Spider-Man: Miles Morales İncelemesi – New York Çömeze Emanet!

Spider-Man: Miles Morales incelemesi ile karşınızdayız. PlayStation 5’in çıkış oyunlarından birisi olan yeni Örümcek Adam oyunu hakkındaki görüşlerimiz sizlerle.

Çizgi roman takip eden ve benim de dahil olduğum Y kuşağı ve önceki kuşaklar, popüler kültürde süper kahramanların çıktığı seviyeyi hayretle izliyor. Bundan 24 yıl önce, Marvel iflastan kurtulmak için en ünlü kahramanlarından Spider-Man’in sinema haklarını Sony’ye satmıştı. Tabii on yıllar boyunca devam etmiş, şimdiki kadar olmasa bile her zaman belli bir güce sahip sektörden bahsediyoruz. Yani bazı dönemlerde geçirdiği krizler ve günümüzdeki hâllerini kenara koyarsak hiçbir zaman ‘güçsüz’ olmadılar. Popüler kültürde her zaman bir yerleri oldu.

Ama şimdi… Çok ayrı noktadalar. Öyle ki popüler kültürdeki kapladıkları yer birçok kişiyi rahatsız ediyor, sinemaya zarar mı veriyor tartışmaları sürekli dillendiriliyor. Zira piyasadaki ekonominin önemli bir bölümü süper kahraman sinemasında dönüyor. Çıkışta oyuncular kariyerindeki bazı rolleri bu filmlere ayırıyor. Hâl böyle olunca bu evrenleri, karakterleri çok seven, zamanında keşke şunların güzel filmlerini beyazperdede, ekranlarda izlesek özenli bir şekilde diye bekleyenler bile artık kanıksamış, biraz sıkılmış durumda. The Boys gibi farklı işlere, “Oh bee, hep aynı formül işler baydı,” aşkıyla sarılıyoruz.

Diğer yandan süper kahramanların video oyunlarındaki yansıması hâlâ sinemadaki düzeyine ulaşamadı. Belli bir kitlenin takip ettiği Lego video oyunları, gayet keyifli dövüş serisi Injustice, tabii olmazsa olmaz Batman serisi ve Deadpool’u sayabiliriz. Günümüzdeyse bu bayrağı önde taşıyanlardan birisi kuşkusuz ilk olarak 2018’de PlayStation’a özel çıkan, Insomniac Games’in geliştirdiği Spider-Man ve incelemeye de konu olan, serinin ikinci (yoksa 1.5 mu demeli?) PlayStation 5’in çıkış oyunlarından Spider-Man: Miles Morales.

Panellerden aksiyonun doğrudan içine daldığımız, binalar arası akıcı bir şekilde süzüldüğümüz ilk çıkan oyun benim çok beğendiğim, aksiyonuna bayıldığım bir yapım olmuştu. Âdeta Avengers’ın adrenalini bol, sahneler arası akış boyunca ağzımız açık kaldığımızda olduğu gibi hissetmiştim ve aynı heyecanı yaşamıştım. Bakalım serinin yeni oyunu nasıl olmuş?

Önemli not: Oyun PlayStation 4 üzerinden oynanmış ve yorumlar bu deneyim üzerinden aktarılmıştır.

Spider-Man: Miles Morales – New York, Yeni Kahramana Emanet

İlk oyunda Miles Morales bize tanıtılmıştı. Yani bu oyunun yolu öncesinden yapıldı. Hatırlarsanız yürek burkan bazı sahnelerde bizzat Miles’ı bile kontrol etmiş, hatta örümcek güçlerini nasıl kazandığını da görmüştük. Artık kötülükle savaşmakta, şehrini savunmakta ustalaşmış Peter Parker, yanına deneyimsiz bir öğrenci almıştı. Ama Morales için artık sahneye çıkma vakti, zira Parker sevgilisi Mary Jane ile şehir dışına gidiyor, bir bakıma biz çalışırken biraz kafa dinleyecek. Kısacası koca New York bize emanet.

Miles Morales’e bazı kitleleri memnun etmek adına yapılan ana süper kahramanın kötü bir kopyası demek çok yanlış olur. Benim kanaatim kendi ayakları üzerinde duran ve farklılaşmayı başarabilen, bununla birlikte örümcek adama has bazı temellerden çok uzaklaşmadan başarılı tasarlanmış bir karakter. Öyle ki bunu karakter yapısında görmek mümkün; kimliğini, dertlerini başkalarıyla paylaşmakta daha rahat, daha doğrusu gizlemekte oldukça başarısız. İnsanlarla arası çok daha iyi, bilim konusunda eh, daha zayıf vesaire. Çevresindeki karakterler ve onları işin içine nasıl kattığı falan derken bu liste uzar. Mizah tarzlarındaysa ne kadar ufak farklılaşmalar olsa bile; o geveze, çocuksu hâl iki karakterde de mevcut.

Hikâyeye dönecek olursak, New York’ta yılbaşı zamanı, etraf karlı ve harika görünüyor. Ailemizle mutlu şekilde birlikte geçiriyoruz. Siyasete atılmış annemiz, bir yanımızda dibine kadar inek, iyi niyetli kankamız Ganke ve yine oldukça yakın olduğumuz Phin. Fakat bu mutlu tablo, tahmin edeceğiniz üzere yıkılmak üzere. Bilmediğimiz bazı gerçekler bizi yıkacak, üzecek. Aslında bir tarafta Nuform adlı yeni güç kaynağının çalışmalarını ve reklamını yapan Roxxon ve başındaki Krieger, diğer yandaysa bu şirkete karşı güçlü teknolojiye sahip yer altı terörist örgütü Underground var. Bizse olayın iç yüzünü öğrenmeye çalışıyor ve tehlikelerle dolu maceraya atılıyoruz.

Sıkıntı Varsa Venom Punch Devrede…

İlk oyuna göre bazı farklılıklar mevcut. İlk göze çarpanı Venom yumruğu adı verilen, karakterimizi oldukça güçlendiren mekanik. Ki bu aksiyonu oldukça değiştiriyor, hatta biraz kolaylaştırıyor. Zira karakterimiz bence çok güçlü olmuş, düşmanlara ağ atma gibi yan özellikleri ilkine göre oldukça az kullanma ihtiyacı hissettim. Bir yandan bu özellik oldukça havalı, dövüşü ilkine göre farklılaştırmış, diğer yandan üzülerek kısıtlamış gibi hissettim. Çünkü aksiyon kısmında ilkinde çok daha çeşitli özellikleri kullanma ihtiyacı duyuyordum. Oyun süresi kısa olduğu için o kadar olumsuz etkilemedi, fakat uzun bir oyunda bu mekanik biraz sorun yaratabilirdi. Ayrıca oyunun gizliliği görünmezlik özelliğiyle biraz daha güçlendirilmiş.

Oyunun süresine göre değerlendirince; yetenek ağacı yeterli, fakat oynanışa büyük etkiler beklemeyin. İlk oyunda şehir içi aktiviteler bu oyunda aynı keyfi ne yazık ki veremiyor. Bunun sebebi kesinlikle daha kötü tasarlanmış olması değil, ilk oyunda ağ atarak süzülmek o kadar heyecan uyandırmıştı ki yan aktiviteleri yapmak bahane oluyordu. Yine de aynı tarz şeyleri yapmak ilk oyunda dahi sıkmaya başlamıştı. İkinci oyunda bu his çok daha başlarında kendini hissettirdi. Şehirde gezmek yine keyifli, ama bana aktiviteleri ayrıca yapma isteği hiç olmadı. Karakterime yetecek kadar yahut görevler arası ilerlerken gördüğümde yaptım.

Yan görevlerin ilk oyuna göre daha keyifli ve özenli olduğunu düşünüyorum. Ana görevler arası mola niyetine doldurulan zaman çok daha iyi kullanılmış oluyor böylece. Bu bence yeni mekaniklerin yanı sıra en dikkat çeken farkı.

Sona Doğru

Bildiğiniz gibi oyun ilk tanıtıldığında bazı kafa karışıklıklarını da beraberinde getirmişti. Bu yeni oyun muydu, yoksa genişleme paketi miydi? Sony başkan yardımcısı Simon Rutter, “bir önceki oyuna ek,” gibi bir cümle kurunca insanlar merak etmişti, fakat sonrasında Insomniac, bağımsız oyun olduğunu belirtmişti.

Yine de biz bunun bağımsız olarak tanıtılan bir ‘ek paket’ olduğunu tahmin etmiştik. Görselliği, grafikleri, mekanikleri, süresi derken oyun çıkmasıyla da birlikte bu tahminlerin doğru olduğu anlaşıldı. Belki PlayStation 5’in çıkışına yetiştirmek ve özel oyun çıkarmayan rakibi karşısında elini iyice güçlendirmek için böyle yapıldı, belki de başka amaçları vardı. O sebeple bu oyuna iki oyun arasındaki ara macera tanımı yapmak en doğrusu olacaktır.

Yan görevler ve haritadaki çeşitli aktivitelerle 10 saatin üzerine çıkan, yaklaşık 7 saat süren ana hikâyesiyle oyun muadillerine göre daha düşük fiyattan çıkması gerekiyordu. Ancak yüksek fiyatla piyasada yer alınca oyuncular doğal olarak “Değer mi?” sorusunu sordular. Açıkçası serinin yeni oyunu da ilkinin bıraktığı yerden devam ediyor, yeni konsola yetiştirme kaygısı şüphe yaratmasın, yine aksiyonun akışını oldukça yoğun bir şekilde hissediyoruz. Kısa ama öz keyif yaşatıyor. Hikâyesi de çok etkileyici ve dokunaklı, deneyimlediğiniz için memnun ayrılıyorsunuz başından. Kısacası içeriği nitelik açısından ilk oyun gibi başarılı, fakat öncesinde de dediğim gibi fiyatı göz önünde bulundurulduğunda ne yazık ki olumlu konuşamıyorum. Daha düşük fiyatlarda yakaladığınız zaman kaçırmayın derim.

İyi süzülmeler…

Spider-Man: Miles Morales oyunu hakkındaki görüşlerinizi bizimle Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.