Devrim Beyaz
Haziran ayı biter ve İstanbul’da Onur Yürüyüşü (Pride 2019) düzenlenirken bir yandan toplumumuzun cinsel yönelimlere olan bakış açılarının da her geçen yıl daha iyiye gitmesini umut ediyoruz. Tabii umut bazı şeyler için yeterli olmuyor. Her yıl bu konuda sorun yaşayan, şiddet gören, dışlanan yüzlerce hatta binlerce kişi oluyor. Sadece ülkemiz sınırlarında değil, dünyada da bu anlamda sıkıntı yaşayan toplumlar var. Batıya gittikçe bu “özgürlük” hissi bir nebze iyileşse de maalesef çoğu kişi henüz bu duruma hazır değil.
İşte tam böyle bir zamanda, geçtiğimiz günlerde A7 Kitap tarafından Instagram hesaplarında bir gönderi paylaşıldı. Yıllardır okuduğumuz ve takip ettiğimiz bir edebiyat dergisi olan SabitFikir ile yaşanan sorun kamuoyuna duyuruldu.
A7 Kitap, SabitFikir Dergisinin Kendilerine Sansür Uyguladığını Öne Sürdü
A7 Kitap tarafından yapılan açıklamada, yayınevinin Turkuvaz Dergi Grubu’na ait SabitFikir dergisine ilan vermek istedikleri fakat ilanda yer alan “Tarih Boyunca En Etkin 100 Eşcinsel” adlı kitabın ilandan çıkarılması talebinin geldiği belirtildi.
A7 Kitap’ın Instagram üzerinden yaptığı açıklama şu şekilde:
“A7 Kitap olarak, Turkuvaz Dergi Grubu’na ait olan Sabitfikir isimli dergiye, ‘A7 Kitap Editörü Çeviri Kitaplar Seçkisi’ başlığıyla 10 kitaptan oluşan bir ilan vermek istedik. İlanımızda yer alan kitaplardan biri olan ve editörlüğünü Suat Hayri Küçük’ün yaptığı Paul Russell tarafından yazılan ‘Tarih Boyunca En Etkin 100 Eşcinsel’ kitabımızın ilandan çıkarılması tarafımızdan talep edildi. Kitabımıza uygulanan sansürü kabul etmeyip, ilanımızı geri çektik.
A7 Kitap olarak yayımlama özgürlüğünün sansürlenmesi anlamına gelen bu talebi kınıyor ve kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”
Peki ya siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sizce listeden bu kitabın çıkarılma sebebi ne olabilir? Yorumlarınızı forumlarımız üzerinden bizlerle paylaşabilirsiniz.
Diğer yayınevlerinden de LGBTQ+ konusun araştırma/inceleme kitapları çıkıyor. Bu durum, derginin öncedenberi genel yayın politikasının sonucu mu, yoksa başka gerekçelere dayarak alınmış bir kararın sonucu?
@Bay_Karamsar ’ ın da sorduğu gibi başka gerekçelere mi dayanıyor yoksa yayın politikası gereği mi reddetmişler bunları bilmek lazım. Eğer yayın politikası gereği bunu reddetmişse ben ce buna hakları var ve yayınevinin bunu ‘‘sansür’’ diye damgalamaya hakkı yok.
Haa bak şimdi ‘’ Peki ver yayımlayacağım’’ diye alır son halinde o kısmı çıkarıp yayınlarsa o zaman sansür olur ama reddetmesi sansür olmaz.
O zaman benim aklıma da şu soru geliyor (derginin yayın politikası olduğunu varsayarsak):
Sen derginin böyle bir politikası olduğunu biliyor muydun? (Bildiğini varsayıyorum) Muhtemelen yayımlamayacağını bile bile niye gidiyorsun o dergiye?
Ve benzerleri…
Aşırı sabit fikirlilermiş
adı zaten ben böyleyim diyor, ne yapalım 
Sanırım bu kararda şu anki yönetimle alakalı.
Son olay ister istemez beni böyle düşündürttü: Şair Küçük İskender’in vefatı sonrasında, Sabitfikir’de şairin anılmamasıyla başlayan bir süreç yaşanıyor. Twitter’da internet sayfasında şairin anılmama sebebi açıklanırken, böyle bir alışkanlığımız yok, üstelik zorunda da değiliz, minvalinde bir açıklama gelince tepkiler geldi. Onun üzerine temsili bir anma yazısı eklendi. Sürecin başında gösterilen tutum sebebiyle tepkiler dinmedi. Doğu Yücel Sabitfikir’in Twitter sayfasını takibi bırakınca SF Twitter sayfası da kendisini engellemiş. Tartışmalar sebebiyle bazı yazarlar yazılarının siteden kaldırılmasını talep ediyor.