in ,

Edebiyatta Şehir Analizleri: “Beyaz Geceler”in St. Petersburg’u

Beyaz Geceler romanı ile Fyodor Dostoyevski yalnızca insan psikolojisini değil, bir şehri de ele alıyor: St. Petersburg

Beyaz Geceler Kitabı - St. Petersburg - Dostoyevski Şehir Analizi
- Reklam -
- Reklam -

Beyaz Geceler, Fyodor Mihailoviç Dostoyevski’nin insan psikolojisini ele alan ve karmaşık duyguları çok sade ve ustalıkla anlatan eserlerinden sadece biri. Peki, bu kitap sadece insanı mı anlatıyor? Hayalperest ve Nastenka’ya Beyaz Geceleri yaşatan şehir eserde nasıl yer alıyor?

Dostoyevski, Beyaz Geceler kitabını henüz 27 yaşındayken yazmış. Kimi çevrelerce roman olarak görülse de bu eseri uzun öykü ya da novella olarak kabul etmek aslında daha doğru. Birçok eleştirmenden övgüler alan Beyaz Geceler, aynı zamanda kendine has duygu dünyası ve bir şehri ele alış biçimiyle de öne çıkmayı başarıyor.

Beyaz Geceler’deki ana kahramanımızın adını hiçbir zaman öğrenemesek de Dostoyevski bize öyle bir bilgi veriyor ki onun hakkında belki de öğrenebileceğimiz her şeyi sadece bu kelimeyle öğrenmiş oluyoruz: Hayalperest. Beyaz kış geceleri ile ünlü olan Rus şehirleri, St. Petersburg’un şahsında Hayalperest ile Dostoyevski tarafından harika bir şekilde betimleniyor.

- Reklam -

“Beyaz Geceler”de St. Petersburg

Birinci Gece St. Petersburg

Dostoyevski Beyaz Geceler kitabında Hayalperest’in dilinden St. Petersburg’un ilk gecesini “harika bir gece” olarak tanımlıyor. Hatta o kadar harika ki bu gece, ancak gençken yaşanabilecek gecelerden biri ona göre.

“Gök öyle yıldızlıydı, öyle aydınlıktı ki, ona bakınca insan ister istemez kendi kendine soruyordu: Böyle bir göğün altında huysuz ve kaprisli insanlar yaşıyor olabilir mi gerçekten?”

Beyaz Geceler Kitap - St. Petersburg - Dostoyevski - Analiz
Beyaz Geceler

Hayalperest, böyle der demesine ama aslında o güne içinde büyük bir sıkıntıyla başlar. Sekiz yıldır St. Petersburg’da olmasına rağmen Hayalperest, oldukça yalnızdır. Kelimenin tam anlamıyla yapayalnız. Anlatımındaki histerik ton, konuştuğu süre boyunca okuyucunun dikkatini çeker ve Hayalperest’in gerçekten de çok yalnız olduğunu fark edersiniz. Siz de “bir anda” Hayalperest gibi yalnız hissedersiniz kendinizi. Ama Hayalperest yalnızlığını paylaşabileceği veya belki de artık yalnız olmaktan kurtulabileceği bir olay yaşar o gece St. Petersburg’da. Ağlayan bir kadınla, Nastenka ile tanışır. Nastenka Hayalperest’e o güzel St. Petersburg gecesinde şöyle söyler:

“Arkadaşlığa hazırım, işte size elimi uzatıyorum… Ama âşık olmak imkânsız, rica ederim.”

İkinci Gece St. Petersburg

St. Petesburg’daki ikinci gece, Hayalperest ile Nastenka’nın birbirlerine hikâyelerini anlattığı bir gece olur. Anlatmaya ilk olarak Hayalperest başlar ve “Benim bir hikâyem yok,” der. Ancak bu Nastenka’yı şaşırtınca Hayalperest yalnız biri olduğunu ve gerçekten de kimseyle konuşmadığını söyler.

“Ne yani, kimseyle konuşmuyor musunuz?”

“Tam anlamıyla, kimseyle.”

Uzun bir süre sonra biriyle konuşma ve kendini anlatma imkânı bulmasına rağmen kendisinden “ben” kelimesiyle bahsetmez Hayalperest ve özne olarak “hayalperest” kelimesini seçerek kendini anlatmaya devam eder; “Benim bir hikâyem yok” demesine rağmen. Aslında en güzel hikâyelerin yalnızlar tarafından anlatıldığını kanıtlarcasına.

“Hayalperest, -ayrıntılı bir tanım gerekirse- insan değil, biliniz ki ortalama cinsten bir varlıktır. Daha çok erişilmez köşelerde bir yer yerleşir, orada neredeyse gün ışığından bile saklanır ve eğer içine kapandıysa da o köşeye sümüklü böcek gibi yapışır ya da belki bu açıdan hem hayvan hem de ev olan kaplumbağa denen o ilginç hayvana çok benzer.”

Beyaz Geceler Kitabı - St. Petersburg - Dostoyevski - Analiz

St. Petersburg’un ikinci gecesinde Nastenka da hikâyesini anlatır. Nastenka, kör ninesiyle birlikte ufacık bir evde yaşayan genç bir kızdır. Ninesi gelir olması açısından tavan arasını kiraya verir ve Nastenka da bu kiracıya karşı bir şeyler hissetmeye başlar. Dostoyevski bize bu adamın da adını vermez, eser boyunca Nastenka’nın hoşlandığı bu adamı “O” olarak görürüz. Ninesi, Nastenka’nın aşk romanları okumasını bile kısıtlayan baskıcı bir kadındır, Nastenka da bu yüzden hep yalnızdır. Nastenka’nın bu yalnızlığı O’nun da dikkatini çeker, Nastenka’ya okuması için kitaplar ve gitmesi için de tiyatro bileti verir. Yavaş yavaş aşık olmaya başlayan Nastenka, O’nun Moskova’ya gideceği haberiyle sarsılır. Tüm hayatı ninesiyle geçen Nastenka, bir anda büyük bir karar verir ve O’nunla gitmek için valizini toplayarak yukarı çıkar. Genç adam parası olmadığını ve Nastenka ile evlenemeyeceğini söyler ancak Nastenka’ya söz vermekten de geri durmaz: Bir sene sonra tekrar gelecek ve onunla evlenecektir. Ne var ki bir sene sonra geldiğinde St. Petersburg’a döndüğü halde Nastenka ile görüşmez. Hayalperest ise bunu çözmek için Nastenka ile O arasında mektup aracılığı yapar.

- Reklam -

Çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki St. Petersburg’un ikinci gecesi, fırtına öncesi sessizliği andıran bir gecedir.

Üçüncü Gece St. Petersburg

Nastenka ile Hayalperest, tüm gece O’nun gelmesini bekler ama O gelmez. St. Petersburg’da üçüncü gece, Nastenka’nın Hayalperest’e içten ama iç acıtıcı bir sözüyle devam eder:

“Biliyor musunuz, şimdi aklımdan ne geçti? İkinizi karşılaştırdım. Neden O, siz değilsiniz? Neden O, sizin gibi değil? Onu sizden daha çok seviyor olsam da o sizden daha kötü.”

Nastenka, yarın akşam O’nun geleceğini umarak evine döner ancak Hayalperest’i uyku tutmaz. Çoktan Nastenka’ya âşık olan Hayalperest, yalnız olduğu zamandan bile daha çok acı çekmeye başlar. Bu, aşk acısıdır. Dostoyevski, bunu bizlere şu şekilde tasvir eder:

“Saat dokuzu vurunca odamda oturamadım, yağmurlu havaya rağmen giyinip çıktım. Oraya vardım, bankımıza oturdum. Onun sokağına yürüyecek oldum ama utandım ve pencerelerine bakmadan, evlerine yaklaşmadan geri döndüm. Eve böyle, hiç yaşamadığım bir bunaltı içinde döndüm. Nasıl ıslak, kasvetli bir vakit!”

Beyaz Geceler - St. Petersburg - Dostoyevski - İnceleme
İtalyan yönetmen Luchino Visconti’nin “Beyaz Geceler” uyarlaması (1957)

Dördüncü Gece St. Petersburg

Dördüncü gece, Hayalperest’in ruhunda fırtınaların koptuğu bir gecedir.

O’ndan mektup bekleyen Nastenka, Hayalperest’in eli boş geldiğini görünce gözyaşlarına boğulur. Hayalperest artık daha fazla acıya dayanamadığından aşkını itiraf etmek zorunda kalır:

“Nastenka! Bana işkence ediyorsunuz! Kalbimi dağlıyorsunuz, beni öldürüyorsunuz, Nastenka! Susamayacağım! Sonunda konuşmak zorundayım, burada, kalbimde kaynaşan şeyi anlatmak zorundayım…”

Hayalperest’in bu itirafıyla şaşıran Nastenka, ondan biraz süre ister ve acısı geçtiğinde Hayalperest’i onun kendisini sevdiği gibi sevebileceğini söyler. Bir anda neşeyle plan yapmaya bile başlarlar. Kendisini nasıl bir ayrılığın beklediğinden habersiz, Hayalperest bakın St. Petersburg’daki dördüncü geceyi nasıl anlatıyor:

“Göğe baksanıza, Nastenka, baksanıza! Yarın harika bir gün olacak; nasıl mavi bir gök, nasıl bir Ay! Baksanıza; şu sarı bulut şimdi örtüyor onu, bakın bakın!… Hayır, yanından geçti.”

 O, gelmiş ve Nastenka da O’nun kollarına atılmıştır. Hayalperest, kendini tekrar yapayalnız bulur.


Fyodor Dostoyevski’nin Beyaz Geceler kitabı ve eserde ele alınan St. Petersburg hakkındaki yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz. Edebiyat dünyasından daha fazla içerik için bizleri Google Haberler’den takibe alabilirsiniz.

Rabia Demirkol

1995 yılında Adapazarı'nda doğdum. İstanbul’da yaşıyorum. Lisans eğitimimi 2018’de Marmara Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünde tamamladıktan sonra aynı bölümde yüksek lisans eğitimime başladım. 2021 yılında yüksek lisansımı tamamladım. Hâlâ aynı bölümde doktorama devam ediyorum. Yabancılara Türkçe öğretimi ve kültürlerarasılık ile ilgili çalışmalarımı sürdürüyorum.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Aras Aydın, Nine Perfect Strangers Dizisi Kadrosunda

Aras Aydın, Nicole Kidman’ın Başrolünde Yer Aldığı “Nine Perfect Strangers” Dizisine Katıldı

Dwayne Johnson'lı "Hızlı ve Öfkeli" Filminin Adı Belli Oldu

Dwayne Johnson’lı Yeni “Hızlı ve Öfkeli” Filminin Adı Ortaya Çıktı