in ,

Özgür Tacer ile Bilimkurgu Edebiyatı ve TBD Yarışmaları Üzerine Söyleşi

2014 yılından bu yana TBD Bilimkurgu Öykü Yarışması’nın yürütücüleri arasında yer alan Özgür Tacer ile bilimkurgu edebiyatı ağırlıklı bir söyleşi gerçekleştirdik.

özgür tacer bilimkurgu söyleşi
- Reklam -
- Reklam -

Özgür Tacer söyleşisi sizlerle. 2014 senesinden beri TBD Bilimkurgu Öykü Yarışması’nı organize eden isimler arasında yer alan Tacer, Türkiye’de bilimkurgunun yaygınlaşmasını sağlamak adına dikkat çekici bir emeğin sahibi.

Kendisini bir “bilimkurgu ve fantazi edebiyatı meraklısı” olarak tanımlayan Özgür Tacer, bu türlerdeki inceleme ve araştırma yazılarıyla da dikkat çekiyor.

Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenen Bilimkurgu Öykü Yarışması, Türkiye’de bilimkurgu ve fantastik edebiyat gibi konu başlıklarını kapsayan keyifli bir söyleşi sizleri bekliyor.

- Reklam -

SöyleşiÜnver Alibey


Özgür Bey, Türkiye Bilişim Dergisi’nin bilimkurgu yarışmaları hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

Türkiye Bilişim Derneği, Türkiye’de bilişim sektörünün gelişmesi ve bilişim kültürünün toplumun her kesimine yayılması için 50 yıldır faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu. Derneğin bilimkurgu ile organik bir bağı yok, ama buna rağmen Dernek bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Bilişim Dergisi yayın kurulu 1998 yılında bir inisiyatif almış, Türkiye’de bilimkurgu üretimini desteklemek ve türe yeni yazarlar kazandırmak için ulusal çapta bir bilimkurgu öykü yarışması düzenlemeye başlamış.

1998 yılındaki o toplantıda yönetim kurulundaki beyler ve hanımlar neler konuştular acaba? Gerçi bilimle uğraşan insanların bilimkurguya meraklı olması yeni bir şey değil ama acaba bu kararın nedeni neydi?

Dernekteki bilişimciler arasında kripto bilimkurgucular olduğundan hep şüphe etmişimdir. Ayrıca TBD pek çok alanda ilk olmayı başarmış bir kurum, bilimkurgu öykü yarışması organize etmeyi de “yapılabilir ilkler” listesinde ön sıralara koymuş olabilirler.

Ve o zamandan günümüze yarışma kesintisiz devam ediyor.

Evet. Ayrıca yarışmada derece alan öyküler 5’er yıllık periyotlarla kitaplaştırılıyor: 2005, 2011, 2016 ve 2021 yıllarında basılan dört bilimkurgu öykü derlemesiyle TBD, Türkiye’de bilimkurgu edebiyatına nitelikli yapıtlar kazandırdı.

tbd bilimkurgu öykü yarışması kitaplar

Kimler mesela? Bilimkurgu yazarlarımızdan yarışmanızla bu türe adım atanlar var mı?

Yazarlık kariyerinin başlarında yarışmamızla yolu kesişen isimlerden Orkun Uçar, Aşkın Güngör, Murat Başekim ve Murat Kaya Beşiroğlu aklıma geliyor. Elbette bizden aldıkları derecelerin yazarlık yolunda onları ne düzeyde motive ettiğini bilemiyorum, ama bilimkurguya baş koyan yazarların başarısını tescillemek en azından onlara doğru yolda olduklarını hatırlatmıştır diye düşünüyorum. Ayrıca yarışmanın arşivinden aldığım bir veriye göre 2014 yılına kadar yarışmamızda derece almış yazarlardan 15 tanesi ilerleyen yıllarda en az bir roman ya da öykü kitabı yayımlatmış, onlara da biraz olsun cesaret verebildiysek ne mutlu.

Siz bu yarışmalarla ne zamandan beridir ilgileniyorsunuz?

Benim TBD bilimkurgu öykü yarışmasıyla tanışmam 2007 yılında, tamamen tesadüf vesilesiyle oldu. O yıl bir arkadaşım, Mert Yanıkoğlu, yarışmada ikincilik ödülü kazandı. Kendisi İstanbul’da yaşadığı için onun yerine törene katılıp ödülü teslim almamı rica etti, ben de kabul ettim. Yarışmadan o şekilde haberim oldu. O gün törende beni tebrik eden en az 10 kişiye Mert Yanıkoğlu olmadığımı açıklamak zorunda kaldım ve Mert’in ödülü olan masaüstü bilgisayarı tek başıma sırtlayıp eve götürmem gerekti. “TBD yarışması mı? Bir daha adımımı atmam!” diye söylendiğimi hatırlıyorum. Birisi bana altı yıl sonra o yarışmanın yöneticisi olacağımı söylese katıla katıla gülerdim herhalde…

O nasıl oldu peki?

Aradan 6 yıl geçti. O vakitler bilimkurgu edebiyatı üzerine eleştiri ve inceleme yazıları kaleme alıyordum. 2013 yılında yarışmanın o zamanki yürütücüsü Koray Özer, ortak tanıdıklarımız vasıtasıyla ulaşıp yarışmanın ön değerlendirme sürecinde destek olmamı istedi benden. Sırtımda bilgisayar taşımayacağımın sözünü verince sevinerek kabul ettim ve payıma düşen öykülere -sırf kendimi göstermek için- ayrıntılı, uzun yorumlar yazdım.

Kendinizi göstermek istediğinize göre ön değerlendirme işi sizi heyecanlandırmış olmalı.

Hem de nasıl! Yarışmanın jüri ekibinde Nazlı Eray, Sadık Yemni, Aşkın Güngör, Bülent Akkoç gibi isimler vardı, kendimi geliştirip bir aşamada onlarla aynı platformda olabilmeyi istedim. Nasıl oldu bilmiyorum ama bu, sandığımdan da hızlı gerçekleşti: Koray Özer bir sonraki yıl beni ana jüriye çağırdı, jüri toplantısını birlikte yönettik. 2015 yılında da beni karşısına alıp bu görevinden artık “emekli olmak” istediğini söyledi ve süreci bana devretmeyi teklif etti. Müthiş heyecanlandım ama tek başıma bunu üstlenmeye gözüm kesmedi tabii, sağ olsun desteğini hiç esirgemedi.

Bilimkurguya ilginiz nereden kaynaklanıyor?

Bu soruya herkesten farklı bir cevap verebilmeyi dilerdim ama gerçeği beyan etmek adına bu klişeden kaçmayacağım: Jules Verne. Hayatımıza “çocuk edebiyatı yazarı” kisvesiyle giren Jules Verne, çoğu bilimkurgu okuru gibi beni de çocuk yaşta bilimkurguyla tanıştıran isim oldu.

baskan bilimkurgu serisi

Bilmez miyim? Ben ilk okuduğumda bir yetişkinin bu kadar müthiş şeyler yazmasına şaşırmıştım. Ailem ve öğretmenlerim bana neler okuttuysa artık. Bir de H. G. Wells tabii…

- Reklam -

Elbette H.G Wells’i de anmadan geçmek olmaz. Onun metinlerinden uyarlanan grafik romanlar da beni türün içine çekti. Sonrasında tabii ki Baskan bilimkurgu serisi: Edebiyat anlamında pek iz bırakmasa da sadece kapak resimleriyle ilgimi bilimkurguya sabitlemeyi başardı o romanlar. Kaldı ki kapak tasarımlarını yabana atmamalı, bilimkurgu ve fantazide imgeler önemlidir. Bir sinema salonunda afişlere bakarken düşünün kendinizi: Sadece bir afiş görseli sizi salona davet eder bazen… Bende de öyle oldu.

Sadece kapağa ‘vurularak’ satın aldığınız bilimkurgu kitapları da vardır. (Benim hep olur). Ve alıp okuyunca konusuyla hayal kırıklığı yaratanlar.

Olta, ucuna yem konmadan suya atılır mı? Tabii ki yayıncılar kitapları satılsın ister ve kitabın cazibesini artıracak unsurlar içinde akla ilk kapak tasarımları gelir. Özellikle Batı’da bilimkurgunun altın çağında türün bu denli popüler olmasında etkileri yadsınamaz. (Hatta kapak resimlerinin bilimkurguda görselliğin normlarını belirleyip sinemadaki temsilini şekillendirdiğini savlayanlar da var). Tabii ki her zaman kapak içerikle uyumlu olmaz ve hayal kırıklığı yaratabilir, bana da oldu bu. Hele ki neresinden tutsak elimizde kalan Baskan bilimkurgu serisinde: Kapak resimleri kitabın içeriğiyle nadiren örtüşür.

Kapak çizimlerine hayran olduğunuz ressamlar?

Elbette var. Özellikle Tim White’ı anmadan geçmeyelim: Baskan Yayınları kendisinin adını anmadan eserlerini bize tanıtmıştı. Tim White’ın illüstrasyonlarını çok yıllar sonra Metis Bilimkurgu serisinin kapaklarında tekrar görünce adını kitapların künyesinden öğrendim. Sonra Bilkent kütüphanesinde Tim White’ın çizimlerini de içeren bir bilimkurgu/fantezi grafik albümü buldum, 1990’ların ortası. Zaten çoktan teşne olduğum bilimkurgu ve fantaziye aidiyetimi tescilleyen imgeler onun kalem ve fırçasından çıkmadır.

tim white bilimkurgu çizim
Tim White çizimi.

Adını bilmesek de çoğumuz için Tim White’ın çizdiği kapakların kafamızdaki bilimkurgu ve fantazi normlarını belirlediği kesin. Röportajımızı birkaç Tim White görseli de eklersek okurlar kimden bahsettiğinizi hemen anlayacaktır.

Hasılıkelam, önce bilimkurguya, sonra fantaziye, sonra kalbimi ikiye bölüp her ikisine sevdalandım. O gün bu gündür hem edebiyatta hem de sinemada bilimkurgu ve fantaziden hiç kopmadım.

Yoksa ufukta bir de fantazi öykü yarışması mı var?

Konumuz bilimkurgu ama fantaziyi fazlaca dilime doladım galiba. Bilimkurgunun güncelini daha iyi takip edebilmek adına son zamanlarda sadece çağdaş bilimkurgu okuyorum ve fantazi okumayı çok özledim, ondandır. Sorunuza gelince: Ufukta bir fantazi öykü yarışması yok, olacağını da sanmıyorum. Bunun iki sebebi var: Birincisi, bilimkurgu dışındaki edebi türler TBD’nin misyonuyla pek örtüşmüyor. İkinci sebep tamamen yapısal: Fantazi, doğası gereği kendine özgü bir evren tasarımına yaslanır. Bu evren tasarımı kısa anlatı formunda filizlenemediği için fantazi türünde öykü yazmak zor.

Fantastik öykü hakkındaki bu teşhisiniz çok enteresan. Biraz daha açar mısınız?

Evet, elbette. Hatta ikinci dünya fantazisi (ya da Epik Fantazi, fantastik edebiyatın gerçek dünyadan uzak, hayali bir ikincil dünyayı geçen bir alt türüdür. Yüzüklerin Efendisi üçlemesi Buz ve Ateşin Şarkısı serisi… dediğimiz alt türü tekli romanlara bile sığmıyor.. Fantazi romanlarını her biri tuğla kalınlığındaki kitap serileriyle görmemiz bu açıdan tesadüf değil. Bilimkurguda ise pozitif gerçekliğin tanım kümesinde gezindiğimiz için hikâyeyi daha kısa bir arka plan bilgisiyle kurgusal zemine oturtmak olası.

TBD 2022 Bilimkurgu Öykü Yarışması

Bilimkurgu ve fantastik edebiyata gönül veren, bu konularda derin bilgi sahibi olan bir bilimkurgu yarışması jüri başkanısınız. TBD yönetim kurulundaki beyler ve hanımlar bize bir bilimkurgu yayınevi bahşedip sizi de başına getirseler ne güzel olurdu, diye düşünmeden edemiyorum. Bilimkurgu camiası olarak büyük yayınevlerinin hala küçümsediği bir kitleyiz. Bu pek çok yazar arkadaşımızın derdine deva olurdu.

Teşekkür ederim, bunları duymak beni gururlandırdı. Ama söylemeliyim ki bu izlenimi verebildiysem bunu ekip arkadaşlarımdan öğrendiklerime borçluyum. Ancak… yayınevi işi biraz yaş. Değerlendirme kurulu olarak bir yayınevinin yönetiminde olsaydık batırmamız an meseliydi, zira ekipçe sonuca ulaşmayan uzun tartışmalar yapmayı seviyoruz da biraz…

Fantastik öykü yarışması ya da bilimkurgu yayınevi olmasa da ufukta yeni bir şeyler var ama…

Evet var. Bilimkurguda yetenekli, genç okurları yakalayabilmek adına bu yıl yeni bir düzenlemeye gittik: Bu sene, başvuru tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmamış yarışmacıların öyküleri kendi yaş grupları içinde değerlendirilecek. Böylelikle, çocuk ve genç-erişkin yarışmacıların öykülerinin yetişkin yarışmacılarla aynı potada erimesinin önüne geçmiş olacağız.

Bu çok güzel bir haber… Artık yarışmanızda yetişkin, genç-erişkin ve çocuk olmak üzere üç ayrı kategori olacak. Bu haberin basında ve sosyal medyada yeterince duyurulduğunu umuyorum.

Reklam ve tanıtım hatırı sayılır bütçe gerektiren işler, maliyetleri de giderek yükseliyor. Haliyle TBD buna eskisi kadar kaynak ayıramıyor ve bireysel gayretlerle yürütüyoruz bu süreçleri. Yeterli olabildiğini söyleyemem ama elimizden gelen bu.

Çocuk ve genç-erişkin yaş grubu yarışmaları için bizler de en az katılımcılar kadar heyecanlıyız, bunu ilk kez deniyoruz çünkü. Bu kategorinin değerlendirme süreçleri için çocuk edebiyatı alanında yetkin yazar, editör ve akademisyenlerden oluşan farklı bir ekip kurduk. Gelen öyküleri hakkaniyetle değerlendirmek önceliğimiz. Yarının profesyonel yazarlarını bugünden keşfetmek istiyoruz, umarım güzel sonuçlar alırız.


Özgür Tacer söyleşisi hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.

Konuk Yazar

Siz de Kayıp Rıhtım'da konuk yazar olabilirsiniz!

İletişim: [email protected]

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sessizlik - Don DeLillo

Beyaz Gürültü’nün Yazarı Don DeLillo’nun Son Kitabı “Sessizlik” Türkçede

the black phone incelemesi siyah telefon

The Black Phone İncelemesi: Amerikan Banliyölerinde Dinmeyen Korku Rüzgârı