in ,

Virginia Woolf Cevaplıyor: “Bir Kitap Nasıl Okunmalı?”

Virginia Woolf imzalı bu makale sizlere bir kitabın hakkını vererek nasıl okunabileceğine dair kıymetli ipuçları verecek.

Virginia Woolf
- Reklam -
- Reklam -

Kendine Ait Bir Oda, Mrs Dalloway ve Deniz Feneri gibi artık klasikleşmiş eserlerle tanınan İngiliz yazar Virginia Woolf, dünya edebiyatında oldukça büyük bir tutuyor.

Babasının mesleği sayesinde kitapların içinde büyüyen Woolf, yalnızca kurmaca eserleriyle değil makaleleriyle de dikkat çekmeyi başarıyor.

Daha önce The Nation, Vogue, The Yale Review gibi dergilerde yayımlanan “Bir Kitap Nasıl Okunmalı?” (How Should One Read a Book?) başlıklı makalesi Türkçeye Bir Okur Olarak adıyla çevrilen The Common Reader kitabında da yer alıyor.

- Reklam -

Open Culture bu makaledeki tavsiyeleri derlemiş, bizler de sizin için bu önerileri Türkçeleştirmek istedik.

Virginia Woolf: Tek tavsiye kimseden tavsiye almamak!

Virginia Woolf’un birisinin kitap okumak için başkasına verebileceği tek tavsiyenin kitap okumak için kimseden tavsiye almaması gerektiği. Evet bu biraz ironik, herkes kendi dürtülerini dinlemeli, kendi sebeplerini ve sonuçlarını belirlemeli diyor yazarımız. Yine de onca tür, dönem, yazılış tarzı arasında kaybolup gitmememiz için bizlere bir rehber sunuyor. Bir okuyucunun kitap okumaya başlamadan önce nasıl başlaması gerektiğine dair birkaç öneride bulunuyor.

Bakalım Woolf’un kitap okuma önerileri neler?

Virginia Woolf

“Öncelikle kitaplar biyografi, kurgu, şiir gibi türlerden oluştuğu için bunlar arasında bir ayrım yapmalı ve her bir türün bize neler sunacağını bilmeliyiz.”

Genelde bir kitap almak istediğimizde aklımızda bir sürü soru olur; kurgunun doğru olup olmayacağı, şiirin yanlış olup olmayacağı, biyografinin takdire şayan olup olmadığı ya da tarih kitabının kendi ön yargılarımızı destekleyip desteklemeyeceği… Eğer tüm bu ön yargılarımızı bir kenara bırakabilirsek bu çok iyi bir başlangıç olur. Yazara karşı kendi düşüncelerinizi savunmak yerine onun gibi düşünün, onun yoldaşı, yardımcısı olun. Eğer sadece oturup eleştirirseniz okuyacağınız kitabın değerini asla anlayamazsınız.

“Bir yazarın ne yaptığını anlayabilmenin belki de en kolay yolu okumak değil, yazmak. Kelimelerin tehlikeleri ve zorluklarıyla kendi kendinize karşılaşmak.”

Sizi etkileyen bir anınızı hatırlayın, köşede iki kişi konuşuyor, ağaç sallanıyor, elektrik ışığı titriyor, konuşmanın tonu komik ama aynı zamanda da trajik; tüm sahneyi düşünün, o anı kapsayan her şeyi… Ve bu anı tekrardan zihninizde canlandırıp yazıya dökmeye çalışın. İşte o zaman yazarken ne kadar çok faktörün araya girdiğini fark edeceksiniz ve tüm o değerli yazarların- Defoe, Jane Austen, Hardy– eserlerinin değerini daha iyi anlayacaksınız.

“Biyografileri ya da anıları farklı amaçlar için; edebiyata ışık tutmak ya da ünlüleri tanımak için değil de kendi yaratıcı güçlerimizi tazelemek için okuyabiliriz.”

Bir kütüphanenin en güzel yanı kadınların, erkeklerin ve maymunların hayatındaki kısa anlarını kayda geçirmesi. Her edebiyat kendi çöplüğüne; unutulup gitmiş anıların, bozuk aksanlarla anlatılarak ortadan kalkmış hayatların kaydına sahip. Fakat eğer siz kendinizi bu çöplüğü okuma zevkine verirseniz o zaman insanların ardında bıraktığı tüm o kalıntıların sizi nasıl şaşırttığını göreceksiniz. Tek bir harf olabilir ama size kim bilir ne manzaralar sunar! Birkaç cümle olabilir ama kim bilir size ne olaylar anlatır!

- Reklam -

Okuyucular okuyucu olarak kalmalı!

Virginia Woolf

Yazar, makalesini şu sözleriyle özetliyor:

“Bir kitabı okunması gerektiği gibi okumak; hayal gücü, iç görü ve yargılamanın en nadir niteliklerini gerektirir. Edebiyatın -hayatımız boyunca okusak bile- herhangi bir eleştirisini yapmamızın mümkün olamayacağı kadar kompleks bir sanat olduğu sonucuna varabiliriz. Bizler okuyucu olarak kalmalıyız.”

Virginia Woolf, okumanın açıkça pasif bir eylem olmadığını, okurken kendi hayal gücümüzü ve edebi yeteneklerimizi kullanmamız gerektiğini öne sürüyor. Fakat eğer okurken eleştiri yapmayıp, okuduğumuzdan bir sonuç, ahlak, hayat dersi çıkarmayacaksak okumanın bize ne faydası olabilir?

Bu soruyu da başka bir soruyla yanıtlıyor yazarımız:

“Sırf kendi içlerinde iyi oldukları ve sonunda keyif elde edeceğimiz için sahip olduğumuz uğraşlarımız yok mu? Ve bu -kitap okuma- onların arasında değil mi?”

Siz okuyacağınız kitapları nasıl değerlendiriyorsunuz? Virginia Woolf söylediklerinde haklı mı?

Düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşmayı unutmayın! Yeni haberler için bizi Google News’ten takip edebilirsiniz.


* Edebiyat Dünyasının Kadınlarına İlham Veren Harika Kadınlar

* Hangi Yerli Yazarımızın Telif Hakkı, Ne Zaman Sonlanıyor?

* Ünlü Yazarlarca Pek Sevilmeyen 14 Klasik Eser

Burcu Ülker

1996 Bursa doğumlu. Anadolu Üniversitesi Ingilizce Öğretmenliği mezunu. Marmara Üniversitesi'nde yüksek lisans yapıyor. Yaşamına Istanbul'da hem öğrenci hem öğretmen olarak devam ediyor. Boş zamanlarında dans eder, okur, yazar. Mücadele etmeyi çok sever. Ona göre hayat, mücadele etmekten ibarettir.

1 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for suburbia suburbia dedi ki:

    En sevdiğim tür biyografi dediğimde burun kıvıran insanlara anlatmaya çalıştığım hissiyatın kelimelere dökülmüş halini gördüm işte sonunda. Bir kağıda yazıp alnıma mı yapıştırsam?

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Matrix 4 Teoriler

The Matrix 4 ile İlgili En Delice ve En Mantıklı 10 Teori

Toronto Film Festivali

44. Toronto Film Festivali Ödülleri Kazananları Açıklandı