Yankı – Müge Koçak | Yazarının Kaleminden

Kayıp Rıhtım okurlarının Aylık Öykü Seçkisi ile tanıyacağı Müge Koçak, Can Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı Yankı ile raflardaki yerini aldı. Yazar ilk öykü kitabının ortaya çıkış sürecini ve yazım macerasını kaleme aldı.

---

Yankı bir ilk kitap. Kitap, insanın zaman zaman kendinden bile saklamaya çalıştığı dürtülerinin, korkularının ruhunda yaşattığı karmaşıklığı göz önüne sermeyi amaçlayan tuhaf bir anlatıma sahip on iki öyküden oluşuyor.

Öyküler, cinselliğe, korkuya, tekinsizliğe, meydan okumaya, efendiliğe, köleliğe, dayatılan kimliklere, sırlara, gizemlere, sistem eleştirisine, fantastik öğelere uzanırken, insanın varoluşuyla birlikte başlayan çelişkileri de hep içinde taşıyor.

Gerçeklik algısıyla oynayarak, kendine ve çevresine yabancılaşan/duyarsızlaşan insanın kabuğunu kazımaya çalışmak, üstündeki rehavet örtüsünü çekip atmak, huzur alanını bozmak, rahatını dürtmek ve buz gibi havada çıplak bırakıp kendi özüyle yüzleştirmek… Öykülerle bunu yapabilmişsem ve okuru biraz da olsa uyandırabilmişsem ne mutlu bana.

Belki Kayıp Rıhtım kurucuları bilirler, yazmaya çok değer verdiğim bir insanın – Vildan Özfenerci’nin kurucusu olduğu yasamdersleri.com (artık yok ne yazık ki) edebiyat ve kültür platformunda başladım. Öyküyle, yazıyla inişli çıkışlı bir ilişkimiz oldu. Bu ilişki esnasında birbirimizi yıprattığımız anlar da oldu elbette. “Neden yazmıyorsun?” “Sana ne?” “Yaz” “Yazmayacağım.”

Bu çalkantılardan sonra nihayet ilişkimiz ortak bir zemin üzerinde dengeye oturdu. Yeniden yazmaya başlayıp, Kayıp Rıhtım dâhil diğer başka platformlarda da öykülerimi paylaşmaya başladım. Böyle güzel güzel ilerlerken, biriken öykülerimle bir dosya oluşturup, yayınevlerine başvurmaya karar verdim. Bazıları ret yanıtı verdi, bazıları yanıt vermedi. Nihayet, “güneşli bir Pazar günü”, yanılmıyorsam 12 Temmuz’du, Can Yayınları çağdaş edebiyat dizisi yayın editörü sevgili Cem Alpan’dan dosyamın kabul edildiğine dair bir telefon aldım.

Kitaplaşma Süreci

Hayal mi gerçek mi diye geçirdiğim bir bocalama süresinden sonra, öykülerimin kitaplaşma süreci başladı ve bugüne geldik. Cem Alpan bu konuda çok tecrübeli bir editör. Editöryel süreçten, yayımlanma aşamasına, kapak tasarımından, yayımdan sonrasına her konuda gerek yönlendirme, gerek bilgilendirme açılarından çok destek oldu bana, kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır.

Ayrıca bu süreçte ben şanslıydım, öykülerimi okuyup bana destek olan, fikir alış verişinde bulunduğum kişiler olduğu için. Bunlardan üçü sizin de yazarınız, bu platforma tanıştığım ve güzel bir dostluk kurduğum, Gaye Keskin, Kasvet Ulu, Murat Barış Sarı. Diğer ikisi de yine düşüncelerine güvendiğim YazarEvi Kitap kurucuları Can Gazalcı ve sevgili Ebru Akkaya.

Aslında bana en çok sorulan soru, kitap dosyasını nasıl oluşturduğum, nelere dikkat ettiğim, nasıl gönderdiğim oldu. Bu konuda sizin siteniz dâhil birkaç sitede faydalı bilgiler mevcut. Öneri: Belki bunların bir araya toplandığı bir yazı dizisi yapılabilir. Bir diğer site Kalem Kahve Klavye. Sanırım özenli bir dosya hazırlamak yayınevlerinin işlerini biraz kolaylaştırıyor. Ben kısaca kendimi, kitabı ve içindeki öyküleri tanıtıcı bir yazı hazırlamıştım. Başvurumu e-posta yoluyla yaptım. Ancak her yayınevinin koşulları, bastıkları eserlerin içerikleri farklı olduğundan, bunları incelemek ve araştırıp ona göre dosya göndermek en doğrusu.

Benim gibi ilk kitabı çıkan yazarlar için bence en zoru bekleme süresi. Benim için bu bir yıl oldu. Ki daha da uzun süre olabilirdi çünkü yayınevlerinin kendi yayın programları var ve dosyanız kabul edilse bile bu hemen iki ay içinde çıkacak anlamını taşımıyor.

Son olarak “Yankı” içindeki öykülerin ikinci bir ses olup dalga dalga yayılması dileğiyle, teşekkürler.

Müge Koçak

---

Müge Koçak’ın Yankı adlı eserine dair görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizimle paylaşabilirsiniz.