The Falcon and The Winter Soldier 1. bölüm incelemesi yayında. Marvel Stüdyoları’nın Disney+ bünyesinde hazırlanan ve filmlerde tanıdığımız karakterlerin yeni maceralarını anlatan ikinci dizisinin ilk bölümü yayınlandı. Sam Wilson ve James Barnes’ın dünyayı kurtarmakla (veya Winter Soldier söz konusuyken HYDRA’ya çalışmakla) meşgul olmadığı zaman ne yaptıklarına ilk kez şahit olduk. Peki, dizinin ilk bölümü neler vaat ediyor? Marvel Sinematik Evreni’nde (şimdilik) yeri ne? Diziden ilk izlenimlerimiz ve gelecek tahminlerimiz sizlerle.
Marvel Sinematik Evreni’ne dizilerin eklenmeye çalışıldığı ilk deneme WandaVision ve The Falcon and The Winter Soldier ile başlayan Disney+ macerası değil. Hatırlanacağı üzere zamanında Netflix’te yayınlanan dizilerle mini bir evren yaratılmış hatta karakterlerin ileride filmlere katılacağı da duyurulmuştu. Sonrasında MCU’nun bir parçası değilken de güzel bir dizi olan Daredevil hariç işler hiç planlandığı gibi gitmedi.
Marvel’ın o zamanki hatalarından dersler çıkardığı belli. Yeni Disney+ dizileri yeni karakterler yerine var olan karakterleri yeni rollerine hazırlamaya odaklanarak, evrenin sürekliliğini bir ileri noktaya taşıyor. Bu sistemin de iyi ve kötü tarafları var. WandaVision tanıtımlarında ve ilk bölümlerinde heyecanlanmamıza ve teoriler üretmemize sebep olan neredeyse tüm ipuçlarının boşa çıktığını görmüş ve dizinin ana konusunun evreni yeni safhaya geçirmek olmadığını anlamıştık. Bunun yerine, Wanda’nın geçmişi ile yüzleşme hikâyesini izleyip, Scarlet Witch’in doğuşuna şahitlik ettik. Aslında şikâyet etmeyeceğimiz bir yapım olmasına rağmen yapımcıların Doctor Strange in the Multiverse of Madness’a göbekten bağlı olduğu ısrarı dizinin beklediğimizi verememesine sebep oldu.
The Falcon and the Winter Soldier 1. Bölüm Bölüm Nasıl Olmuş?
The Falcon and The Winter Soldier çok daha sade ve gösterişten uzak tanıtım süreciyle WandaVision’ın kaderini paylaşmaktan uzak duracak gibi duruyor. Fragmanlarında ortak polislerin geyik çevirdiği 90’lar aksiyon filmlerini andıran bir tonla karşılaşıp MCU’nun kaderini değiştirme süsü verilmemiş sade ve eğlenceli yeni bir maceraya atılacağımız hissini almıştık.
The Falcon
Dizinin ilk bölümü, kahramanlarımızı tamamen ayrı sundu. İkili arasındaki etkileşim James’in, Sam’den gelen çağrıları açmayışı kadardı. Bölümden bahsederken de bu yapıyı koruyacağız. Diziye başladığımızda Sam’i Captain America titrinden tamamen vazgeçmiş hâlde buluyoruz. Kalkanın başkasına ait olduğu hissi geçmemiş ve Sam, sadece Falcon olmaya devam ediyor. Hava Kuvvetleri için çıktığı gizli bir rehin kurtarma operasyonuyla bölüme hızlıca başlıyoruz. Falcon her ne kadar 6 filmdir izlediğimiz bir karakter olsa da yeteneklerini detaylıca görme fırsatını çok nadir rastlamıştık ve böyle hızlı bir açılış bölüme girmeyi kolaylaştırıyor.
Sonrasındaysa hikâyenin Sam tarafında teklediği bir noktaya geldik. Bölümde Sam’in kız kardeşi Sarah ve çocukları ile tanışarak karakterin ailesini ilk kez gördük. Bu noktada Sam’in 6 filmdir tanıdığımız bir karakter olması dezavantaja dönüşüyor. Şimdiye kadar sadece Kaptan Amerika’nın dostu ve eski bir asker olarak gördüğümüz Sam’i ailesinin sorunlarıyla uğraşırken görünce yadırgadım. Çizgi roman okurlarının tanıdığı bir karakter olan Sarah, MCU için daha önce hiç bahsi bile geçmemiş bir abla. Sam’in Falcon dışındaki rollerini görmek ve özellikle kahramanların sıradan insanlarla etkileşimine şahit olmak MCU’da çok denk gelemediğimiz için hoş ayrıntılar oluyor. Endişe ettiren noktaysa bu ayrıntıların ne kadar devam edeceğini henüz kestiremiyor oluşumuz. Altı bölümlük sezonun beş bölümü boyunca Sarah ve Sam’in ebeveynlerinden miras kalan tekneyle ne yapacaklarını izleme ihtimali şimdiden korkutuyor.
The Winter Soldier
Sam’den daha önce tanıdığımız ve Kaptan Amerika’yla ilişkisi hem daha eski hem de daha derin olan Bucky, dizinin ilk bölümünde lokomotif konumdaydı. 7 filmde görmemize rağmen ekranda değilken ne yaptığını bilmiyorduk ve hiçbir şey yapmadığını öğrendik. Bucky, First Avenger’dan beri sadece savaşıyor ve hiçbir şekilde hayatını yaşamıyordu. Wakanda’da geçen ve 1940’lardan beri hayatının ilk boş döneminin ardından gerçek dünyaya alışma sorunları yaşarken buluyoruz Tutsak 56898’i.
Travma sonrası stres bozukluğu, HYDRA’nın elindeyken yaptıklarının çektirdiği vicdan azabı ve yanlışlarını düzeltme isteği arasında sürekli savruluyor. Bu noktada şimdilik gerçekten yardımcı olan tek kişi de terapisti. Fragmanlarda Falcon’la birlikte çift terapisine gittiklerini de görmüştük ve dizinin mizah tarafını bu sahnelerin taşıyacağı şimdiden belli. Diğer yandan terapist sahnelerinde Tony Soprano-Dr. Melfi tadı da alınıyor. Bucky’nin yönlendirmeyle iş yapıp, bu sefer doğruyu yaptığını düşünmesi ilerleyen bölümlerde nelere yol açacak birlikte göreceğiz.
Flag Smasher
Ana karakterlerimizin gündeliğine ayrılan bölümde çok yer verilemese de, dizinin kötüleriyle de tanıştık. Sam’in Hava Kuvvetleri’nden arkadaşı Teğmen Joaquin Torres internette terörizm propagandası yapan bir grubu takip etmesinin ardından kendini bir banka soygununun ortasında buluyor. Sonrasında da dizinin şu anlık kötü adamı Flag Smasher tarafından tek yumrukla yerden yere vuruluyor. Karakterin süper güçlü olması işin basit bir terörist organizasyon olmadığını gösterse de henüz kiminle karşı karşıya olduğumuz belli değil. HYDRA her ne kadar defalarca yenilip eskimiş bir düşman olsa da, şimdilik mantık çerçevesine oturan tek teori.
Kaptan! Kaptanım!
Dizinin ilk bölümünün bize tanıttığı son karakter ise Captain America. Sam’in kalkanı kullanmayı reddedip hükûmete bağışlamasından tek bir gün sonra yeni Kaptan Amerika’mız ABD Hükûmeti tarafından duyuruldu. Çizgi romanlarda John Walker olarak tanıdığımız Super Patriot, yeni Steve olması en muhtemel karakter. Bu Kaptan’ın sadece bir süs olup olmadığı ilerleyen bölümlerde belli olacak. WandaVision’da gördüğümüz Bohner muamelesinden sonra teori kasıp Amerika’nın karanlık yüzü ve dizinin ana kötüsü olduğu fikirlerimi yutacağım.
Önümüzdeki beş bölümde Zemo ve Sharon Carter’ın da katılımıyla dizinin çapının büyüyeceği bir gerçek. MCU’nun büyük heyecanlar olmadan kendi hâlinde çıkmış filmleri evrenin gidişatını değiştiren önemli eserler hâline getirdiği de hepimizin malumu. Öte yandan dizinin evrene tek etkisinin sonraki filmlerde kalkanı kimin taşıyacağını göstermek de olabilir. Bu iki zıt fikirle savaşırken en iyisi çok kapılmadan gelecek haftayı beklemek.
The Falcon and the Winter Soldier 1. bölüm ile ilgili sizin yorumlarınız neler? Fikir ve teorilerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşmayı unutmayın.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!