadar araştırılmayı hak edecek Sümer, İndus Vadisi (Hindistan), Kmer (Kamboçya), Kelt (Avrupa’nın tamamı), Nebati (Ürdün), Olmek (Meksika) uygarlıkları da varken niçin sadece kadim Mısır Uygarlığı bu kadar göz önüne bilinçli olarak sürekli çıkartılıyor ?