in ,

Çin Mitolojisi Hakkında En Şaşırtıcı 10 Hikâye

Çin mitolojisi renkli kimliği ve uçsuz bucaksız derinliği ile eski anlatılar konusunda apayrı bir yere sahip. İşte en ilgi çekici Çin efsaneleri!

Çin Mitolojisi Hakkında En Şaşırtıcı 10 Hikâye
- Reklam -
- Reklam -

Çin mitolojisi içerisinde sayısız hikâye barındırıyor. Tarihin en eski medeniyetlerinden birisi olan Çin, efsane ve mitleriyle de özel bir yerde duruyor. Bunlardan en çok öne çıkan bazı anlatılara birlikte göz atalım!

Gizem ve cazibe ülkesi Çin, birçok imge ile dolu: Tanrılar ve tanrıçalar, mitolojik yaratıklar, tarihi karakterler, ejderhalar ve tek boynuzlu atlar… Tarihi boyunca Çin, mitolojisinin içine işlemiş birçok çatışma, din ve felsefe görmüştür.

Bilinen Çin öykülerinin çoğunda gerçek ile miti, dünya ile cenneti, tarih ile kurguyu, geçmiş ile geleceği birbirinden ayırt edemeyiz. Çin, çeşitli felsefe ve geleneklerden oluşan bir mozaiktir. Ve antik Çin mitolojisinden bahsederken de bunu akılda tutmalıyız. Birçok tema ve varyasyonlarına rağmen çoğu Çin miti ortak bir temel unsura sahiptir: Sıradan insanların büyük zorluklara karşı verdiği mücadele.

- Reklam -

Şimdi gelin Çin mitolojisinde karşımıza çıkan en ünlü ve ilginç hikâyelere birlikte göz atalım!

Çin Mitolojisi Hakkında İlgi Çekici Hikâyeler

1. Kutsal Yolculuk Mitolojisi

kwan yin Çin Mitolojisi

Kutsal Yolculuk Mitolojisi esasen merhamet ve şefkat tanrıçası Kwan Yin’den bahseder. Birçok mitte elinde yeni doğmuş bir bebekle, beyaz bir elbise giymiş halde bir lotusun üzerinde otururken resmedilir.

Bir rivayette kendi babası tarafından öldürüldüğü söylenir. Kwan Yin cehenneme vardığında kutsal kitaplardan satırlar okuyordur ve cehennem kralı da ona sinirlenir. Kral onu, sonradan Buda tarafından ruhsal sezgiler kazandığı ve ölümsüzlük ile kutsandığı yaşayanların dünyasına geri gönderir. Putuo Dağı’nın zirvesinde yer alan Kwan Yin tapınağı, her zaman çok sayıda yolcu için uğrak bir yer olmuştur. Kutsal Yolculuk Mitolojisi aynı zamanda Budizm’in Çin’e nasıl tanıtılıp yaygınlaştığından da bahseder. Bu mitin anlattığına göre Maymun Kral Budizm’e geçmiş ancak Taocu bilgeliğini ve yeteneklerini de savaşta kullanmaya devam etmiştir.

2. Maymun Miti

Maymun Miti

Wu Ch’eng-en isimli bir devlet memuru, ünlü romanı Batı’ya Yolculuk’ta, Maymun Kral Sun Wukong’un mitinden bahseder. Sun Wukong, Çin’deki en ünlü maymundur. Meyveler ve Çiçekler Dağı’ndan gelen, büyülü taştan bir yumurtadan doğduğu söylenir.

Mitolojiye göre Sun, oldukça yaramazmış ve Buda onu ehlileştirmek için çok çaba sarf etmiş. Maymun Kral, açgözlü ancak neşeli, meraklı ve oldukça popüler olan yapısı ile nitelendirilir. Hayatının sonraki dönemlerinde Keşiş Xuanzang’a Çin’den Hindistan’a gidip geri geldiği maceralı yolcuğunda sadık bir yol arkadaşı olmuştur.

3. Tek Boynuzlu Atın Kehaneti

Tek Boynuzlu Atın Kehaneti

Tek boynuzlu at kehanetinin miti Konfüçyüs’ün hayatına bağlı olarak ortaya çıktı. Bu hikâye Çinliler için kutsal bir hayvan olan bir tek boynuzlu atı, chi-lin’i anlatıyor. Avrupa mitlerinin tek boynuzlu atlarına pek benzerlik göstermiyor ve geyik, öküz, ejderha ve at dahil birçok hayvanın bir karışımı. Chi-lin mitlerde ürkek ve barışçıl bir hayvan olarak betimlenegelmiştir ve masum insanlara zarar vermez ancak sinirlendirildiği takdirde kötü insanları boynuzlayabilir.

Sadık askerlerin, görevlerine ne kadar bağlı olduklarını göstermek için Chi-lin’in sembolünü giysilerine diktikleri söylenir. 14. yüzyılda, gerçek bir zürafa imparatorluk sarayına gönderilmiş ve birçok gözlemci de bunun mitolojik yaratık chi-lin’in yeniden doğmuş hali olduğunu savunmuştur.

4. Ay Tanrıçası

Ay Tanrıçası çin mitolojisi

Chang-O ya da Chang’e, Çinli Ay Tanrıçası, Çin mitolojisinde birden fazla masala konu olmuştur. Ay tanrıçası miti okçu Hou Yi, yaşam iksiri, iyicil bir imparator ve ayın etrafında döner. Chang-O hakkındaki bu ilginç ve popüler hikâye sizi Jade İmparatoru’nun (Çin Mitolojisindeki ilk tanrı) 10 oğlunun, 10 tane güneşe dönüştürüldüğü bir uzak geçmişe götürür.

10 güneş göklere yükselip yeryüzünü kavurur ve insanoğlunun varlığına tehdit oluşturur. Okçu Yi bunların dokuz tanesini vurur ve geriye sadece bir tane bırakır. Bir gün Yi avlanmak için dışarı çıktığında çırağı Feng Meng onun evine girip Yi’nin karısı Chang-e’den yaşam iksirini almaya çalışır. Ancak Chang-e iksiri Feng Meng’e vermeyi reddedip hepsini kendi içer. İksiri tükettikçe hafifleşip göklere doğru yükselir ve bir sığınmacı olarak ayda kalır.

5. Büyük Okçu Yi

Büyük Okçu Yi

Pek çok antik Çin mitolojisinde tanrıların insanlara yardım ettiğini görebiliriz. Fakat Büyük Okçu Yi tanrılara yardım eden az sayıdaki ölümlüden biri. Okçuluktaki büyük yeteneği ile nitelendirilir. Hou Yi’nin milattan önce 2436 ile 2255 yılları arasında yaşadığına inanılır. Onun hakkındaki mitler Çin’in güneybatısındaki insanlarla ilişkilendirilir. Yi o zamanın en meşhur okçularından bir tanesidir.

Yi’nin bir tutulma esnasında ayı kurtarmasıyla ülkeyi envai çeşit salgından kurtardığına inanılır. Hou Yi’nin ayrıca tarih öncesi çağlarda dünyayı kavuran 10 güneşten 9’unu vurduğu da söylenir.

6. Yu Dünyayı Yeniden İnşa Eder

yu çin mitolojisi

- Reklam -

Büyük Yu hakkındaki mit, milattan önce 2205 ile 2197 arası yıllardan kalma efsanelere dayanır. Antik zamanlardaki tüm yarı tanrılar gibi Büyük Yu da gerektiği zaman kendini başka şekillere sokabiliyordu. Kendini bir ayıya, ejderhaya veya insana dönüştürebilirdi. Yu, yöneticilik hakkını bir sonraki nesle aktaran ilk kişi olup ilk hanedan olan Xia Hanedanlığını kurmuştur. Ancak herhangi bi arkeolojik kanıt olmadığından Xia Hanedanlığı hala bir mit durumunda.

Yu hakkındaki pek çok efsaneden biri Gun isimli bir adamdan büyük bir tufanı durdurmasının istenmesinden bahseder. Sel sularını durdurmak için cennetten büyülü bir toprak parçası çalar. Bu duruma öfkelenen en büyük tanrı Shangdi onun idamını emreder. Üç yıl kadar sonra Gun’ın mucizevi bir şekilde korunmuş olan bedeni açılır ve içinden bir erkek çocuk doğar. O çocuk Da Yu idi, uzun yıllar süren zorlu çalışmalar sonucu ejderhaların yardımı ile deniz sularının akabileceği noktalar oluşturup dünyayı insanlar için yaşanılabilir bir yer haline getiren kişiydi.

7. Su Savaşı

su şavası kang hui

Gong Gong veya bir diğer ismi ile Kang Hui, bir Çin su tanrısı, antik Çin mitolojisinde sıklıkla bahsi geçen karakterlerden biridir. Hikâyelerde kızıl saçı ve bir yılanın kuyruğu ile tasvir edilir. Gong Gong çeşitli mitolojik metinlerde yıkıcı tufanlardan sorumlu tutulmuştur.

İnsanların yaratılışından kısa süre sonra dünyanın kontrolünü ele geçirmek için mücadele vermiştir. Gong’dan önce ateş tanrısı Zhurong dünyayı barış içinde yönetmişti. Fakat Gong yönetici olduğunda dünyadaki su miktarını arttırarak kendi etkisini genişletmek istedi, tam ölçü vermek gerekirse dünyanın onda yedisinin su, onda üçünün de toprak olmasını istiyordu. Bu nedenle ağır yağmurlar gönderip Zhurong ile yaptığı şiddetli bir çarpışmada neredeyse dünyayı yok ediyordu. Hem Gong’un hem de Zhurong’un yıkıcı güçlerini karşılamak için Nuwa, insanların yaratıcısı, bu mitte yerini alıyor. Gong sık sık yıkıcı antik bir tanrı olarak görülür ve diğer birçok kozmik afet yüzünden de suçlanır. Çoğu anlatıda Gong Gong ya öldürülür ya da sürgüne gönderilir.

8. Fushi İnsanları Eğitiyor

Fushi

Çoğu antik mit, insanlara milattan önce 3000 ila 2197 yılları arasındaki tarih öncesi başlangıçları boyunca yol gösteren 10 efsanevi kralı veya tanrıyı içerir. Onlar insanların içinde yaşayıp onlara medeniyetin kurallarını öğreten yarı tanrılardı. Fushi bu büyülü dönemin ilk yöneticisiydi. Pek çok bilim insanı bu hikâyenin M.Ö. 2953 ila 2736 yılları arasında yaşamış gerçek bir krala dayandığını düşünüyor.

Birçok farklı versiyonu olan bu mitolojik hikâyelerin tamamında Fushi, oldukça sevilen ve ilk insanlara hayatta kalma yetenekleri öğreten bir figür olarak resmedilir. İnsanlara ateşi nasıl kullanacaklarını, nasıl yemek yapacaklarını ve nasıl yazı yazacaklarını öğretmenin yanı sıra avlanmak, balık tutmak ve fal bakmak gibi diğer birçok yeteneği kazandırmıştır. Bazı mitler Fushi’nin bir insan vücüduna sahip olduğunu tasvir ederken diğerlerinde insan başlı, yılan vücutlu olarak betimlenmiştir. Birçok hikâyede Nuwa’nın eşi olduğu anlatılır ve ikisi birlikte medeniyetin kurucularıdır.

9. Nuwa İnsanları Yaratır

nuwa

Nuwa ya da diğer ismiyle Nugua, insanlığın tanrıçası, antik Çin mitolojisindeki en popüler karakterlerdendir. Mitolojiye göre Nuwa, insanoğlunu yarattı ve Gong Gong’un bir öfke patlamasında kırdığı cennetin sütunlarını ve dünyanın kenarlarını tamir etti. Antik Çin mitolojisinde Nugua, çöpçatanların koruyucu azizesi olarak kabul edilir.

Fuhsi’nin karısı olarak evlilik için bir model oluşturulmasında rol oynadı ve cinsiyetler arasında bir kılavuz üretti. Nuwa’nın aynı zamanda daha sonraları duvarlı Çin şehirleri için prototip olan harika bir saray inşa ettiği söylenir. Sarayın yapımında kullanılan materyallerin dağ ruhları tarafından bir önceki gece yaratıldığı söylenir.

10. Panku (veya Pangu) Dünyayı Yaratır

pangu

Bilinen en eski Çin mitolojileri eskinin görkemli yöneticileri hakkında birçok hikâye içerir fakat kesin bir yaratılış hikâyesi yoktur. Panku’nun öyküsü Çinli yaratılış mitine muhtemelen en yakınıdır.

Pangu Çinli Taoist yaratılış efsanelerinin temel figürüdür. İlk insan Pangu’nun kozmik bir yumurtadan çıktığı ve iki boynuzu, iki uzun dişi ve kıllı bir vücudu olduğu söylenir. Pangu’nun vadileri kazarak ve dağları da yontarak dünyaya şekil verdiği söylenir. Bütün bunlar her şeyde var olan kaçınılmaz ikililik prensibi yin ve yang hakkındaki bilgisi ile başarılmış.

Antik Çin mitolojisi tarihine bakınca, yazıların Wei ve Jin Hanedanlığı süresinde M.Ö 220 ile 420 arasında ortaya çıktığını görüyoruz. Kimya ile Taoist ve Budist inançlardan etkilenen birçok yazar tanrılar ve şeytanlar hakkında mitler uydurmuş. Hikâyelerini okuyunca muazzam bir hayal gücü ve yazı diline hakimiyet görebiliriz. Hikâye anlatıcılığı nesiller boyunca devam etmiştir. Diğer birçok kültür gibi Çin mitolojisi de tarih ile iç içe geçmiş durumdadır. Bu mitlerin çoğu antik zamanlardan kalmadır. Hatta bir kısmı, insanlığın yazılı tarihinden bile önceye dayanıyor.

Çin mitolojisi hakkında sizin bildiğiniz hangi ilginç hikâyeler var? Kayıp Rıhtım Forum’da yorumlarınızı bekliyoruz.


* Canavarlar Parkı: 16. Yüzyıl İtalyası’ndan Ürpertici Bir Bahçe

Kaynak: Ancient History Lists

Nazmi Uçar

Mardin’in bir köyünde doğup büyüdüm. Yapacak çok şey bulamayınca film izledim, oyun oynadım ve kitap okudum. Biraz fazla film izledim. İzlediğim bazı filmler güzeldi, ben de neden güzel olduklarını merak ettim ve Sinema diye bir şey olduğunu öğrendim. Şu aralar İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde bazı kitapların neden güzel olduğuna bakıyorum. Güzel şeyler görüp üzerine yazmayı seviyorum.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

The Gentlemen

The Gentlemen Dizi Oluyor: Guy Ritchie Kendi Filmini Ekrana Uyarlıyor

Millie Bobby Brown Amy Winehouse

Millie Bobby Brown, Amy Winehouse’u Canlandırmak İstiyor