in ,

Swag and Sorcery: O Büyülü Kostüm Benim Olacak!

Fantastik bir kasabayı yönetip, kahramanlarınızı silah ve zırhla kuşandırıp çeşitli maceralara yollamak ister misiniz? Gelin Punch Club’ın geliştiricisi Lazy Bear Studios’un son oyunu “Swag and Sorcery” nasıl olmuş bakalım.

Swag and Sorcery
- Reklam -
- Reklam -

Karakter oluştur, topladığın bilumum malzemeyle ona silah ve zırh kuşandır, seviye atla ve yetenek ağacını tasarladığın yapıya göre ver… Rol yapma oyunlarını çok iyi biliyoruz. Amacımız onun hikâyesine ortak olmak, onunla birlikte yaratılan evrende maceradan maceraya koşmak. Karakteri aktif bir şekilde kontrol ediyoruz ve oyununa göre değişecek şekilde eylemlerimiz dünyaya etki ediyor. Swag and Sorcery bu formülü biraz farklılaştırıyor.

Peki kafa dinlendiren ve çok zorlayıcı rol yapma oyununu aynı yapı içinde düşünebiliyor musunuz? Aklınıza gelen böyle yapımlar var mı? Benim aklıma ilk olarak bu iki özelliği de kapsayan oyunlar yapan Lazy Bear Studios geliyor.

Stüdyonun ismini duymamış olsanız da Punch Club birçoğunuza tanıdık gelecektir. Bu geliştirici ekibin ilk oyunu piyasaya çıktığı zaman büyük yankı yaratmıştı. Nevi şahsına münhasır tarzıyla herkesi şaşırtmış ve yaratıcılığıyla başından kaldırmamayı başarmıştı. Ancak çok zordu be! Biraz kafa dağıtayım diye girdiren, ardından o son takıldığımız yerin bir türlü geçilemediği ve öfkeden çıldırtan bir oyundu.

- Reklam -

swag and sorcery 1

Bir başka ses getiren oyunları Graveyard Keeper’la biraz daha farklı yola gittiler. Ancak yakınlarda Uroboros Games’le ortaklaşa çıkardıkları incelememe konu olan son oyunları “Swag and Sorcery” ile yine eskiye doğru yelken açtılar. Bu oyunda da karakterlerimizi geliştiriyor, sonrasında onları yapay zekânın ellerine bırakıyor ve ara sıra küçük müdahalelerde bulunarak çayımızı yudumluyoruz.

Geçmişte yaptıklarıyla olumlu övgüler alan ve şahsen ilgiyle takip ettiğim stüdyo olunca, benim de yeni oyuna dair beklentim bunun üzerine şekillendi ve çıkınca bilgisayarın başına hemen oturdum.

Gelin önce hikâyesiyle başlayalım, sonra nasılmış bakalım.

Çatlak Kral!

Oyunda hikâye öyle aman aman bir yer teşkil etmiyor. Esasen oynanışa odaklanan bir stüdyo olduğunu biliyoruz. Bunda da şaşırtmıyor ve temelde bunu kimin yaptığını hissettirerek kendi hüviyetini yansıtıyor. Bu kimlik meselesi önemli, zira kendine özgü bir tarzlarını bu üçüncü duraklarında iyice oturttuklarını düşünüyorum.

Anlattıklarına gelirsem, uzak diyarlarda sorunlarla boğuşan krallıkla karşılaşıyoruz. Kral danışmanının tavsiyelerine kulak asmıyor. Aslında önerileri kalkınma açısından gayet mantıklı. Belki de tüm sorunları bile çözebilir. Ama kral için bir eksiği vardır… çünkü çok sıkıcıdır!

swag and sorcery 2

Bunun yerine kral sorunları çözmek adına çok daha eğlenceli bir çözüm önerir. Büyük büyük dedesinin yıllar önce çalınan büyülü kostümünün krallığın tüm sıkıntılarını çözeceğine inanır. Deli galiba! Aslında kral, yani fantastik kasabayı yöneten deli de biziz.

Düşmanımızsa haklı olarak bu çatlaklıktan memnun kalmayıp bize karşı çıkan danışmanımız. Kendisinin krallığı daha iyi yöneteceğini düşünüyor ve oyundaki kötü karakterimiz olmaya karar veriyor. Planıysa bizim harika ve tatlı maceramızı sabote ederek engel olmak. Örneğin büyülü kostümü bulmak için yolladığımız kahramanlarımızın yoluna çeşitli korkutucu yaratıklar koymak…

Son olarak ara sıra giren sahnelerde karşımıza çıkan hikâye anlatıcımız ve kedimiz var. Kedinin derin hikâyedeki yeri bambaşka(!) Sadece her şeyi alaya alıyor, başka bir amacı yok. Stüdyonun önceki oyunlarındaki gibi güzelce yedirilmiş mizahı var. Bunda da kedi olsun, görevler olsun yine güldürmeyi başarıyor.

Oyun Tasarımı

Kendi fantastik köyünüzü kuruyorsunuz. Bu köyde kahramanlar yetiştiriyor ve onları sık sık ölecekleri (merak etmeyin kasabanızda tekrar canı az şekilde ortaya çıkıyorlar) yabancı diyarlara malzeme toplamaları için yolluyorsunuz. Tabii nihai amaçlarıysa bambaşka. O her şeyi çözecek büyülü nesneyi bulmak. Nasıl çözecek bilinmiyor tabii.

- Reklam -

Karakterlerinizi kılıç kullanan, okçu veya büyücü gibi nasıl isterseniz oluşturuyor ve özelliklerini istediğiniz yönde geliştiriyorsunuz. Nasıl olacakları ve gelişecekleri tamamen size bağlı. Partilerinizi nasıl kuracağınız da öyle.

Sizin oluşturduğunuz, zırh ve silah kuşandırdığınız karakterler, toplam üç partiye kadar keşfe yolluyorsunuz ve bunları yapay zekâ kontrol ediyor. Siz sadece eğer öleceklerse topladıkları eşyaları kaybetmesin diye kasabaya geri çağırabiliyor veya çeşitli büyüler kullanarak göreve etki edebiliyorsunuz.

Dediğim gibi bu açıdan oyun rahat ve kafa dinlemelik bir oynanış sunuyor. Rahatça çayınızı demleyin, biraz sosyal medyada gezinin, Kayıp Rıhtım neler paylaşmış bakın. Hatta arkadaşınızla mesajlaşırken kahramanlarınız ne çetin mücadelelere giriyor bakabilirsiniz.

swag and sorcery 3

İlginç Yönü

Oyunda onca zorlukla topladığınız malzemelerin de tabii ki bir amacı var. Toplanılan malzemelerden farklı kombinasyonlarla yenilerini ürettiğimiz “crafting” sistemi de mevcut. Çok kompleks olmasa bile oyun ilerledikçe daha da genişliyor.

Asıl zahmetli ve ilginç kısmıysa, savaşçınızı tehlikeli yaratıklara karşı dizayn ederken olan değil, kasabanızdaki moda yarışmasına hazırlarken verdiğiniz mücadele!

Evet bir de kahramanlarımızı yolladığımız, jürilerin puanladığı kostüm yarışmamız var. Jüriler neleri beğeniyor diye çeşitli rüşvetler veriyoruz. Sonrasındaysa onca yiğitlik yapmış savaşçıları buraya yolluyoruz. Mizahi yönü dediğim gibi oyunun birçok kısmında var.

Bazı Sıkıntılar

Oyundaki bazı sıkıntılar aslında geliştiricilerin oyun tasarlama planındaki sevmediğim noktalardan birisi. Bu Punch Club’ta da mevcuttu. Oyuncuyu belli bir yeri geçebilmek için önceki bölümü yaparak kendini tekrar tekrar geliştirmeye (grind) gereğinden fazla maruz bıraktıklarını düşünüyorum. Belli bir seviyede tamam ancak bir süre sonra sıkıyor beni. Ne yazık ki bu oyunda da bunu yine yapmışlar.

Bir diğer kusuruysa bu oyun öncekiler kadar içerik açısından zengin değil. Yaratıcı bir tasarımı var ve belli bir süre keyifli vakit geçirtiyor. Ama ne yazık ki Punch Club’taki ağzı açık bıraktıracak çeşitlilikle karşılaşmadım. Biraz daha kısır kalmış.

Son Olarak

Deli bir kral olarak hayali bir maceranın peşinde koşturduğumuz, fantastik bir köyü yönettiğimiz keyifli bir oyun Swag and Sorcery. Bazı kusurları olmasına rağmen yaratıcı bir stüdyonun elinden çıkan ilginç bir yapım olduğunu es geçmemek lazım.

Farklı bir deneyim arıyorsanız Steam’deki 22 liralık ucuz fiyatıyla şans verilebilecek bir yapım olduğunu düşünüyorum. Ancak grind olayına azıcık bile katlanamam diyorsanız önermem.

YouTube video

Cem Altınışık

1993 yılında Ankara’da doğdu. Çocukluğunun bir kısmını İzmir’de geçirdi ve şu an İstanbul'da yaşamakta. Psikoloji bölümünde eğitim gördü. Edebiyat, sinema, bilgisayar oyunları, müzik ilgisi ve bunları paylaşma sevgisiyle çeşitli kültür-sanat sitelerinde yazdı.

3 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for Ufuk Ufuk dedi ki:

    Oyunu 27 seviye 3 karakterle bitirmek üzereyim. Bazı hatalar mevcut olsa da güzel oyun. Özellikle en başlarda çok zevkliydi. Sonrasında biraz tekrara düştü. Genel olarak fiyatına da bakınca küçük oyunları sevenler için güzel tercih olur diye düşünüyorum.

  2. Avatar for Buzyeli Buzyeli dedi ki:

    Çok güzel bir oyun olduğunu düşünüyorum. Dikkatimi çektiğiniz için teşekkür ederim. Bu tip oyunlarda en büyük sıkıntı görev çeşitliliği, bulunabilecek eşya çeşitliliği gibi konular oluyor. Kostüm yarışması gerçekten ilginç bir özellikmiş. Böyle farklı tatlar çok güzel oluyor.

  3. Avatar for Nemo Nemo dedi ki:

    Ben teşekkür ederim. Bu oyun diğerlerine göre biraz daha düşük olsa bile içerik çeşitliliği ve yaratıcılık bakımından Lazy Bear Studios gerçekten iyi iş çıkarıyor.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Servet-i Fünûn Dergisi

Servet-i Fünûn Dergisinin Veri Tabanı Dijital Ortama Aktarıldı

yasam sinyali ust

Tanrı’nın Formülü’nün Yazarından Yeni Kitap: Yaşam Sinyali