Elon Musk, yüzde 99,9 ihtimalle bir bilgisayar simülasyonu içerisinde yaşadığımıza inanıyor. Ünlü teknoloji milyarderi, daha önceden açıkladığı bu görüşünü 1970’lerdeki popüler Pong oyununu kanıt göstererek yineledi.
SpaceX, Tesla Motors, SolarCity ve Neuralink gibi teknoloji şirketlerinin sahibi olan Elon Musk son dönemlerde her paylaşımı ile gündeme oturmayı başarıyor. Geçen aylarda SpaceX roketlerinin uçuşuna engel olmayı deneyen ABD hükümeti ile kozlarını paylaşan Musk, sık sık kripto para piyasasını manipüle etmekle de suçlanıyordu.
Musk’ın son gözdelerinden Neuralink şirketi, çok yüksek bant genişliğine sahip beyin-makine arayüzleri geliştirmeyi hedefliyor. Dolayısıyla Musk’ın simülasyon, çipler ve çok daha fazlasına dair de hayli fikri bulunuyor.
Musk, Twitter üzerinden 1970’lerin ikonik oyunu Pong hakkında paylaşılan bir gönderiye verdiği yanıtla simülasyon tartışmalarını yeniden harladı.
Atari’nin 29 Kasım 1972’de Pong adlı video oyununun yıldönümünde yapılan paylaşıma Musk şu yanıtı verdi:
“49 yıl sonra, oyunlar foto-gerçekçi üç boyutlu dünyalar. Bu eğilimin sürmesi gerçekliğimiz hakkında neye işaret ediyor?”
Elon Musk Simülasyon İçerisinde Yaşadığımız Fikrini Daha Önce de Tekrarlamıştı
Sivri çıkışlarıyla da tanınan Elon Musk, daha önce filozof Nick Bostrom’un 2003 tarihli bir makalesinde ortaya konan simülasyon hipotezine katıldığını ileri sürmüştü. Bu hipotez, gelecekte bilgi işlem gücündeki ilerlemeler, sonraki nesillerin atalarının çok yüksek sayıda ve son derece ayrıntılı simülasyonlarını yürütmesine imkan tanıyacağını ileri sürüyor.
Bostrom, böyle bir ihtimalin gerçeğe dönüşmesi hâlinde, “o zaman bizimki gibi zihinlerin büyük çoğunluğunun orijinal ırka değil, orijinal bir ırkın gelişmiş torunları tarafından simüle edilen insanlara ait olabileceği” iddiasını ortaya koymuştu
Musk da bu tartışmadan yola çıkarak parçası olduğumuz bu evrenin yüzde yüzde 99,99 ihtimalle bir bilgisayar simülasyonu olduğunu ifade etmişti.
Unreal Engine gibi araçlar, fotogerçekçi, gerçek zamanlı üç boyutlu ortamların yaratılmasına imkan sağlarken sanal gerçeklik başlıkları ve dokunsal geri bildirim kıyafetleri gibi teknolojiler, bu simüle edilmiş dünyalarda yaşamanın gerçekte nasıl bir şey olduğuna ilişkin bir fikir sunuyor.
Simülasyonda Yaşama Fikri Matrix Film Serisi ile Popülerlik Kazanmıştı
Bilimkurgu edebiyatı ve filmleri, insanlığın bir simülasyon içerisinde yaşadığı fikrini sık sık değerlendiriyor. Wachowski Kardeşler imzasını taşıyan ünlü Matrix serisi de benzer bir temayı ele almış ve milyonlarca izleyiciye ulaşmayı başarmıştı.
1957 yılında Philip K. Dick The Cosmic Puppets ile, 1956’da Arthur C. Clarke The City and the Stars ile, 1973’te Kurt Vonnegut Jr. Breakfast of Champions ile, 2004’te Iain M. Banks The Algebraist ile bu temayı eserlerinde işleyen yazarlar arasında karşımıza çıkmıştı. Jean Baudrillard ise 1981 tarihli araştırma kitabı Simulacra and Simulation’da bu teoriye akademik anlamda yer vermişti.
Öte yandan Elon Musk, edebiyatta ve sinemada gördüğümüz bu kavramı gerçek hayata taşıyacak çalışmalara öncülük etmeyi sürdürüyor. Neuralink ile nörolojik bozuklukları tedavi etme hedefine odaklanan Musk, aynı zamanda doğrudan beyne müzik yayını yapmak, insan zihninin yapay zekâ ile rekabet etmesini sağlamak gibi yeteneklere de odaklanıyor. Şirket ayrıca geçen aylarda bir maymunun yalnızca zihnini kullanarak Pong oynamasını sağlamıştı.
Siz bu tartışma hakkında ne düşünüyorsunuz? İçinde bulunduğumuz dünya bir simülasyon olabilir mi? Yoksa Metaverse, geleceğin simülasyonunu hazırlamak üzere mi çalışıyor? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: The Independent
Önceden %50 diyordu, şimdi %99,9’a çıkarmış.
Bu söylemler ve bilimsel atılımlar devam edip, geliştikçe insanlar bilimden korkmaya ve daha ilksel inançlara dönmeye devam edecekler. Çünkü bunların hepsi müthiş korkunç.
Hikmetinden sual olunmaz der devam ederiz bence.
Matrix gerçekse eğer HESOYAM şifresini yazıp zengin olalım mı
Gece geç okudum ondan mı anlamadım bilmiyorum ama anlamadım Şimdi simülasyonda mı yaşıyoruz yoksa simülasyonda yaşayacağımız bir teknoloji üzerinde mi çalışılıyor?
‘‘Unreal Engine gibi araçlar, fotogerçekçi, gerçek zamanlı üç boyutlu ortamların yaratılmasına imkan sağlarken sanal gerçeklik başlıkları ve dokunsal geri bildirim kıyafetleri gibi teknolojiler, bu simüle edilmiş dünyalarda yaşamanın gerçekte nasıl bir şey olduğuna ilişkin bir fikir sunuyor.’’
Bu yazı da bu cümleler kafamı karıştırdı. Simüle edilmişsek eğer gerçek ne? Gerçekte yokuz ki simülasyondayız. Neye göre kime göre gerçek?
“Matrix” film serisinin 4. sü gösterime girmeden önce güzel bir zamanlama olmuş, bu açıklama