Mehmet Çakıcı
David Fincher, Citizen Kane’in senaristi Herman J. Mankiewicz’in hikâyesini anlattığı Mank’i 1997’den beri hayata geçirmek istiyordu. Alien 3’le başladığı yönetmenlik kariyerinde yıllar geçtikçe Hollywood’un en önemli isimleri arasına girdi. Fight Club, Gone Girl ve The Social Network’le hem ödülleri hem de seyircilerin beğenisini kazandı. Son yıllarda film sektöründen uzaklaşıp Netflix’te House of Cards, Love, Death & Robots ve son olarak da Mindhunter’la dizilere giriş yaptı. Üç eseri de son derece başarılı görüldü.
Yine Netflix’te yayınlayacağı Mank’in tanıtım döneminde bir dergiye konuşan Fincher ünlü yayın platformuyla iş yapmayı sektörün klasik zihin yapısından bağımsız olduğu için tercih ettiğini belirtti. Sinemalarda yayınlanacak bir film için gerekli olan büyük perde büyüsü ve ilk hafta gişe performansı gibi anlatmak istenilen hikâye dışındaki konularla ilgilenmemek Fincher için harika bir hismiş.
“Yaptığınız filmin başka bir yayın platformunda (HBO Max’te yayınlanan Citizen Kane) bulunan bir filme aşk mektubu olması mantıklı bir iş planı değil. Gelgelelim, hep mantıklı işler yapsaydık sadece Marvel, Star Wars ve Jurassic Park filmleri yapılırdı.”
David Fincher, Oscar Ödüllerine Özel Yapılmış Filmlerden Rahatsız
Mank’in Aralık 2020’de yayınlanması filmin ödül sezonlarına uygun bir zamanda çıkartıldığını düşündürüyor ama Fincher’ın bu konuda da eleştirileri var:
“Bundan bahsetmemizin tek sebebi sektörün izleyicileri ne zamanlarda nasıl filmleri beklemeleri konusunda eğitmiş olması.
“İki film mevsimi var. Bir tayt yazı, iki dram kışı. Filmleri bu iki sezondan birisi için yapıyorsunuz. Iskalarsanız da diğer aylarda yayınlanıyor ve hem ödüllerde hem gişede nal topluyorsunuz. Mantıklı mı bu?”
Son yıllarda Marvel filmlerinin sektörün büyük isimleri tarafından eleştirilmesi çok yaygın. Özellikle Martin Scorsese Marvel filmlerini “tema parklara” benzeterek türün severlerinin eleştirisini çekmişti Fincher bu noktada eleştirisini bir adım daha öteye götürerek “dram kışlarına” da negatif bir açıdan bakıyor. Kış aylarında yaşlı ve beyaz Akademi üyelerini yemlemek için çıkartılan ağır tonlu, ağdalı oyunculuklu, acılarla dolu filmlerin de tıpkı süper kahraman filmleri gibi bir formüle oturtulmuş olduğunu ve eleştiriden muaf olmadığını gösteriyor.
Mank, Fincher’ın sözlerine rağmen Akademi’den ilgi görecek mi, hep birlikte öğreneceğiz.
Sizce David Fincher sözlerinde haklı mı? Sinema sektörü formülleşmiş iki mevsim arasında kaldı mı? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Games Radar
“Biraz içerlemiş gibisin Eruhlu ?”