Deniz Erbulak’ın kaleme aldığı ve ilk olarak 2014 yılında yine İthaki Yayınları’ndan yayınlanan Adak adlı romanı, üç cilt halinde yenilenmiş baskısı ile tekrar raflarda. Pangea Kitaplığı kapsamında çıkan ve fantastik ile korku öğelerini bir araya getiren roman.
Yazarlık hayatına gençlere yönelik kitaplar yazarak başlamış ve ardından gerilim ağırlıklı romanlar ile devam etmiş olan Deniz Erbulak, Adak’ı çok katmanlı ve “bir çeşit gürültülü, uğultulu bir aksiyon filmi gibi” sözleri ile tanımlıyor.
Gerilim dolu bir sahneyle açılan ve ardı ardına gelen cinayetlerle devam eden maceranın tanıtım yazıları ise şu şekilde:
Adak Cilt 1: Sürgün – Deniz Erbulak | Arka Kapak Yazısı
Nehir Efser, uzaklara sürülmüş genç bir öğretmendi.
Her şeyi geride bırakmış, kendi yolunda yürümüş, genç, capcanlı.
Ama geldiği şehirde kendisini bekleyen karanlığı tahmin etmesi imkânsızdı.
Cinayetlerin arkası kesilmiyordu. Emniyet Müdürü karanlık itikatlarla ilgili söylentilerden bezmişti. Eski Soy’un lideri Arim Alator’sa her şeyin farkındaydı. Yeni gelen öğretmenin, karanlık soyun çocuklarını ayırt etmesi an meselesiydi artık.
Bu şehirde hiçbir şey zannedildiği gibi değildi. Hiçbir şey!
Naci Bey hafif bir endişeyle misafirine baktı:
“Şu geçenlerde öldürülen adam mı?”
“Evet, yaklaşık üç hafta önce,” dedi Arim Alator.
“Adak olarak adandığına emin misiniz? Belki de…”
“Adamı bulduğumda musallat olan hâlâ başındaydı.”
“Ah,” dedi adam. Boğazını temizledi. “Kim musallat etmiş peki?”
“İsmi mühürlenmiş,” dedi Arim Alator.
Adak Cilt 2: Eski Soy – Deniz Erbulak | Arka Kapak Yazısı
Bu şehirde perdeleri açınca gün ışığı dolmuyor, sabah olunca kâbuslar kaybolmuyordu.
Burada geceler uğursuzdu. Gündüzlerse olduğu gibi karanlığa adanmış.
Burada herkes erkenden evine çekilir, burada erkenden geç olurdu…
Genç kadına yardım eden tek kişi, tozlu eczanesinde kaybolmuş gibi duran eczacıydı… ve Eski Soy’un yöntemleri hakkında çok fazla şey biliyormuş gibiydi. Nehir Efser, dik başlılığının bedelini çok ağır ödeyebilirdi. Zira Arim Alator, soyunun yüzyıllar önce terk ettiği en karanlık ritüellere geri dönüyor; kendine başkaldıranı bulmak için ortalığı kasıp kavuruyordu.
“Ne pahasına ve ne şekilde olursa olsun,” diyordu Arim Alator o kalın sesiyle. Alçaktı. Yine de tok ve kudretli. “Ben cemiyetime yeminle bağlanmış biriyim. Ömrüm buna vakfedildi. Onlara ait her nefes benim nefesimdir. Onlara ait her hayat benim için emniyet, yaşayacakları her ölüm intikam sebebimdir. Gözünüze katı görünebilir. Anlaşılması beklenmez. Hiçbir zaman beklenmedi. Sizden de beklemeyeceğiz!”
Adak Cilt 3: Hüküm – Deniz Erbulak| Arka Kapak Yazısı
Ve etrafındaki gölgelerin gitgide hızlanan dansında, Nehir Efser adımlarını karıştırmak üzereydi.
Nehir Efser, muskalanmış kurbanlar, zehir ve büyü emarelerini seçmeye başladıkça nasıl bir labirentte yürüdüğünü fark ediyordu. Çok geçti artık. Korkusu yoktu. Pişmanlıkları da!
Arim Alator’un Nehir Efser için, hem cellat hem de koruyucu olması, kadınla arasında korkunç ve ayrıcalıklı bir ilişki yaratıyordu. Bu, onun daha önce denemediği bir şeydi! Muhtemelen de ölümcüldü.
Arim Alator elini cesedin alnına koydu. Fısıldadı:
“Nefesimizin ve karanlığımızın sahibi, bizi şerle sınadın, karanlıkla da sına!”
Nehir Efser şiddetle ürperdi. Morgun havasında bir değişiklik vardı.
“Bizi ölülerle sınadın! Cesetlerle de sına!”
Bulundukları o buz gibi salon bir an yalpaladı. Nehir Efser bir an zannetti ki, bütün çekmeceler açılacak. İçinde yatan onlarca ceset kalkıp ölü gözlerini onlara dikecek!
Editörlüğünü, Pangea Kitaplığı’nı da yayıma hazırlayan isim olan Burak Albayrak’ın üstlendiği kitapların kapakları yine bu serinin tüm kapak illüstrasyonlarını çizen Ebrahel Lurci’ye ait. Kapak tasarımları ise Hamdi Akçay’a ait.
Adak Cilt 1, Cilt 2 ve Cilt 3 İthaki Yayınları Pangea Kitaplığı’nın 9, 10 ve 11. kitapları olarak dizideki yerlerini aldı. Serinin diğer kitaplarına buradan göz atabilirsiniz.
Deniz Erbulak’ı Adam ve Kız, En Yakın Arkadaşım Bir Hayalet, Yansıma, Aşkın Ötesinde, Öğretmen ve Derindekiler & Şüphe gibi kitapları ile de tanıyoruz.
Adak adlı romanı daha önce okuma fırsatı bulmuş muydunuz? Peki konusu ilginizi çekti mi? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum üzerinden paylaşabilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!