Karanlık madde evrendeki her şeyin çeyreğini oluşturan bir kütleye verdiğimiz isim. Kendisini doğrudan göremediğimiz için bu şekilde adlandırdık. Var olduğunu ise galaksilerin hareket etme şekillerini inceleyerek fark ettik. Galaksiler, gözlemleyebildiğimiz kütlelerinin olması gereken hızından çok daha yavaş hareket ediyorlardı. Bu yüzden gözlemleyebildiğimizden fazla kütleleri olduğunu anladık ve bu bilinmeyen kütleye karanlık madde adını verdik.
Göremediğimiz bir şeyi nasıl inceleyeceğiz peki? Kızıl ve mor ötesi ışınlardaki çalışmaların ilerleyiş hızı gelecekteki astronomların karanlık maddeyi de görebilecek ekipmanlara sahip olacağını işaret etse de, bugünlük tıpkı madde kadar karanlıktayız. Swinburne Teknoloji Üniversitesi’nden bir ekibin geliştirdiği yeni teknik ise karanlık maddeyi biraz dolambaçlı da olsa gözlemlememize olanak sağlayacak.
Yeni yöntem karanlık maddenin kendisine bakmak yerine partiküllerinin kütle-çekimdeki etkisine bakarak işliyor. Çalışmanın başındaki isim Pol Gurri’nin açıklamaları şöyle:
“Bir bayrağa bakıp ne kadar rüzgâr olduğunu anlamaya çalışmak gibi. Rüzgârı göremezsiniz ama bayrağın hareketleri rüzgârın ne kadar güçlü estiğini anlatır.”
Bir galaksinin etrafındaki kütle-çekim gücünden çıkarım yapılarak çizilmiş karanlık madde tasviri yukarıdaki gibi. Kolayca görebilmemiz için karanlık değil mor çizilmiş.
Yeni çalışma “zayıf kütle-çekimi kırılması” adı verilen bir tekniği kullanıyor. Uzaktaki bir galaksiyi gözlemeye başlayıp başka bir galaksinin onunla dünya arasından geçmesi bekleniyor. Güneş tutulmasıyla aynı mantık. Bu yaşandığında, araya giren galaksinin kütle çekimi uzak galaksiden gelen ışığı büküyor. Karanlık madde arkasındaki her şeyin görüntüsünü zayıfça kırdığı için kırılma oranına göre aradaki galaksinin karanlık madde miktarını anlayabiliyoruz. Çalışmada görev alan Asistan Profesör Edwar Taylor’ın sözleriyle bu durum “cam bir şişenin ağzına gözümüzü dayayıp tabanından gazete okumak gibi”.
Bu sistem tamamen yeni sayılmaz. Karanlık maddeyi araştırmak için daha önce de kullanıldı ama o gözlemlerde en yeni teknoloji teleskoplara ihtiyaç duyuluyordu. Yenilik galaksiye değil; galaksinin hareket şekline bakmak.
Yeni Ölçüm Mekanizması, Karanlık Madde Hakkında Kritik Detayları Ortaya Koyuyor
Pol Gurri yeni tekniğin çalışma sistemini şu sözlerle açıklıyor:
“Galaksinin içindeki yıldız ve gazların nasıl hareket edeceğini tahmin edebildiğimiz için galaksinin görünüşüyle ilgili de bir fikir oluşturabiliyoruz. Bu fikri araya giren galaksideki kara maddenin kütle çekimi yüzünden kırılan görüntüyle karşılaştırdığımızda o bozulma oranı için gerekli olan kara madde miktarını ölçebiliyoruz.
“Bu yeni ölçüm mekanizmasıyla karanlık maddenin nerede olduğunu ve galaksilerin şekillenmesinde oynadığı rolü net olarak anlamayı umuyoruz.”
Bu “bayrağa bakıp rüzgarı ölçme” sistemi yeni teknolojilerle donatılmış pahalı teleskopları uzun süre bir noktaya sabitlemeyi gerektirmediği için çok ucuza geliyor. Ekip 1980’lerde yapılmış teleskoplardan bile doğru ölçümler çıkartabildiklerini belirtti.
Karanlık madde hakkındaki düşüncelerinizi, teorilerinizi ve bilgilerinizi bizimle Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Digital Trends
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!