12 milyon yıllık zaman yolculuğu, Viyana Doğa Tarihi Müzesi’nde paleontoloji meraklılarını bekliyor. Bilim insanları, Avusturya’da fosilleşmiş salyangoz kabuklarında polien grubundan bilinen en eski korunmuş renkleri tespit etti.
Salyangoz kabukları 150 sene boyunca müzenin deposunda bir kutuda bir kenara atılmıştı. Tesadüf eseri gün yüzüne çıkartılan kutu sayesinde ilk defa görülen 33 yeni salyangoz türü tanımlanmıştı. Şimdi Palaeontology dergisinde yayımlanan çalışmaya göre o kutuda yer alan salyangozların renklerindeki gizemler ortaya çıkartılmaya başlanıyor.
Günümüz salyangozlarının çoğu nokta, benek ve çizgilerden oluşan desenlere sahip. Salyangoz kabuklarındaki en yaygın renkler sarı, turuncu, pembe, kırmızı ve siyah olarak sıralanıyor. Bu renkler, salyangozların kabuklarında özel hücreler tarafından üretilen ve değişen konsantrasyonlarda biriktirilen pigment adı verilen boyaları depolamasıyla üretiliyor.
Pigmentlerin kimyasal bileşimleri zamanla büyük ölçüde değişebiliyor. En önemli kimyasal bileşikler arasında ise melaninler ve karotenoidler bulunuyor. Melaninler saçlardaki ve ciltteki koyu renklerden sorumluyken karotenoidler de kuş tüylerine ve yumurta sarısına tipik kırmızı ve sarı tonlarını veriyor.
Salyangoz kabukları, milyonlarca yıl boyunca az çok değişmeden kalan bir kireç formu olan aragonitten oluşuyor. Buna karşılık kabuktaki renk pigmentleri oldukça hassas ve hızla organik bileşenlerine ayrılabiliyorlar.
Sonuç olarak fosilleşmiş kabuklar genellikle açık renkli ve sade oluyor. Fosiller üzerinde renk desenlerinin kalıntılarının görüldüğü ise çok nadir bir durum olarak kayıtlara geçiyor. Bu tür fosillerin bulunduğu alanlar Avusturya ve Macaristan sınırı boyunca Burgenland’daki St. Margarethen’in güneyinde ve Aşağı Avusturya’daki Nexing yakınlarında çakıl çukurlarında yer alıyor.
Nadir Görülen Fosilleşmiş Salyangoz Kabuklarındaki Renkler Bilim İnsanlarını Büyüledi
Viyana Doğa Tarihi Müzesi’nden paleontologlar 12 milyon yıl önce tropikal bir deniz bölgede yaşamış iğne salyangozlarının kabuklarını ortaya çıkardı. NHM Viyana Jeoloji-Paleontoloji Bölümü Direktörü Mathias Harzhauser ilk değerlendirmesini, “Desenlerin orijinal kırmızımsı renklerinin bir göstergesi mi olduğu yoksa tortuda daha sonraki süreçler tarafından mı oluşturulduğu belirsizdi,” sözleriyle yaptı.
Bu bulmacayı çözmek için kabuklar, jeokimyacı Klaus Wolkenstein’ın fosil pigmentlerin kimyasını araştırmak için yıllarını harcadığı Göttingen Üniversitesi’ndeki Yerbilim Merkezi’ne gönderildi.
Renk pigmenti analizinde kullanılan raman spektroskopisi yöntemiyle renklerin kökenini başarılı bir şekilde tanımlanabildi. Lazer ışınlarıyla incelenen kabuklarda sonuç olarak pigmentlerin 12 milyon yıl önce hiç değişmeden kaldığı gözlemlendi.
Bir Fosildeki En Eski Renk Kalıntısı
Wolkenstein nihai değerlendirmeyi şu sözlerle yaptı:
“Şaşırtıcı bir şekilde pigmentlerin aslında 12 milyon yıldır neredeyse hiç değişmeden korunduğu ortaya çıktı. Bu, dünya çapında bu tür fosil pigmentlerin en eski kanıtıdır.”
Tespit edilen pigmentler, kimyasal bileşimleri açısından karotenoidleri de içeren organik bileşikler olan polien grubuna ait.
Siz milyonlarca yıl öncesinden değişmeden kalan bu renk pigmentleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.
Kaynak: Phys
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!