in ,

Çin’de 4.100 Yıl Önce Yaşanan Bir ‘Kelle Avı’ Katliamı Ortaya Çıkartıldı

Çin’de Neolitik Çağ’dan kalma bir toplu mezarda, yaklaşık 4.100 yıl önce kelle avı olaylarında katledilen kurbanların kalıntıları bulundu.

Çin Kelle Avı Mezarı Bulundu
- Reklam -
- Reklam -

Çin’de bulunan yeni bir toplu mezar yaklaşık 4.100 yıl önce yaşanan kan dondurucu bir olaya dair ipuçları veriyor. Ağırlıklı olarak kadın ve çocukların başsız bedenlerinin gömüldüğü mezar; Çin tarihinin en acımasız katliamlarından birisine ev sahipliği yapıyor.

Archaeological and Anthropological Sciences’ta yayımlanan yeni bir çalışma Çin’in en büyük kelle avı sahnelerinden birisine dair yeni detaylar taşıyor.

Çin’deki toplu mezarlarda bulunan başsız iskeletler, 4.100 yıllık tarihe ışık tutuyor. Araştırmacılar 41 başsız iskeletin gömülü olduğu yeni bir toplu mezarı gün yüzüne çıkarttı. Çin’in Honghe Hani kentinde bulunan mezar, Neolitik Çağ’da Çin’de yaşanmış en büyük kelle avı katliamına dair kanıtlar sunuyor. Bulgulara göre 41 kişiden 32’sinin aynı katliam sırasında öldürüldüğü düşünülüyor.

- Reklam -

Çin Toplu Mezarlarla Sık Sık Gündeme Geliyor

1990’lardaki ilk bulgudan bu yana bölge sonucunda dehşet verici olayların ortaya çıktığı 6 farklı kazıya ev sahipliği yaptı. Son kazıda ise içerisinde 41’i başsız olmak üzere toplamda 68 iskeletin yer aldığı 4.100 yıllık bir başka toplu mezar bulundu. Araştırma ekibi ayrıca başka bir çukurda dört erkeğe ait kafatasları ve iskeletlerin yanına gömülmüş kemikten birkaç alet belgeledi.

Çin Neolitik Çağ Kelle Avı Mezarı Bulundu

Alışılmadık bir şekilde bu katliamın öznesi olan tüm kurbanlar kadın ya da çocuktu. Her iskeletin boyun omurunda kesik izleri ve birkaçının ikinci omurunda V ve U şeklinde kesikler yer aldığı tespit edildi. Bununla birlikte saldırganların eylem sırasında taş bıçaklı kemik saplı bıçaklar kullandıkları düşünülüyor. Bu izlerin benzerliği, cinayetlerin aynı saldırının bir parçası olduğuna inanılıyor.

Faillerin cinayet teknikleri ve silahları genel olarak aynı teknikle paralellik gösteriyor. Bu da bilinçli bir şekilde yürütülmüş bir “kelle avcılığı” eyleminin varlığına işaret ediyor.

Kelle Avcılığı Ritüelistik Bir Anlam Taşıyordu

Kelle avcılığı, başta Güneydoğu Asya ve Pasifik Adaları olmak üzere birçok Asya ülkesinde yaygın bir uygulamaydı. Kelle avcılığının perde arkasında bu bağlamda sıklıkla ritüelistik, sosyal ve bölgesel faktörlerin bir kombinasyonu yer alıyordu. Kabileler ve yerli gruplar kelle avcılığını ruhani güç kazanmak, rakip topluluklar üzerinde hâkimiyet kurmak ve atalarının ruhlarını yatıştırmak için kullanıyordu.

Çin Neolitik Çağ Kelle Avcılığı Mezar

Yayımlanan yeni çalışma, kafa kesmeler için iki olasılık üzerinde duruyor. İlk teori, bunun bir ritüel olduğu yönünde.

Araştırmacılar, faillerin rakip yerleşime saldırdığında kadınları ve çocukları hedef almalarının “yüksek düzeyde zalimlik içeren kişiler arası bir çatışmaya” yol açmış olabileceğini belirtiyor. Ekip, saldırganların kurbanlarını seçerken bir “seçici kafa kesme ritüeli” kullanmış olmalarının da mümkün olduğunu belirtiyor.

- Reklam -

Çalışmanın yazarlarından Qian Wang Live Science’a yaptığı açıklamada şunları kaydediyor:

“Düşman kabilelerin kafaları, düşmanların ruhunu ve enerjisini fethetmek ve/veya ele geçirmek gibi belirli bir ritüel anlam için aranırdı. Bu özel ritüel, kadın ve çocukların başlarını gerektirmiş olabilir.”

Yerleşim Yeri Rekabeti ve Ganimet Kültürü

İkinci teori ise yerleşim yeri rekabetiyle ilgili. Mezarın bulunduğu alanın etrafında üç savunma hendeği vardı. Bu da Honghe halkı ile diğer topluluklar arasında bir çatışma olduğunu düşündürüyor.

Honghe’de yaşayanların büyük çoğunluğu çiftçi, balıkçı ve avcıydı. Rakip grup, kurban olarak kadın ve çocukları seçerek, “yüksek düzeyde zulüm” nedeniyle yerel halkta öfkeye neden olmuş olabilir. Bu senaryoda saldırganların kelleleri bir tür ganimet olarak yanlarında götürmüş olabileceği de değerlendiriliyor.

Çin Neolitik Çağ Kelle Avcılığı

Araştırmacılar, bölge erkeklerinin saldırı yaşandığı sırasında uzakta çalışıyor olabileceklerini ve sevdiklerinin katledilmiş cesetlerini bulmak üzere geri dönmüş olabileceklerini öne sürüyor. Bölgeye geri dönen erkeklerin daha sonra yerleşim yerini terk etmeden önce eşlerini ve çocuklarını gömmeyi seçtikleri düşünülüyor.

Arkeologlar aynı zamanda çukurda bulunan dört kafatasının, Honghe yerleşimi üyeleri tarafından başka bir düşman kabileden getirilen “ganimetler” olabileceğine inanıyor.

Ortaya çıkartılan bu toplu mezara dair sizler ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google Haberler’den takibe alabilirsiniz.

Kaynak: Arkeo News

Eda Aydın

1992 yılında Bursa'da doğdum. Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü mezunuyum. Filmler, kitaplar hakkında inceleme ve görüş yazıları yazıyorum. Tanpınar'ı seviyorum.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Avengers: Kang Dynasty Filmi Yönetmen - Destin Daniel Cretton

Yeni “Avengers” Filmi “Kang Dynasty” Yönetmensiz Kaldı: Marvel’ın Gelecek Fazında Sıkıntılar Bitmiyor

Albert Einstein Hayatı Hakkında Bilgi

Albert Einstein Hakkında Az Bilinen 9 Gerçek