M. Yusuf Kaba
Mısır’da yapılan arkeolojik çalışmalarda 3.500 yıllık geçmişe sahip yeni bir parşömen gün yüzüne çıkartıldı. İçerisinde ölen kişiye öbür dünyada rehberlik edeceğine inanılan bilgilerin yer aldığı Ölüler Kitabı dünya çapında ses getirdi.
Orta Mısır’daki Tuna al-Gebel mezarlığından çıkartılan son arkeolojik buluntular geçen günlerde basına tanıtıldı. Bahsi geçen Ölüler Kitabı’na ait parşömenin ise 13 ilâ 15 metre uzunluğunda olduğu belirtildi.
J. Paul Getty Müzesi Eski Eserler Departmanı küratör yardımcısı Sara Cole’a göre bu tür tomarlar, Antik Mısır’da cenaze törenlerinin bir parçasıydı ve bu kitapların içerdiği büyülü sözler bir çeşit doğaüstü “seyahat sigortası“ydı.
Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı’nın 15 Ekim’de yaptığı açıklamada, Tuna al-Gebel’de bulunan parşömen üzerinde yapılan ilk incelemede “Ölüler Kitabı”ndan bahsedildiğinin belirlendiği ifade edildi.
MÖ 1550-1070 yılları arasında üç farklı hanedana ev sahipliği yapmış olan Yeni Krallık döneminde kurulan bu bölgede bulunan tek eser ise bahsi geçen parşömen değildi.
Mısır’daki Tuna al-Gebel Mezarlığında Ölüler Kitabı ile Birlikte Birçok Eser Ortaya Çıkartıldı
Arkeologlar, parşömenin yanı sıra yüksek rütbeli yöneticilere ait olduğu düşünülen mumyalar buldu. Aktarılanlara göre mumyaların bir kısmı oldukça iyi korunmuş durumdaki süslü taş lahitlerinde yatıyorlardı. Keşfedilenler arasında bir başrahibin kızı olan Ta-de-Isa’nın mumyası da yer alıyordu.
Mumyalama sırasında önemli organları saklamak için kullanılan, kaymaktaşından yapılmış ve oldukça az rastlanan kanopik kavanozlar ve binlerce muska da ortaya çıkarılan bulgular arasındaydı.
“Ölüler Kitabı”nın bir kopyasını bulmak nadiren gerçekleşen bir keşif değil. Ancak Chicago Üniversitesi’nden Mısırbilimci Foy Scalf verdiği demeçte hâlâ gömüldüğü mezarın içinde olan bir kopya bulmanın “oldukça zor” olduğunu söyledi.
Ölüler Kitabı’na Dair Araştırmalar Sürüyor
Scalf, parşömen hakkında henüz fazla bir bilgi yayınlanmadığını ve daha fazla inceleme yapmadan önce önemine dair bir şeyler söylemenin zor olduğunu belirtti.
British Museum’ın Antik Mısır ve Sudan küratörü John Taylor, 2010 yılında yayımladığı bir yazıda Antik Mısır’da öbür dünyaya yolculuğun oldukça zor olduğunun düşünüldüğünü ve ölen kişinin mezarına yerleştirilen bu kılavuzun, ruhun yolunu bulmasına yardımcı olmasının amaçladığını söyledi.
Bu parşömenler döneminde oldukça pahalı bir “rehber”di. Çünkü Ölüler Kitabı’nın işe yaraması için ölen kişinin adının parşömenin üzerinde yazması gerekiyordu. Bazıları, ölen kişinin adının boş bir alana eklenebilmesi için bir şablona uyarak yazılmış olabiliyordu. Öte yandan zamanın zenginleri hangi büyüleri metne dahil etmek istedikleri gibi detayları seçebiliyordu. Bu da bu parşömenleri benzersiz kılıyordu.
Antik Mısır halkının öbür dünyaya dair yaklaşımlarını siz nasıl buluyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.
Kaynak: Science Alert
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.