Genelgeçer bilgilere göre büyük nesneler uzaklaştıkça gözümüze küçük gözükür. Klasik fiziğin temel kurallarından da olan bu bilgi, evrenin uzak bölgelerini gözlemlediğimiz zaman tam tersine dönüyor.
Kent Üniversitesi’ndeki astrofizikçiler, galaksi ve diğer cisimlerin oluşumunu açıklamak için evrendeki en büyük cisimlerin gelişimine dair bir simülasyon yaptı. Yapılan çalışmanın tamamı Üç Boyutlu Simülasyonlar ile İncelenen Radyo Galaksilerin Morfolojik Sınıflandırması başlığı ile Monthly Notices of the Royal Astronomical Society’de yayınlandı.
Evrenin uzak bölgelerine bakarak, geçmiş formunda yani biçimlendiği evredeki halini gözlemlemek mümkün. Bu evrede ise galaksiler büyümekte ve süper kütleli kara delikler de muazzam miktarda gaz ve enerji yaymaktaydı. Bu maddeler de bir çift haznede birikerek devasa radyo galaksi denilen evrenin en büyük cisimlerini oluşturdu. Bu radyo galaksiler ise evrenin büyük bölümüne uzanıyor. Hatta öyle ki ışık hızında gidilse bile bir radyo galaksiyi geçmek bir milyon yıl sürer.
Radyo Galaksiler, Uzakta Olmalarına Rağmen Daha Büyük Gözüküyor
Astrofizik ve Gezegen Bilim Merkezi’nden Profesör Michael D. Smith ve öğrenci Justin Donohoe da bu galaksiler üzerine yeni bir çalışma yaptı. Cisimlerin uzaklaştıkça küçük görünmesini bekleyen ekip tam tersi ile karşılaştı. Profesör Smith evrenin uzak kısımlarını gözlemlediğimiz zaman cisimlerin geçmişteki yani eski hallerini gördüğümüzü belirtti. Bu devasa galaksileri de küçük cisimler olarak görmeyi beklerken, uzakta olmalarına rağmen galaksilerin çok büyük gözüktüklerini ekledi.
Radyo galaksiler, loblarını şişirerek devasa çukurlar oluşturan ikiz jetlerden enerjisini alır. Çalışmayı yapan ekip de Forge süper bilgisayarı kullanarak simülasyonlar yaptı. Simülasyonlarda, bu ikiz jetlerin etkilerini canlandıran üç boyutlu hidrodinamik oluşturuldu. Daha sonra alınan görüntüler ile uzak evrende yapılmış gözlemler karşılaştırıldı. Farklılıklar ise cisimlerin boyutu ve yönlerini ölçen yeni bir sınıflandırma endeksi (Limb Brightening -LB-Index) ile değerlendirildi.
Smith, yeterince uzaklaştığınızda evrenin büyüteç gibi davrandığını ve cisimlerin boyutunun gökyüzünde büyüdüğünü söylüyor. Uzaklıktan dolayı cisimler oldukça belirsiz gözüküyor ve sadece en parlak bölgelerini görebiliyoruz. Radyo galaksilerin de en parlak noktalarının dış tarafta olmasından dolayı normalden çok daha büyük gözüktüğü belirtiliyor.
Gerçekten çok ilginç. Acaba fizik kuralları evrenin her yerinde aynı değil mi sorusu aklıma geliyor.
Çok heyecanlandırdı bu yazı beni. 1995 yapımı Yüreğinin Sesi filminde bir sahne vardı ondan sonra epey araştırmıştım ama böyle bir şeyle karşılaşmamıştım.
