Daha önce Kafes, Gölün Dibindeki Ev ve Kırmızı Piyano gibi romanlarıyla tanıdığımız, sıra dışı temaları korku edebiyatıyla birleştirerek bizlere sunan Josh Malerman yine oldukça farklı bir kitapla karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.
Carol Gömülmeden (Unbury Carol) adlı roman, ünlü Uyuyan Güzel masalını Vahşi Batı temasıyla birleştirmesiyle dikkat çekiyor. Kitabın çevirmeni Aslı Dağlı’nın eser hakkındaki yorumu şöyle:
İnanılmazdı. Öncelikle Josh Malerman’ın her kitapta bambaşka bir iş yapıyor olmasına çok bayılıyorum. Kafes farklıydı, Kırmızı Piyano epey değişikti, Carol Gömülmeden ise bambaşkaydı! Bu defa geriliminden hiçbir şey kaybetmeyen fantastiğimsi bir dünya yaratmış. Carol Gömülmeden bana buram buram karanlık bir Neil Gaiman hikayesi gibi koktu ve bu hâle cidden bayıldım.
Kitabın arka kapak yazısı ve tanıtım metniyse şu şekilde:
Kafes Kitabının Çoksatan Yazarı Josh Malerman’dan Uyuyan Güzel Masalı İle Vahşi Batı Öykülerini Ustaca Harmanlayan Gerilim Dolu Bir Roman: Carol Gömülmeden
Carol Evers’ın karanlık bir sırrı vardı. Bazen komaya giriyor ve komaya girdiğinde bir ölüden farksız oluyordu. Nabzı ve kalbi duruyor, nefes aldığı belli olmasa da bilinci asla kapanmıyordu. Ancak doktorlar bile onun öldüğünü düşünüyordu.
Bu sırrı bilen iki kişiden biri olan ve ondan kurtulup servetine konmak isteyen kocası, Carol komaya girdiğinde onu diri diri mezara gömmek için yaptığı planı hayata geçirmeye koyulur. Komadaki Carol çevresinde olan her şeyi duyup hissederken, Harrows adlı kasabada cenaze hazırlıkları başlar.
Bu sırrı bilen diğer kişi, Carol’ın eski sevgilisi, meşhur kanun kaçağı James Moxie ise haberi aldığında Carol gömülmeden Harrows’a yetişmek için yola çıkar. Tehlike ve gizemle dolu Yol’da yolculuk ederken eski düşmanlarla, ürkütücü varlıklarla ve peşindeki kiralık katillerle başa çıkmak zorundadır.
“Fevkalade zekice yazılmış bir roman. Çoktan kaybedilmiş bir hayatı kurtarmak için yapılan tehlikeli bir yolculuğu ve ölümün bazen sadece başlangıç olduğunu anlatan bir eser.”
– J. D. Barker, Çoksatan Dördüncü Maymun ‘un yazarı
“Carol Gömülmeden, hepimizin içinde var olan tuhaf Batı’da cereyan eden bir Poe öyküsü, roman sadece yeri yerinden oynatmakla kalmıyor, yeri deliyor da. Bir tabutun sığacağı kadar.”
– Stephen Graham Jones, Melezler’in yazarı
İthaki Yayınları aracılığıyla bizlerle buluşturulan 400 sayfalık kitap şu anda ön siparişte. 25 Ocak‘tan itibaren de tüm fiziki ve sanal kitapçılardan kendisine ulaşılabilecek. Yazarın hayranlarına duyurulur…
Umarım bu da hüsran olmaz…
Kırımızı Piyano ve Gölün Dibindeki Ev pek sevemedim ama Kitapların çevirmeni Aslı Dağlı “bambaşkaydı…”, “bayıldım…” diyorsa umarım Kafes gibi okumaktan hoşnut olacağım bir kurgu olur.
Ay ben geldim
Öncelikle Gölün Dibindeki Evi değil ama Kırmızı Piyano’yu çok sevdiğimi söylemeliyim. Josh Malerman’ı severek çevirmemin en büyük nedenlerinden biri de her defasında yeni tarzlar denemekten çekinmiyor olması. Fakat sanırım türler arası geçiş meselesi ne yurt dışında ne de burada yeterince vurgulanıyor. Haliyle okur hep bir Kafes bekliyor ve hüsrana uğradığını söylüyor. “Bana kalırsa” Carol Gömülmeden bir gerilim romanı değil. Çok acayip gerildiğim yerler oldu mu? Oldu. Ama kitabın geneline o Vahşi Batımsı, fantastiğimsi telaş havası hakim. Ben hakikaten çok sevdim. Umarım sizin de beklentilerinizi karşılar:)
@Firtinakiran seni sırf yazdığımı gör de gözlerin yaşarsın diye etiketliyorum:))))
Ağlamıyorum, gözüme bir şey kaçtı
Özet
Sonunda geldin
Hoş geldiniz…
Kitaplığım da önceki baskısı olmasına rağmen Kafes’in yeni baskısında olan “Bob Kapıyı Çalıyor” öyküsü nedeniyle yeniden aldım. Keşke daha çok kafes öyküsü yazsa Josh Malerman…
Carol Gömülmeden kitabını, bu yazdıklarınızdan sonra daha da çok merak etmeye başladım.