Suudi Arabistan’daki 7.000 Yıllık Taş Yapıda Hayvan ve İnsan Kemikleri Bulundu

Arkeologlar Suudi Arabistan’da bulunan eski bir taş anıtta kazı yaparken hayvan ve insan kemiklerinden oluşan çok sayıda kalıntıyı ortaya çıkardılar.

Kazılarda elde edilen kemikler 7.000 yıl önce Suudi Arabistan’da yaşayan insanların çeşitli ritüeller gerçekleştirmek için taş yapılarda toplandıklarını ve buraya hayvan boynuzları ile kafatasları bıraktıklarını gösteriyor.

Geçen yıllarda Suudi Arabistan’da mustatil (Suudi Arabistan’ın kuzeybatısında bulunan kumtaşı duvarlardan yapılmış tarih öncesi anıtlar) adı verilen binlerce dikdörtgen taş yapı bulundu. Ancak bu yapıların ne zaman ve hangi amaçla inşa edildikleri bir sır olarak kaldı.

Suudi Arabistan’ın kuzeybatısındaki 2.000 yıllık arkeolojik ve tarihi El-’Ula bölgesini korumak ve geliştirmek amacıyla kurulan El-’Ula Kraliyet Komisyonu, mustatilleri ve bölgedeki diğer arkeolojik kalıntıları incelemek üzere 2018 yılında bir proje başlattı.

Yakın zamanda kazılan ve çeşitli kemiklere ulaşılan bu mustatil 40 metreye 12 metre boyunda ve 2 metre kalınlığında taş duvarlara sahip. Fakat duvarların ilk yapıldığı dönemdeki asıl yüksekliği yapı zamanla aşındığı için belirsiz.

Suudi Arabistan’daki 7.000 Yıllık Yapı Dini Ritüellerde Kullanılmış Olabilir

Araştırmacıların ağustos ayında Proceedings of the Seminar for Arabian Studies dergisinin ekinde yayınladıkları makaleye göre, mustatilin içinde bir avlu ve ortasında iki ocağın bulunduğu ve törenlerin yapıldığı bir türbe işlevi görmüş olabilecek bir yapı olduğu tespit edildi.

Arkeologlar ayrıca mustatilde toplam ağırlığı yaklaşık 25 kilogram olan 3.000’den fazla hayvan kemiği kalıntısı buldu. Hayvan parçalarının arasında sığır ve keçi gibi hayvanlara ait yüzlerce boynuz ve kafa da yer aldığı belirtildi.

Lyon Lumière Üniversitesi’nde arkeoloji profesörü olan çalışmanın başyazarı Wael Abu-Azizeh, Live Science’a yaptığı açıklamada, sığır kafataslarından oluşan bir halkanın sergilendiği Yemen’deki bir alan da dahil olmak üzere Orta Doğu’daki diğer tarih öncesi alanlarda sığır kafaları ve boynuzları bulunduğunu söyledi. Arkeologlara göre hayvan kemikleri M.Ö. 5300 ile M.Ö. 5000 yılları arasında bırakılmıştı.

Mustatilde bulunan insan kemikleri iki bebek, beş yetişkin, bir ergen ya da genç yetişkin ve bir çocuk olmak üzere en az dokuz kişiye ait. İnsan kalıntıları da hayvan kalıntılarından daha genç, hayvan kemiklerinin mustatile yerleştirilmesinden birkaç yüzyıl sonrasına tarihleniyor.

Abu-Azizeh, “Bu toplu bir gömü,” değerlendirmesinde bulunurken bölgeye gömülen insanların mustatili inşa edenlerle akraba olup olmadıklarını bilmediklerini kaydetti.

Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nde (CNRS) arkeo-antropolog olarak çalışan Olivia Munoz çalışmaya katılmamış olsa da araştırmadan övgü dolu sözlerle bahsetti ve insan kalıntılarıyla ilgili daha fazla detayın yayınlanacağını umduğunu söyledi.

Munoz şöyle konuştu:

“Bireylerin bütün olarak mı bırakıldığını yoksa zaten çürümüş iskeletin parçalarının mı mustatile getirildiğini anlamaya yardımcı olmak için kemik türüne göre dağılımı bilmek ilginç olurdu.”

Çeşitli Teoriler Var

Mustatilin neden inşa edildiği ve neden bu kadar çok insan ve hayvan kemiği barındırdığına dair çeşitli teoriler olsa da henüz gerçeğe ulaşılabilmiş değil.

2021 yılında Antiquity dergisinde yayımlanan bir makalede, mustatilin bölgedeki bir “sığır kültü” tarafından kullanılmış olabileceği öne sürülmüştü. Ancak Abu-Azizeh bu fikre katılmıyor ve sığır kemiklerinin alandaki hayvan kalıntılarının yalnızca küçük bir bölümünü oluşturduğunu, en büyük bölümü küçükbaşların oluşturduğunu belirtiyor.

Hayvan boynuzları ve kemiklerinin varlığı, iki ocağın muhtemelen bir tapınak olduğunu ve bazı hayvan kemiklerinin yakılmış olması da kemiklerin yakılmasını içeren dini ritüellerin gerçekleştiğini gösteriyor.

Mustatillerin ruhani ve dini nedenlerle kullanıldığını kabul eden Rolleson, hayvan boynuzları ve kafalarının “adak” olarak yakılmış olabileceğini belirtiyor.

Rollefson, yıl boyunca dağılan ve seyahat eden göçebe grupların yağmur mevsiminin sonuna doğru mustatilde toplanmış olabileceğini da öne sürüyor.

Suudi Arabistan’da binlerce yıl önce gerçekleştirilen bu ritüellerin perde arkasında neler yatıyor olabilir? Düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.

Kaynak: JP Post