Kayıp Editör
İnsanoğlu için gelecek her zaman merak konusu oldu. Kendisi, yaşadığı gezegen, evren… Tüm gizemiyle insan zihnini hep kurcalamaya devam etti. Bilinmezliğiyle hem kaygı yarattı hem de ne olacağına dair merak uyandırdı.
Kâhininden falcısına, bilim insanından sanatçısına kadar birçok insan yetkinliği dâhilinde geleceğe dair gizemin kapısını aralamakla uğraştı. Bazısı saçmaladı bazısıysa büyüledi. Uğraş alanı ne olursa olsun, bu insanlardan bazılarının söylemleri ağzımızı açık bıraktıracak seviyedeydi. Seneler evvel olacakları nasıl kestirebildiler? İlahi bir güç mü onlara yol gösterdi yahut uzaylılar mı? Yoksa engin hayal güçleri miydi geleceğe dokunan?
Kimisiyse ucu bucağı olmayan düşünceleriyle realiteden bağımsız hayal etti. Gerçekten ne olacağıyla ilgilenmedi. Çünkü hakikat artık onun için önemsizdi. Sıkılmıştı. Gelecek büyülü oyun alanıydı.
Birbirinden farklı gelecek tasviri aktarılan dallardan birisiyse sinema. Bu önemli sanat dalında türlü yönetmen, senarist ve oyuncu biz izleyicilere bilinmeyen yaşamı sundular. Blade Runner (Bıçak Sırtı), Star Trek (Uzay Yolu), Dune, Matrix, Planet of the Apes (Maymunlar Cehennemi), Back to the Future (Geleceğe Dönüş) ve daha nicesi. Kâh yakın zamana gittik kâh yüzyıllar sonrasına.
Gelin beyaz perdeye geleceği yansıtan bazı filmlerin zaman çizelgesine güzel bir infografikle bakalım.
Kaynak: Dan Meth
Matrix’de tarih belirsiz değil miydi?
Dune doğru hatırlıyorsam 10.000’li yıllarda geçiyordu zaten resimde de 2500+ gözüküyor.
Zaman paradoksunu en iyi işleyen iki film var bence biri Geleceğe Dönüş diğeri İnterstellar. Filmleri izleyince beynim yandı bir süre.