Hakan Tunç
Genç bir bilgisayar bilimi öğrencisi olan Joe Popelas ChatGPT sayesinde kendi kitap markasını yarattı.
Sadece 20 yaşında olan Popelas, oldukça kısa bir süre içerisinde yaklaşık 1 milyon dolar değerinde bir kitap markası oluşturmayı başardı. Peki, bu mucize nasıl gerçekleşti? Bu sorunun yanıtı, yapay zekâ teknolojisinin gücünü, özellikle de ChatGPT’yi kitap üretmek için kullanmaktan geçiyor. Genç girişimci ürettiği kitapları ise yine ChatGPT’yle Pinterest üzerinde pazarlayarak alıcılarına ulaştırıyor.
Kanada’nın Toronto şehrinde yaşayan Joe Popelas, 2020 yılında liseyi bitirdikten hemen sonra yapay zekâ teknolojisiyle iş dünyasındaki potansiyeli keşfetmeye karar verdi. Güçlü bir dil tahmini modeli olan ChatGPT’nin kullanım alanlarını araştırmaya başladı. 2022 yılına gelindiğinde Popelas bu yeteneklerini YZ konusuna ilgi duyan küçük ve orta ölçekli işletmelere danışmanlık vermek için kullanıyordu.
Popelas’ın iş fikri, bir yayıncı şirketiyle yaptığı bir toplantı sırasında doğdu. Kitap satışından elde edilen geliri gören genç girişimci, YZ tutkusunu kârlı kitap yayıncılığı dünyasıyla birleştirme fırsatını değerlendirmek istedi. Ağustos 2022’de ChatGPT aracılığıyla kitaplar hazırlamaya başladı ve sadece iki ay sonra ilk kârlı gününe şahitlik etti.
Ancak Popelas’ın başarıya uzanan yolculuğu engelsiz değildi. Genç girişimcinin ChatGPT aracılığıyla yazdığı ilk kitap başarısız oldu. Yine de bu başarısızlığı bir öğrenme fırsatı olarak değerlendirdi. YZ ile hazırlanmış rakip kitapları inceledi, hatalarından dersler çıkardı ve yaklaşımını geliştirdi.
ChatGPT ile Hazırlanan Kitapları Yayımlayan Şirket Milyon Dolarlık Bir Gelir Kapısına Dönüştü
Bu işi kendi kaynaklarıyla finanse eden Popelas, tam zamanlı bir üniversite programı ve yarı zamanlı bir işle başa çıkmak zorunda kaldı. Ancak çabaları meyvesini verdi. Bugün gelirinin önemli bir kısmını ChatGPT desteğiyle Pinterest üzerinden verdiği reklamlardan yaptığı satışlardan elde ediyor. 20 yaşındaki girişimcinin kâr marjı ise yaklaşık olarak %70 ile %80 arasında değişiyor.
Popelas’ın iş modeli, rekabet karşısında dayanıklılığını kanıtladı. Bu başarı sadık bir müşteri kitlesinin ve ürünleri için büyük bir pazarın bulunmasına dayanıyor. Girişimcinin başarısı dikkatten kaçmadı ve şu anda mevcut işine 930 bin dolarlık bir teklif aldı. Ayrıca işletmesinin %40’ını satın alacak bir yatırımcı ile çalışıyor.
Joe Popelas tüm bu başarısına rağmen mütevazı kalmayı başarıyor. Sabahları işini yönetiyor, öğleden sonraları başkalarına kendi kitap markalarını nasıl oluşturabileceklerini öğretiyor ve akşamları da müzikle uğraşıyor. Başlangıç yapmak isteyenlere, kazanmaktan çok öğrenmeyi ve bir beceri seti oluşturmaya odaklanmalarını öneriyor.
Joe Popelas’ın hikâyesi henüz gelişmekte olan ChatGPT gibi yapay zekâ teknolojilerinin potansiyelini gözler önüne seriyor. Yakın gelecekte YZ’nin farklı iş modellerinde de benzer şekilde gelir elde etmek için kullanılabileceği haberleri sıkça duyulacak gibi gözüküyor.
Dilerseniz Popelas’ın hikâyesini video formatında hemen aşağıdan izleyebilirsiniz:
Popelas’ın ChatGPT sayesinde kısa sürede elde ettiği kazanç hakkında sizler ne düşünüyorsunuz? Sizce bu tarz bir yolla hazırlanan kitapların bir edebi değeri olabilir mi? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, benzer içerikler için bizi Google News’ten takip edebilirsiniz.
Kaynak: Geeky Gadgets
Süreç nasıl işliyor bilmiyorum ama ben bir insanın her cümlesini düşünerek yazdığı, insan aklının ürünü olan kitapların yerini tutabileceğini sanmıyorum. Beni bir insanın kendi emeğiyle uğraşarak yarattığı bir yapıt daha çok etkiliyor.
Aynı şey resimler için de geçerli. Son zamanlarda anahtar kelime girerek yapay zekayla oluşturulan görseller de gündem oldu. Ama iki saniyede oluşturulmuş bu görseller bana iki saniyelik haz veriyor ne kadar güzel görünse de.
Bilmem kaçıncı yüzyılda üzerinde haftalarca aylarca uğraşılarak yapılmış tablolar her gördüğümde etkiliyor, zihnimde yer ediniyor. Yeri geliyor arka planını okuyorum, sanatçının ne anlatmak istediğini araştırıyorum, odama asıyorum. Ama yapay zekanın ürettiği bir görseli odama asmam, aklımda yer edinmez. Binlercesini oluşturabiliyorum, benim için anlamı olmuyor.
Tabii ki sanat ve edebiyat gelişiyor. Şimdi dijital çizim rövaşta, ama onda da emek var. İnsan elinden belli bir uğraş sonucu çıkmış her şey beni etkiler. Kitaplar da önceden el yazmasıydı, şimdi klavyeyle yazılıyor. Ama yine bahsettiğim gibi insan aklı ön planda. Düşünceler ve emek söz konusu olan şeyler ilgimi çeker.
Bu haberdeki bahsi geçen sistem için de bir emek söz konhsu tabii ki, bunu takdir ederim. Ama oluşturulan yapay zekanın verdiği ürün bana yazarı veya çizeri gerçek insan olan eserlerle aynı hazzı vermez. Mesela böyle bir şeyi merak edip okurum belki, incelerim ama bunun için para vermek istemem kendi adıma. Belki romantik bir bakış açısıdır ama bu şekilde düşünüyorum.
Yanlış anlaşılan birşey var şu an yz noktasina gelmedik. Hatta çok uzağız. Makine öğrenimi noktasindayiz. Bu ne demek mesela yz south park bölümü yazdı ve çektiler. Tüm sout oark seneryolarimi Okur. En çok kullanılan kelimelerle ortalama bir bölüm yazar. Bölüm çok akicidir ama sizi sasirtmaz. Eğer pembe dizi gibi tarİ romanlar okuyorsanız sıkıntı olmaz ama Asimov tarzı yeni seylerin üretildiği romanlarda faydası olmaz. Kısacası su an Steve in dediği gibi bildiği mutfağa gidip kahve dolduruyor. Hiç bilmediği veya egitilmesigi konuda düşünce ve yazı uretirse korkmeliyiz. Fakat şu an ona yaklasamadi bile
Yapay zeka, makine öÄreniminin sonraki seviyesi deÄildir hocam. Yapay zeka çok geniÅ bir tanım, kendi kendine bir uyarana karÅılık tepki veren her Åey tanıma giriyor (lookup table’lar bile). Makine öÄrenmesi ise bilgisayar biliminde spesifik bir metotlar ailesini ifade ediyor.
Sıcaklık ayarını yükseltirseniz ortalamadan uzak Åeyler de yazar.
Biraz amacınıza da baÄlı hocam. Eserin yaratıcısıyla bir baÄlantı kurma isteÄiyle deneyimlenen eserler olduÄu gibi güzel vakit geçirme isteÄiyle deneyimlenen eserler de var. Ya da söz konusu resimse odanıza asılacak ve sanatçısıyla baÄ kurulacak resimler olduÄu gibi konsept olarak kullanılacak, üç boyutlu modellere giydirilecek, blogların saÄına soluna konacak resimler de var. Åimdilik YZ ile ikinci kategoriden eserler üretiliyor (ki burada sanat ürünlerinin aktif pazarının çok büyük kısmının ikinci türden eserlerle döndüÄünü anmak da faydalı olur diye düÅünüyorum).
Ä°lk kategoriden eserlere de sıra gelecektir diye düÅünüyorum. Unutmayalım ki Åimdiye kadar gördüÄümüz LLM örnekleri genelde tonlarca yazı üzerinde öneÄitim gördükten sonra spesifik bir amaç için ince ayar eÄitimine sokulurlar. Ä°kinci aÅamada Åimdiye kadar hep soru-cevap (ya da kodlama) üzerine yoÄunlaÅıldı. Ä°kinci aÅamada tutarlı bir tarza da odaklanabilirsiniz, hatta bu tarz sadece rönesans dönemine kadar olan eserlere odaklanarak da geliÅtirilebilir. Bu durumda tabi Chinese Box senaryosu vesaire akla geliyor. Ki benim Åahsi bir kuralım vardır bu iÅlerde: 5 dakikadan az düÅünerek bulunabilen bir fikirse genelde yapılmıÅtır ya da Åu anda yapılmaktadır.
Neyse velhasıl, “daha Åunu yapamıyor” savunmasına geçmeden önce bu iÅlerin 10 yıl önceki halini hatırlamak lazım diye düÅünüyorum hocalarım.
BaÅlıkta yz desteÄi belirtildiÄi için bu cümleyi kurabiliyoruz ya belirtilmeseydi.
Ama belirtilmiş.
İnsan elinden çıktığını düşünerek okusam etkilenirim belki ama yapay zeka olduğunu öğrendiğim an o etki kaybolur sanırım. Bilmediğim sürece sıkıntı yok. 