İstanbul’un 1.600 Yıllık Geçmişe Sahip “Kayıp” Sarayı Bukoleon Restore Ediliyor

İstanbul kenti bir değerine daha sahip çıkıyor. 1.600 yıllık geçmişi ile şehrin önemli tarihi değerlerinden birisi olan Bukoleon Sarayı, İBB tarafından restore ediliyor. Saray, uzun zamandır kaderine terk edilmiş ve harabeye dönüşmeye başlamıştı. Restorasyon sonrası sarayın önümüzdeki yıl kapılarını halka açması bekleniyor.

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, şehrin köklü değerlerinden birisini halka ve kültür dünyasına kazandırmaya hazırlanıyor. Evsizlerin mesken tuttuğu, define avcılarının fazlasıyla zarar ettiği Bukoleon Sarayı açık hava müzesine dönüştürülecek.

Bizans döneminden kalma saray, Marmara Denizi kıyısında, Hipodrom, Küçük Ayasofya gibi tarihi alanlara komşu bir konumda bulunuyor. Aynı zamanda UNESCO’nun Dünya Mirasları listesinde yer alan saray sonunda ilgililer tarafından hatırlanmış durumda.

İstanbul’un Fatih ilçesinin Çatladıkapı semtinde bulunan sarayın yenileme çalışmaları için bu yılın başında bir bilim kurulu kuruldu. İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, kurulda Prof. Dr. Füsun Alioğlu, Prof .Dr. Engin Akyürek ve Prof. Dr. Alper İlki isimlerinin yer aldığını belirtti. Mart gibi ise aktif olarak yenileme çalışmaları başlandı. Çalışmalar kapsamında arkeolojik kazılar ve restorasyon birlikte yürütüldü.

Bukoleon Sarayı Estetiği Korunarak Restore Ediliyor

Sarayın harabe estetiğini koruyacak, en az dokunuşla yenileceğini belirten Oktay Özel, 6-7 ay içerisinde kazıların sona ereceğini, 2022 yılının yaz aylarında ise Bukoleon Sarayı’nın açık hava müzesi olarak ziyarete açılacağını belirtti. 1.600 yıllık bir geçmişe sahip olan sarayın restorasyonu sona ermeden tarih ve kültür meraklılarına kapıların aralanacağının da altı çizildi. Böylece yenileme süreci de ilgililer tarafından takip edilebilecek. Gelen bilgilere göre yenileme çalışmalarını gezmek için şimdiden iki bin kişi başvuruda bulunmuş durumda.

5. yüzyılda inşa edildiğini düşünülen Bukoleon Sarayı’nın bugüne ulaşan bölümlerinin önemli bir kısmı Bizans İmparatoru Teofilos (829-842) tarihlerinde saraya dahil edilmiş. Latin işgali esnasında Latin kralları tarafından da kullanıldığı düşünülen saray, işgal sonrası imparatorun Tekfur Sarayı’na taşınması ile kaderine terk ediliyor.

Osmanlı zamanında ise bölge imara açılıyor. Sarayın çevresinde oluşmaya başlayan mahallede çıkan yangınlar sarayı da tahrip ediyor. Abdülhamit döneminde başlanan Rumeli Demiryolu Hattı, sarayın arka bölgesinin yıkılmasına neden oluyor. 1950’li yıllarda ise sahil yolunun açılması ile saray – deniz bağlantısı kesilmiş oluyor.

Ardından iyice harabeye dönen bu kalıntılar, evsiz insanların ve göçmenlerin uğrak noktası hâline geliyor. Defineciler ise yapının bütünlüğüne iyice zarar veriyor.

Bukoleon Sarayı, İBB imzası ile gerçekleştirilen çalışma ile yeniden halka kazandırılmaya hazırlanıyor.

Siz bu restorasyon çalışması hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.

Kaynak: Sözcü