Almuric incelemesi sizlerle. Barbar Conan ile tanınan Robert E. Howard, bu bilimkurgu romanında yine bir barbarın hikâyesini ve farklı bir gezegendeki maceralarını anlatıyor.
Esau Cairn adlı barbarı duymuş olabilir misiniz? Eğer “Almuric” dünyasından az çok haberiniz varsa ismi kulağınıza öyle ya da böyle çalınmıştır. Zira bahsi geçen dünyanın değişimini sağlayan bu kahramanın öyküsü duyulmaya değer…
Almuric, “Barbar Conan” efsanesiyle tanıdığımız yazar Robert E. Howard’ın 1939 yılında dönemin türümüzle alakalı ünlü dergisi Weird Tales için kaleme almış olduğu üç bölümlük bir bilimkurgu romanı. Kitap, yazarın ölümünden sonra ilk olarak 1964 yılında Ace Books tarafından basıldı ve geçtiğimiz nisan ayında da MonokL’un Başka Dünyalar Serisi’nden Yosun Erdemli çevirisiyle dilimize kazandırıldı.
Bu sessiz sedasız çevirisiyle beraber şu sıralar rafları süsleyen ama belli ki Conan sevdalıları tarafından pek de ilgi görmeyen romanı nihayet iki günlük bir okuma süreci sonunda bitirdim. Baştan belirtmek isterim ki Conan’la çok ilişiği olan bir isim değilim. Sevdiğim birçok ismin Conan maceralarını gıptayla okurum. Fakat bendeki durum birkaç çizgi romanı ve hakkında çekilen filmleri izlemekten öteye gitmedi ne yazık ki.
Bu nedenle Almuric, Howard’ın kaleminden düzgünce okuduğum ilk eseri oldu. Gelgelelim tanıtımlarda ve yine yabancı kaynaklarda bahsedilen bilimkurgu kategorisine dâhil edilme hadisesini de anlayabilmiş değilim. Bu konuya ve yine bahsi geçen “planetary romance” (gezegenler arası aşk) açıklamasına da daha sonra geleceğim.
Almuric: Üç Aşamalı Bir Kitap
Peki kısaca ne anlatıyor bu kitap? Dünyada aradığını bulamayan ve siyasi mekanizmanın buyruklarına alet olmayı reddeden insan azmanı bir varlığın, Esau Cairn’in hikâyesi yer alıyor. İnsanlar arasında bir ucube olarak anılan ve nereye giderse gitsin dünya üzerinde bu tür yakıştırmalardan kurtulamayan bir kişinin öyküsünü okuyoruz.
Sonunda onun durumunu fark eden bir profesörden, kendi keşfetmiş olduğu ve evrende dünya harici insanların yaşayacağı tek gezegen olan -profesörün kendince adlandırdığı- Almuric’e gönderilme teklifi alıyor. Nelerle karşılaşacağını o an umursamayıp, riskleri ve bilinmezlikleri bir kenara atan Cairn’in Almuric’e olan macerası böylece başlamış oluyor.
Bir Başka “Barbar”
Kitap toplamda 12 bölümden oluşuyor. Ama kahramanımızın Almuric’e ayak bastığı andan itibaren üç önemli aşamadan geçtiğini söyleyebiliriz. Bunlardan ilki, bu yeni gezegende yaşadığı yalnız ve vahşi hayat. Daha sonra o dünyanın maymuna benzeyen farklı türlerdeki kıllı barbarlarıyla geçirdiği zaman geliyor. Son olarak Yaga adıyla bilinen uçan iblislere tutsak olduğu ve beraberinde gelişen olayların konu alındığı bölümle nihayete eriyor.
Bu süreçlerde Esau Cairn, farklı bir dünyada yaşamanın ne olduğunu anlıyor. Yine hayal dahi edemeyeceği türden yaratıkların, efsanelerde bile duymadığı iblislerin kol gezdiği bir gezegeni keşfediyor. Tutsak alınıyor, sayısız kez dövüşüyor, derisi bu yeni dünyanın şartlarına uyum sağlıyor, kıl payı ölümlerden kurtuluyor. Anlayacağınız tam bir “barbar” hayatı yaşıyor, bununla birlikte kontrol edemediği öfke nöbetlerine girip vahşet saçıyor. Âşık da oluyor. Anlam veremediği olaylardan bir önceki dünyada bıraktığı zannettiği zekâsıyla baş etmeye çabalıyor.
Bizler de macera boyunca onun ağzından tanıklık ediyoruz tüm bu olup bitenlere.
Bilimkurgu mu? Gezegenler Arası Aşk mı? Fantastik mi?
Türün bilimkurgusal yanı başta profesörün onu Almuric’e göndermesinden ibaret. Yeni bir dünya olsa da bilimkurgu olarak nitelendireceğimiz pek bir şey görmüyoruz. Belki tamamen kişisel fikirlere göre de eleştirimizi devam ettirebiliriz. Bilimkurgu da var, fantastik olaylar da. Gezegenler arası aşk olarak nitelendirmek ise bana biraz fazla abartı geldi. Romanı okuyanlar da fark edecektir ki gezegenler arası aşk ile yakından uzaktan alakası yok durumun.
Elbette her romanda gördüğümüz o bilindik “aşk”ı bir kenara bırakır ve genel perspektifte göz atarsak bu dediğim geçerli olacaktır. Çünkü olay tamamen Esau Cairn’in maceralarının ve yaşadığı ilginç olayların kendi ağzından anlatıldığı bir günlük gibi. Tabii öykünün yayımlandığı dönemin o bilindik ve tanıdık dönemin yazım tarzı da çokça hissedebiliyor. Böylece Almuric de bilimkurgu mu yoksa fantastik mi sorunsalı teşkil eden romanlar grubuna girmiş bulunuyor. Elbette sonuçta okuduğunuz metnin sizin için nasıl bir anlam ifade ettiği önemli. Beğendiğiniz takdirde pekâlâ Esau Cairn’in Robert Howard tarafından yazılmış bir biyografisi olarak da adlandırabilirsiniz.
Kadının Fendi Erkeği Yendi mi?
Ayrıca kitabın alt metnine göz attığımızda Howard’ın bilindik güçlü kadın figürü burada da yer buluyor kendisine. Tam olarak feminist bir bakış açısı diyemesek de, özellikle kitabın son aşamalarında göreceğiniz olayların, farklı bir ırk olmasına rağmen, kadınlardaki güç anlayışında pek değişiklik yaratmadığına şahit oluyoruz.
Yazarın Almuric’de resmettiği erkekler ne kadar kıllı ve maymunumsu bir şekle sahiplerse, kadınlar da bir o kadar güzel, narin ve alımlı görünüyorlar. Bilhassa barbarların kadınlarına karşı saygıları ve onların üzerinde uygulanacak şiddete getirdikleri kesin yasaklarla, “barbar” dahi olsa erkek hegemonyasının kadınlar üzerindeki etkisinin sertlikle ölçülmediğinin güzel bir kanıtı oluyor.
Robert E. Howard’ın Hayalindeki Güçler
Açıkçası romanı okurken büyük keyif aldığımı belirtmek isterim. Akıcılığı sayesinde sayfalar su gibi akıp geçerken, romanın ilerleyen bölümlerinde neler olacağını, kahramanın ölmeyeceğini bilseniz dahi ne şekilde hayata devam edebileceğini merak ediyorsunuz. Tamamen ilkel bir hayatın yaşandığı bu dünya yazarın enteresan hayal gücüyle birleşip okunması zevkli bir eser çıkıyor ortaya.
Genç yaşında, annesine olanları kaldıramayıp kafasına sıktığı tek kurşunla hayata gözlerini yuman Robert E. Howard geride yüzlerce öykü ve şiir bıraktı. Bizler onu Conan‘la, Fatih Kull‘la, Solomon Kane‘le belki de Red Sonya‘yla tanıyoruz. Ama daha görmediğimiz ve ismini duymadığımız çok fazla güzellikler olduğuna da inanıyorum. Almuric de bunlardan bir tanesi. Yosun Erdemli’nin temiz ve akıcı çevirisiyle okuyup keyif alacağınız bir macera olacaktır eminim.
Sizler de kitap hakkındaki yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşabilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!