in

Erbuğ Kaya’nın Yeni Kitabı “Maderzad Palas” Raflardaki Yerini Aldı

Erbuğ Kaya, altı yıl aradan sonra yeni kitabı Maderzad Palas ile tekrar okurların karşısına çıkıyor.

maderzad palas erbug kaya
- Reklam -
- Reklam -

Erbuğ Kaya’nın 2009 yılında Kalkedon Yayınları tarafından yayınlanan kitabı “Giddar” yerli fantastik türünde yazılmış romanlar arasında önemli bir yere sahip. Giddar serisinin ikinci kitabı olan “Beşlerin Çağı” da 2012 yılında İthaki Yayınları’ndan yayınlanmıştı. Yazarın üçüncü ve son kitabı olan “Maderzad Palas” ise Kırmızı Kedi Yayınevi aracılığıyla okuyucuyla buluşuyor.

Kitabın tanıtım metni ise şöyle:
“Erbuğ Kaya, olay örgüsü konusunda hiç sıkıntı çekmeyen, hayal gücü ile barışık bir yazardır. Maderzad Palas da bunu kanıtlıyor zaten. Zamanı ta başlangıcından beri kucaklayan maderzad palaskitabın başkarakteri Ali Kocaali ise, bütün olup bitenler bir yana, sadece kişisel gelişimiyle bile heyecan veriyor. “Maderzad Palas”a gelince, doğrusu benim de yerleşmek isteyeceğim bir yer. Bazen bir-iki tanesine şöyle bir çakmak istesem de, Palas sakinleri sevdiğim, özenle derlenmiş, antikanın antikası bir grup. Ama favori mekân/karakterim kütüphane, yani Meşruke. Kitaptan tek bir varlığı seçmem gerekse onu seçer, hatta Ali gibi bir tohum versin diye ricacı olurdum. İkinci bir şans verilirse, tercihim Mesmerin. Erbuğ yıllarla birlikte yazar olarak çok farklı bir yere geldi. Şimdiden bir sonraki kitabı bekliyorum. Maderzad Palas’ın dünyasına, sırlarını adlarında saklayan Zulmat ile Tennur arasındaki mücadeleye buyurun!”
-Sevin Okyay

“Erbuğ Kaya yakamızdan tutup bizi başka bir dünyaya götürmüyor; her iyi edebiyat yapıtında olduğu gibi, bu dünyanın başka bir boyutuyla tanıştırıyor. Hatta yüzleştiriyor. Maderzad Palas gerçeküstü bir mekân mı? Aslında değil. Kapı komşumuzun evinde bir meşruke ağacı olmadığını kim kanıtlayabilir? Ya da yaşadığımız, daha doğrusu içinde bocaladığımız bu hayat Zulmat ile Tennur’un savaş alanı değil mi aslında? İyi ile kötünün, cennet ile cehennemin, siyah ile beyazın… Ama şunu da belirtmeliyim ki, hiçbirimiz Mesmerin’le karşılaşma fırsatını bulamayız öyle kolay kolay. Roman boyunca o kadının yabani güzelliğine kapıldığımı itiraf etmeliyim. Onun “ne” olduğunu öğrendikten sonra bile! Erbuğ Kaya sadece bir roman yazmakla kalmamış; büyü yapmış bize. Okudukça kendimizle karşılaşacağımız, yerimizi yadırgayacağımız bir büyü. Gerisi sizin elinizde!”
– Altay Öktem
Kapak görselini Özlem Baykuş Paçacıoğlu‘nun hazırladığı,  248 sayfalık romana kitapçılardan veya online satış sitelerinden ulaşabilirsiniz.

- Reklam -

- Reklam -

Bilgesu Çavuş

Emekli olunca Ege’de bir sahil kasabasına yerleşip küçük bir kitabevi açmayı hayal eden öğretmenlerden biriyim, ama tabii bunun için önce atanmam gerekiyor. 22 yıllık hayatımda sadece okudum, yazdım ve uyudum. Okuduklarımı insanlarla paylaşmaktan keyif aldığımı fark ettiğimde inceleme yapmaya karar verdim. Klasik okumaya da her köşeden fırlayıp “biraz dolu kitaplar oku” diyen ön yargılı amcalar sayesinde başladım. Başta soğuktu ama girince alıştım. Yalnızca bir türe yoğunlaştığımı da söyleyemem, ruhuma dokunan her metin okunmaya değerdir benim için.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

oykulem8

Öykülem #8 Çıktı!

tekme tokatli sehir rehberi

Tekme Tokatlı Şehir Rehberi: Bu Gelen Y Kuşağı’nın Ayak Sesleri