Ruth Ware‘ın Yabancı Yayınları‘ndan çıkan korku-gerilim türündeki bu eseri, bize bir kez daha en büyük dehşetin insanın kendisi olduğu vurgusunu yapıyor!
Bir bekarlığa veda partisine davetli olan Nora bu hikayede peşine takılacağımız karakterin ta kendisi. O aynı zamanda geçmişinden de kaçıyor. Karanlık bir ormanda, karanlık bir eve gidiyor şimdi. Ama o kara ormanın, karanlık evinin, karanlık odasında onu bekleyen şeyler neler? Tüylerinizin diken diken olmasına hazır mısınız?
Bakın tanıtım metni kitabı nasıl tanıtıyor:
Karanlık ormanda
Karanlık, kapkaranlık bir ev vardı;
Ve o karanlık evde karanlık, kapkaranlık bir oda…
O karanlık odada…
Bazen korkulacak tek şey… insanın kendisidir. Nora on yıldır geçmişinden kaçıyordu. Evini, arkadaşlarını ve özlememesi gerektiğini düşündüğü bir hayatı geride bırakmıştı. Hiç beklemediği bir anda gelen bir bekârlığa veda partisi daveti, onu geçmişiyle yüzleşmeye zorluyordu. Bu, Nora’nın geçmişini nihayet bir kenara bırakması için bir işaret miydi? Ama bir şeyler yanlış gidiyordu. Çok ama çok yanlış… Bazı sırların sonsuza dek saklanması mümkün müydü?
Çevirmen koltuğunda oldukça tanıdık bir isim var: Aslı Dağlı. Onu pek çok bilimkurgu ve fantastik eserin çevirisinde ve bir de çizgi roman editörlüğünde gördük. Kendisini şu ara Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları‘nın 3. ve son kitabı üzerinden çalışıyor. Onun da haberini bu vesileyle vermiş olalım.
Keyifli okumalar.