in ,

The Matrix Hayranlarının Mutlaka İzlemesi Gereken 10 Bilimkurgu Filmi

Hazır The Matrix evrenine geri dönüyorken hâlâ izlememiş olanlar için şahane bir listeyle karşınızdayız. Bilimkurgu tutkunları bu filmleri kaçırmamalı!

The Matrix benzeri 10 film
- Reklam -
- Reklam -

The Matrix benzeri bilimkurgu filmleri arayanlar için özel bir liste ile karşınızdayız!

Wachowski Kardeşler’in The Matrix filmi 1999 yılında ilk gösterime girdiğinde yer yerinden oynamıştı. Herhangi sıradan bir bilimkurgu filmi olmadığı belliydi. İzleyicinin kendi gerçekliğini sorguladığı, William Gibson’ın cyber-punk romanları ve Lewis Carroll’ın Alice’in Harikalar Diyarında’dan esinlenmelerin de yer aldığı daha önce benzeri pek görülmemiş bir filmdi The Matrix.

Aklımızda yer etmiş tek bilimkurgu filmi The Matrix değil elbette. Eğer bu seriyi sevdiyseniz izlemeniz gereken bir dizi filmi Screen Rant derledi.

- Reklam -

Gelin bu bilimkurgu filmlerini beraber inceleyelim!

İşte The Matrix Benzeri Bilimkurgu Filmleri Listesi

10. Inception (Başlangıç) – 2010

Inception

Christopher Nolan’ın Inception filmi gösterime girdiğinde The Matrix ile bazı benzer noktalar görülmüştü. Ancak bilimkurgu konseptleri ve nefes kesici aksiyon sahneleri dışında iki film arasında pek de fazla ortak nokta yok diyebiliriz.

Inception, bir soygun filmi. Ancak para veya mücevher çalmak yerine Dom Cobb ve ekibi kişilerin rüyalarına girerek onların fikirlerini çalıyorlar. Film, rüya içindeki rüyanın içindeki rüyaya doğru ilerlediğinde işler karışıyor tabii. The Matrix’te olduğu gibi izleyici için gerçekten farklı bir deneyim sunuyor Inception.

9. Annihilation ( Yok Oluş) – 2018

Annihilation

Bu film ile ilgili en ilgi çekici nokta filmin dayandığı noktaları tamamen açıklamaması diyebiliriz. Gerçek dünyada bizi korkutan en büyük şey açıklanamayan doğa olaylarıdır genelde, görüyoruz ki filmde de aynı korku yer alıyor.

Alex Garland’ın yönettiği filmde Natalie Portman, bir grup bilim insanına liderlik eder ve bu grup, bitki ve hayvanların mutasyona uğrayarak farklı biçimler aldığı karantina bölgesi “Parıltı”ya gider. Film, harika görselleri ile birlikte birçok bilimkurguda da yer alan keder teması üzerinde duruyor.

8. Ghost in the Shell (Kôkakukidôtai) – 1995

Ghost In The Shell The Matrix

Scarlett Johansson’ın yer aldığı live-action olarak yeniden yapılan film değil tabii ki listede yer alan. 1995 yapımı anime filminden bahsedeceğiz. Konusu için kısaca bir polisin bir hackerın peşine düşmesi diyebiliriz. Film, gelişmiş teknolojinin hüküm sürdüğü bir dünyada felsefi düşünceleri irdeliyor.

Yönetmen Mamoru Oshii, günümüz dünyasına yansıttığı geleceğin dünyasını ustaca kullanıyor. Kenji Kawai’nin muhteşem müziğini de unutmamak gerek. Film, Wachowski Kardeşler ve The Matrix üçlemesi üzerinde oldukça etkili olmuş.

7. Total Recall (Gerçeğe Çağrı) – 1990

Total Recall The Matrix

Arnold Schwarzenegger’in yer aldığı filmde yakın gelecekte mavi yakalı bir adam, insan zihnine tatil ve yolculuk anıları yerleştiren bir şirket duyar. Gerçekten tatile gitmekten daha ucuza gelen bu uygulama için şirketin ofisine gider. Mars’a yapılan gizli görevin anılarını ister. Ancak simülasyonun ortasında, Mars’a göreve giden asıl kişinin de kendi olduğunu düşünür. Filmde birçok ters köşe yer alıyor.

6. The Thing (Şey) – 1982

The Thing The Matrix

John Carpenter’ın The Thing filmi, bilimkurgudan çok aslında korku filmi ama içinde bilimkurgu unsurları da bulunduğundan dolayı listeye ekleyebiliriz. Filmde yer alan Kurt Russell, Kuzey Kutup Bölgesi’nin uzak bir bölgesindeki Amerikan bir grup bilim insanından birini canlandırıyor. Grup, herhangi bir şekle, hatta kendilerine dahi bürünebilen bir uzaylı ile karşılaşıyor.

Bu durum, hepsinin paranoyak olmasına ve birbirine güvenmemesine yol açıyor. Ennio Morricone, klostrofobik duyguları tetikleyen gergin bir müzik yapmayı da başarmış.

5. Moon (Ay) – 2009

Moon

- Reklam -

Moon, David Bowie’nin oğlu Duncan Jones’un yönetmen koltuğundaki ilk filmi. Filmin konusu kâğıt üstünde sıkıcı gibi gözükse de film ilerledikçe içe dönük bir yolculuğa dönüşüyor.

Filmde Sam Rockwell, yakın gelecekte Ay’da üç yıllık bir keşif görevi olan yalnız bir karakter. Üçüncü yılın bitimi ile ailesine döneceği için sevinen Rockwell, kendi gerçekliğinin aslında göründüğü gibi olmadığını düşünerek akıl sağlığını kaybetmeye başlar.

4. Eternal Sunshine of The Spotless Mind (Sil Baştan) – 2004

Eternal Sunshine Of The Spotless Mind

Charlie Kaufman’ın hikâyesi, bilimkurgu unsurları kullansa da aslında insan ile ilgili bir öykü anlatıyor. Jim Carrey ve Kate Winslet filmde bir çifti canlandırıyor.

Tutkulu ama kısa bir ilişkiden sonra Clementine, Joel’ı terk eder ve Joel’ın kalbi kırılır. Bilimkurgu kısmının dâhil olduğu yer de burası oluyor. İnsanların anılarını sildiğini iddia eden bir şirket var ve Joel, Clementine’i anılarından silmeleri için şirkete başvurur. Ama bir şeyler ters gidince Joel kendi zihninde hapsolur. Michel Gondry’nin yönettiği film gerçekten heyecan verici.

3. Twelve Monkeys (On İki Maymun) – 1995

Twelve Monkeys

Terry Gilliam, Fransız kısa film La Jetée’yi uzun metraj olarak yeniden çekerek 12 Monkeys’i oluşturmuştur. Döngüsel bir anlatımının olması izleyicide varoluşsal anlamda şaşkınlık yaratıyor. Bruce Willis ve Brad Pitt’in yer aldığı filmde zaman yolculuğu, distopya ve yok edici bir virüs salgınını bir arada görüyoruz.

Filmin kasvetli bir gelecek tasviri unutulmazlar arasında. Ayrıca filmin SyFy tarafından 4 sezonluk bir diziye de uyarlandığını söyleyelim.

2. 2001: A Space Odyssey (2001: Uzay Yolu Macerası) – 1986

2001 A Space Odyssey

Stanley Kubrick’in 2001: A Space Odyssey filmi, bilimkurgu sinemasını tanımlayan bir yapıt. Kendisi için Kubrick’in de en iyi filmi denilebilir. Star Wars, Close Encounters ya da Alien’dan bile önce, 1968 yılında gösterime giren film İnsanlığın Şafağı bölümü ile başlar. Bölüm, maymunların ilk olarak şiddeti ve problemlerini şiddetle çözmeyi fark ettiklerinde insana evrimleştiklerini önerir.

Film, buradan sonra daha da derinleşir ve yapay zekâ, dünya dışı varlıklar ve hayatın anlamı gibi konular ile daha da düşünmeye zorlar izleyiciyi. Yüzlerce kez izleseniz de yeni şeyler keşfedeceğiniz bir filmdir 2001: A Space Odyssey.

1. Blade Runner (Bıçak Sırtı) – 1982

Blade Runner the matrix

Ridley Scott’ın neo-noir ve bilimkurgusu Blade Runner, E.T. ile aynı zamanda gösterime girdiğinden dolayı ilk çıktığında gişelerde pek de başarılı olamadı. Ancak sonraları şimdiye dek yapılan en iyi filmlerden biri olduğu anlaşıldı. Harrison Ford, filmde Dick Reckard rolünde yer alıyor. Dick’in işi ise topluma asimile olmuş androidleri yakalamak.

Polisin robotların peşinde koştuğu, sadece aksiyondan ibaret bir film değil, kimlik kavramını da sorguladığınız, düşünmeye sevk eden bir film Blade Runner.

Siz bu listede bulunan filmlerden kaçını izlediniz? Eklemek istediğiniz başka yapımlar var mı?

Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilirsiniz.


* Yıllar Sonra “Inception”ın Sonu Açıklığa Kavuştu

Melin Arda

1990 doğumluyum ve İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum.Mitoloji başta olmak üzere edebiyat, müzik ve yabancı diller ile ilgileniyorum. Çeviri yapmak ve dizi/film seyretmek bu alanları bir araya getirdiği için oldukça keyifli geliyor. Bunları yaparak ve seyahat ederek farklı hayatları ve bakış açılarını görmeyi seviyorum.

7 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for Tnuviel37 Tnuviel37 dedi ki:

    Listede gözüm 13. Kat filmini de aradı. Bence konu olarak Matrix’e çok yakın, pek bir aksiyon sahnesi olmasa da.

  2. Avatar for Pardus Pardus dedi ki:

    Annihilation, GITS(1995), Eternal Sunshine of The Spotless Mind, 2001: A Space Odyssey, Blade Runner’ ı izlemedim.

  3. Avatar for mit mit dedi ki:

    Gerçeğe Çağrı… Kaç sene oldu, unutamadım şu filmi. PKD’in “gerçek nedir?” ikilemini çok iyi yansıtıyordu. Arnold’ın “kılık değiştirdiği” sahne de efsanedir. Filme konu olan hikâye Toplu Öyküler Cilt 5’te yer alıyormuş. O günleri görür müyüz acaba? :thinking:

    İzlemeyenlere William Gibson’ın aynı adlı öyküsünden uyarlanan Johnny Mnemonic’i tavsiye edebilirim. Demolition Man de güzeldi.

  4. Avatar for yavrurobot yavrurobot dedi ki:

    resim
    Dark City 1998 yapımı biraz Matrixin gölgesinde kalmış bir film :movie_camera:

  5. Avatar for Howl Howl dedi ki:

    Bu filmdeki fikir çok güzeldi. Truman Show’un daha distopik hali gibi bir fim. İsminin de hakkını veriyor. DC filmleri o karanlık boğucu atmosferlerini bu filmden mi almış acaba :Pp

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

2 cevap daha var.

İlk Kara Delik

Kara Delik Fotoğrafını Görüntüleyen Ekip ‘Bilim Oscar’ını Kazandı

Spider-Man

Spider-Man Krizine Son Noktayı Sony Koydu