Batman’in İki Babası Olduğu DC Comics Tarafından Doğrulandı

Her Batman okuyucusu için Alfred Pennyworth’ün yeri ayrıdır. Değerlerinden taviz vermeyen yapısı, Bruce Wayne’in üzerine neden düştüğünü daima hatırlatması ve İngiliz aksanıyla çizgi romanlardaki basit yan karakterlerden çok daha fazlası. DC Comics’in son çıkardığı The Detective serisinin ilk sayısında Alfred’e karşı böyle hissedenin sadece okurlar olmadığı belli oldu. Seri Alfred Pennyworth’ü kendi öz babası Thomas Wayne’in yerine koyuyor.

Ebeveynlerini kaybetmesinin ardından Bruce Wayne’i dünyaya bağlayan tek kişi, Wayne ailesine yıllarca hizmet etmiş ve artık evin kâhyası olmaktan çok daha fazlası olan Alfred Pennyworth’tü. Batman’in gerçek kimliğini ilk öğrenen ve onu her zaman destekleyen yine kendisi olmuştu. Bruce Wayne’in ahlaki doğrularını ve dünyaya bakışını değiştirmesini sağlamıştı. İşte bu yüzden Tom King, Mikel Janin ve Tony S Daniel’in kaleminden çıkan Batman: City of Bane serisinin 77. sayısında Bane tarafından acımasızca öldürülmesi hepimizin gönlünde derin bir yara açmıştı. Bir zamanlar Thomas Wayne’i sakat bırakan aynı kişi, yine Wayne ailesi için bir acıya kaynak olmuştu. Fakat çizgi romanın yayınlanmasından iki yıl sonra bu acının Batman’in içinde nasıl bir yankı bulduğunu tüm ayrıntılarıyla görebiliyoruz.

Batman:The Detective Çizgi Romanı Alfred Pennyworth’ün de Baba Rolünde Olduğunu Kanıtladı

Tom Taylor’ın yazarlığını, Andy Kubert’in ise çizerliğini üstlendiği Batman: The Detective serisi Batman karakterini Gotham şehrinden çok uzaklara, Alfred’in doğum yeri olan İngiltere’ye götürüyor.  Dünyanın En İyi Dedektifi düşmüş bir uçağın yıkıntılarında bir ipucu ararken Gentleman Ghost ile karşılaşıyor. Korkunun kendisiyle beslenen bu kötü yaratık, maddeden yapılmamış pençelerini Batman’nin kalbine sokup korkuyu ve umutsuzluğu arıyor. Bruce Wayne’in kalbinin derinliklerine Ghost ile birlikte baktığımızda Wayne’in çektiği tüm acılara rağmen hepsinden daha fazla canını yakan şeyin sadece bir kez değil iki kez öksüz kalması olduğunu görüyoruz. Böylelikle Alfred Pennyworth’ün ölümünün Batman’in ruhunda ne kadar derin bir yara açtığına tanık oluyoruz. Tam da bu noktada, Bruce’un en büyük gücünün yeteneklerinden veya becerilerinden değil, ona her zaman güvenen ve ona babalık yapan Alfred Pennyworth’ten geldiğini anlıyoruz. Böylesi bir ölümün Bruce Wayne’in yüreğinde asla dolmayacak olan boşluğu nasıl açtığını görüyoruz

Tüm bunlarla birlikte, hikâyenin devamında Thomas Wayne ve Pennyworth’ün ortak yanlarını da keşfetme şansı yakalıyoruz. Batman, macerasının bir kısmında “İki babam da sağlıkçıydı,” diyor, Thomas Wayne’in bir doktor ve Pennyworth’ün de Hava Kuvvetlerinde bir sağlıkçı olduğunu hatırlatarak. Bu monolog sayesinde Bruce Wayne’in yaşamına dokunmuş bu iki adamın sadece babalık rolünde değil aynı zamanda onun yaşama olan bakış açısını da şekillendirdiğini anlıyoruz.

Batman, maceranın devamında İngiltere’de karışıklık çıkarmaya çalışan Gentleman Ghost’u yakalayıp adalete teslim ediyor. Okurların bu hikâyeden alıp götürdükleri ise yıllarca Bat-Cave’de Batman’in yanında duran Alfred Pennyworth’ün sadece bir yan karakter değil, belki de en az Thomas Wayne kadar gerçek bir baba olduğu oluyor.

Peki ya siz bu karakter hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce Bruce için gerçekten bir baba rolünde mi? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.

Kaynak: Screen Rant