Hakan Tunç
Philip K. Dick hayatı ile sinema dünyasına konu olacak. Ünlü bilimkurgu yazarı bu sefer beyaz perdeye, kaleme aldığı romanların ilham verdiği filmlerle değil, doğrudan gerçek hayatıyla çıkacak.
Yüksek Şatodaki Adam, Ubik, Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? ve Karanlığı Taramak gibi romanlarıyla tanınan, aynı zamanda Blade Runner, Minority Report ve Total Recall gibi filmlere de ilham veren Philip K. Dick, tüm zamanların en önemli ve etkili bilimkurgu yazarlarından biri olarak tanınıyor. Dick ayrıca uyuşturucu kullanımı, halüsinasyonlar, intihar girişimi ve diğer birçok psikolojik rahatsızlıktan muzdarip, sorunlu bir isim olarak da biliniyor.
Bilimkurgu yazarı, 1982 yılında henüz 53 yaşındayken hayatını kaybetti. Ancak ölmeden önce kısa ömrüne 44 roman ve 100’den fazla kısa öykü sığdırmayı başardı. Paranoya ve gerçekçi algıya karşı ağır olan çalışmaları hayatının çoğunu kapsıyordu. Yine de The Man in the High Castle (Yüksek Şatodaki Adam) romanı ona En İyi Roman dalında Hugo Ödülü kazandırana kadar pek de tanınan ve okunan bir isim olmadı. Bu başarıyı daha sonra Do Androids Dream of Electric Sheep? (Android’ler Elektrikli Koyun Düşler mi?) dahil teolojiyi ve gerçekliğin doğasını araştıran yeni çalışmalarıyla sürdürmeye devam etti.
Philip K. Dick Hayatı ile Beyaz Perdeye Konuk Oluyor
Dick’in birçok çalışması, Tom Cruise’un başrolde olduğu gözetim gerilim filmi Minority Report (Azınlık Raporu) ve başrollerinde Keanu Reeves, Robert Downey Jr. ve Winona Ryder’ın yer aldığı psikolojik gerilim filmi A Scanner Darkly (Karanlığı Taramak) gibi bazı popüler Hollywood filmlerine ilham kaynağı oldu. Şimdi ise yazarın çalkantılı ve çarpıcı gerçek hayatı film olmaya hazırlanıyor.
Belki de kurgusu kadar tuhaf olan Dick’in hayatı, Jon Shestack’a bir biyografik film fikri için ilham verdi. Michael Richter ise filmin senaryosunu yazacak isim olarak seçildi. Film, yazarın tuhaf hayatına ve özellikle Dick’in tüm el yazmalarının çalındığı veya çalınmadığı yerlerde meydana gelmiş veya gelmemiş olabilecek içeriğe odaklanacak.
Shestack, yazarla ilgili olarak şunları söyledi:
“Hayatı kitapları kadar gerçeküstüydü. Üst düzey işlevsel bir insandı ve dergilerini okurken bile neyin gerçek olduğunu veya neyin gerçek olmadığını asla bilemezsiniz.”
Şu an için filmde karakteri kimin oynayacağı ya da çekimlerin ne zaman başlayacağı gibi bilgiler belli değil. Benzer bir biyografi filmi daha önce de J.R.R Tolkien için hazırlanmış ve Temmuz 2019’da beyaz perdedeki yerini almıştı.
Philip K. Dick’in de hayatının sinemaya uyarlanması konusunda sizler neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Kaynak: Gizmodo
Ne kadar biyografi filmi olacak dense de filmin içine sürpriz sonlu güzel bir hikaye katılabilir. Sadece hayatına odaklanılırsa çok sıkıcı olabilir.
Meğerse PKD Nazilerin ve Japonların savaşı kazandığı bir gerçeklikte tüm dertlere deva UBİK evren değiştiricisini kullanarak bizim gerçekliğimize gelmiş. Geldiğinin ilk yıllarında sevinçten kendini alkole ve uyuşturucuya vermiş neyse ki UBİK yine darda kalan PKD’ye yetişmiş ve PKD’nin android olduğunu ve Mars’ın onun için uygun olacağını söylemiş.
PKD ise şöyle düşünmüş:
“Ondan kelli rüyamda koyun saymıyordum.” ve dönüp Timothy Archer’e “Kutsal İstila” başlamak üzere “Ruhgöçü” ile kaçmak lazım ama şimdi “Marsta Zaman Kayması” var sen “Gelecek Seneyi Bekle” bana “Uzay Piyangosu” çıktı, “Titanlı Oyuncular” ile görüşür, ikramiyemi alır “Alfa Ayının Kabileleri” nin desteği ile “Uzaydaki Çatlak” dan “Ölüm Labirenti” ni geçer "Yaratılan “Dünya"ya ulaşırım” demiş.
İşte böyle olmuş arada başka şeyler de olmuş ama ben yoruldum.
Alper bey, emeğe saygı duyuyorum ve tebrik ediyorum. Ama naçizane eleştirimi yapmalıyım. İlk paragraf çok iyi, her şey mükemmel. İkinci paragrafta olayın suyu çıkmış. Your story has jumped the shark by the middle of the second paragraph
Şaka tabii, yine de emeğe saygı, bunu da yazamayacak çok kişi var. Mesela ben
Yeteneğim var mı, yok mu vs gibi konularla alakalı değil. PKD’yi yıllardır bilmeme rağmen bu kadar fazla kitabının ismini bilmiyorum o yüzden yeteneğim varsa da yazamam.
Elektrikli koyun düşleyen androidler nerede devreye girdiler acaba?